Çocuk istismarı nasıl önlenir?

20 Kasım günü Evrensel Çocuk Günü (Universal Children’s Day) veya Çocuk Hakları Günü olarak kabul edilmiştir. Aile kurumunun en temel fonksiyonu; toplumumuzun birlikteliğinin ve bütünlüğünün korunması, güçlendirilmesi, çocuklarımızın geleceğe hazırlanmasıdır.

Eşler arası iletişim sorunları, aile içi yaşanan çatışmalar ve boşanmalar nedeniyle ilgiye, sevgiye, bakıma muhtaç çocuklarda stres faktörüne yol açmakta, uyum ve davranış sorunları gösteren çocukların sayısı hızla artmaktadır.

Güven duygusu gelişmeyen çocuklar, istismar riski yüksektir.

Ebeveynlerin otoriter-baskıcı, koruyucu-bağımlı tutumları çocuğun özgüvenin gelişiminde, benlik saygısının oluşumunda aksaklık meydana getirecektir. Kendine güvenmeyen, benlik saygısı gelişmemiş çocuk bağımlı ilişkilere açık olabileceği gibi, ruhsal sorunlu bireyler tarafından ihmal ve istismar riski ile karşılaşabilirler.

Dünyada ve ülkemizde rakamlarla çocuk istismarı!

Dünyada 5-14 yaş grubunda 250 milyon çocuk çalışıyor. 12-17 yaş grubundaki 283 milyon çocuk ise çalıştığı için okula devam edemiyor. Türkiye’de ise 958 bin çocuk işçi bulunuyor. Çalışan çocukların %31,5’i bir okula devam ederken, %68,5’i öğrenimine devam edemiyor.

Ülkemizde araştırmalara göre ortalama yılda 7 bin çocuk istismara uğradığı istismarların yüzde 40′ı cinsel, yüzde 45′i fiziksel olduğu, istismarcıların büyük bölümü ise amca, dayı, kuzen gibi en yakınlarından oluştuğu belirlenmiştir.

Sağlıksız ailede çocuk, istismara maruz kalır.

Sağlıksız aile çocuğun duygusal, sözel ve cinsel istismarına zemin hazırlar.Sağlıksız ailede, aile üyelerinin bireysel farklılıklarına ve sınırlarına önem verilmez.

Çocuk istismarını nasıl önleriz?

Çocuğunuza küçük yaştan itibaren cinsel eğitim verin.

Başka birisinin özel yerlerine dokunmasına müsaade etmemesi gerektiğini anlatın

Çocuğu zorlayarak dokunmaya çalışan kişilerden uzaklaşması gerektiğini, ortam değiştirmesini isteyin.

Yardım istemekten ve direnmekten asla korkmaması gerektiğini tembih edin.

Çocuğa güven vererek cesaret ve kararlıkla hayır diyebilmesini öğretin.

Sakıncalı gördüğü insanları sizinle paylaşması gerektiğine ikna edin.

Aile ve toplumsal hayatımızda ilişki içinde olduğumuz çocuklarımızı tanımak, psiko-sosyal gelişim özelliklerini izleyerek meydana gelen değişimi izleyebilmeliyiz.

Ebeveynler çocukları gelişim dönemlerinde suçlamak, yargılamak yerine doğru ve güzel tutumu nasıl yerine getireceğini sağlıklı model olarak ortaya koyma sorumluluğu vardır. Çocuk ihmali ve istismarının önlenmesi toplumsal bilinçlenmeyi ve sağlıklı bir toplum düzenin gerektirir.

Çocuğu merkeze alan aile ve toplum düzeni inşa etmeliyiz!

Çocuğu istismardan koruyarak geleceğe üreten bir değer olarak yetiştirilmesi “çocuğu merkeze” alan aile ve toplum düzeninde gerçekleşebilir. Bu hayat düzeni ancak çocuk, aile ve toplum tasavvuru olan bir ülkede ortaya çıkabilir. İçinde yaşadığımız toplumdan sağlıklı ve mutlu iç dünyasında barışık ve topluma faydalı bireylere olan ihtiyacımız her geçen gün artmaktadır. Çocuğun sağlıklı kişilik oluşumunda çocuğu psiko-sosyal yönüyle destekleyecek kurum ve hizmetlerin gerçekleşmesi toplumsal sorumluluk haline gelmiştir. Yerel düzeyde çocuk koruma, aile danışma, toplum merkezleri yaygınlaştırılmalı ve aile kurumu güçlendirilmelidir.

Sosyal Hizmetler Uzmanı

Fatih Kılıçarslan