DOLAR 32,5019
EURO 34,8662
ALTIN 2484,641
BIST 9530,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

İş adamının gözünü açan mentorluk seansı

Mentorluk seansına gelen iş adamı danışanım bir çıkmaza girmiş. Durum şu: Anne ve babasını mutlu etmeye çalıştığı bir hayatı var. Bunun yorucu sonuçlarıyla artık başa çıkamadığı için hayatında değişiklik yapma kararı aldığı noktada karşıma çıktı.

Sosyal koşullanma ve ahlak kuralları sebebiyle kendi özünden kopmuş kişilerin hayat amaçlarını kaybetmeleri ve mutsuz olmaları benim sık çalıştığım mentorluk konulardan bir tanesi. Seansımızda sonuç aldıran mentorluk soruları sorarak ilerliyoruz.

Danışanım girdiği çıkmazdan kurtulmaya kararlı ve bunun için profesyonel destek alması takdire şayan bir durum. Erkekler hayatlarını aksiyon alarak gerçekleştiriyor. Ruhunun ihtiyaçlarıyla ilgilenmiyor. Varlık tarafının da farkında olanlar ise hem iş hem de özel hayatlarında amaçlarını gerçekleştirdikleri tatminkar bir yaşam sürüyorlar.

Danışanım hayatı boyunca anne ve babasının taleplerini karşılamaya çalışmış olan 38 yaşında bir iş adamı. Aile işini devam ettiriyor. Aile tarafından hep çok iş verilmiş, sen gençsin beceriklisin yaparsın denilmiş, bunun karşılığında ona verilen ise hiçbir zaman hakkaniyetli olmamış. Sürekli “Anne, babanın hakkı ödenmez.” lafları. Hatta daha da ileri gidilerek “bu dünyada özverili ol, az kazansan da olur, karşılığında cennete gider, öbür dünyada rahat edersin” dini söylemleri. Tam da bu noktada danışanım bir şeyleri fark etmiş ve şunu söylüyor. “Peki bu dünya ne olacak, öyleyse burada cehennemi yaşıyorum”. Bunları değiştirmek için başladığımız mentorluk seanslarında konularını tek tek çalışarak ilerledik.

Bugün yapmak isteyip de yapamadığı projelerin sebeplerini bulduk. Kendi kendini sabote ettiğini çok güzel fark etti ve ifade etti. İnsanoğlu geçmişte aldığı terbiye, hatta bir nevi beynin kodlanmaları sonunda kendi amaçlarına hizmet verecek kararlar veremiyor. Kendi değer ve amaçlarını hiçe sayarak anne ve babasının istediklerini yapıyor. Sonuçta yüksek beklentileri karşılayamıyor. “Bana karşı negatif davranan ve gelişmeme engel olan akrabalarımı mahcup etmemek için çaba harcadığımı fark ettim” cümlesini kurdu. Benim bu cümleyi anlamam çok güç oldu. Neyse ki bu durumun kendisine ticari kayıplar verdiğini net olarak gördü. Kendi gelişimine engel olan sosyal koşullanma ve ahlak kurallarını net olarak fark etti.

En şahane tespitimiz kendisiyle bağlantıda olmadığını keşfetmemiz oldu. Yunus Emre’nin de dediği “Bir ben var benden içeri”. Bunu duymayız, bu bilgi kaynağımızı bilmeyiz. Danışanım aslında içinden geleni duyduğunu ancak önemsemediğini söyledi. İç ses “boşver bu sorumlulukları alma, sana faydası yok, hatta zararı var” diyor. Ama dinleyen kim. Yıllardır bizi yöneten sosyal koşullanmaları takip ederken kendi asıl varlığımızın söylediklerini duymuyoruz.

Sonuç ne? Önce zihin hastalanıyor, sonra da bedenim konuşmaya başlıyor, hastalanarak kendisini ifade ediyor. Eğer kısır döngüden çıkamaz isem özel hastanelere para kazandırmaya devam ediyorum.

Aldığım aksiyonlar beni bir yerlere getirdi ancak artık bugün bana yetmiyor. Mutlu olmak için ilerlemem lazım. Bunun da tek çözümü zihnimin kendi öz varlığımla bağlantıda ve hizada olması.

Hayatımı başkalarının istediği değil kendi istediğim en yüksek ihtimalden yaşayabilmem ancak zihin ve varlık dengemi kurmamla mümkün. Hayat amacıma ulaşmak her gün amaçlarıma bakmak, odaklanmak ve disiplinli çalışmakla mümkün. Amaçlarımın kendi değerlerimle hizada olması sonuç almamı sağlıyor. Kendi değerlerimizin peşinde koşuyoruz aksi takdirde motivasyon ve ilhamı kaybediyoruz. Başkalarının istek ve amaçları peşinde koşmak bizi beslemiyor.

Danışanım kendi değerlerini bulduğu zaman rahat etti. Kendi varlığıyla bağlantıya geçerek, meditasyon yaparak güç kazandığını, kendi kaynaklarını kullanmaya başladığını ifade etti. Ben de, yine sonuç aldıran bir mentorluk programı tamamlamış olmanın verdiği tatminle, hayat amacımı gerçekleştirmek için öğretmeye ve rehberlik etmeye devam ediyorum.

 


YORUMLAR

Solve : *
17 × 16 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.