40’lar ve Sorgular!
Hergün hızla ve durmadan dinlenmeden yaşamaya devam ediyoruz. Ama 40lı yaşlara geldiysek yok öyle koştur koştur nefes almadan yaşamak!
Kendim gibi arkadaşlarım da çoğunlukla 40lı yaşlarında olduklarından bu hepimizin hikayesi emin olun.
Eskiden beri bu 40 meselesi insanların kafasını yorar ve bir sürü yargıya varılırmış. 40 kapı, 40 yaş, kırkından sonra azanı teneşirin paklaması, 40 katır mı 40 satır mı, 40 yılda bir, 40lar Meclisi, bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı olması gibi büyük bir referanstır 40!
Dün ‘Peygamberlik bile 40’tan sonra gelir’ dedi bir arkadaşım. İşte dedim, sorgulamalarımın çıkış kapısı!
Bizler çoğunlukla 20li yaşlarımızda iş ve aile sorumluluğunu alıp nefes almadan bir koşturmayla bir 20 yıl gidiyoruz hayatı sorgulamadan. 30’ların sonları ve 40ların başlarında illa ki bir sebep vesile oluyor ve kafalarımıza bir taş düşüyor! Başlıyoruz sormaya; şimdiye kadar kendim için ne yaptım, sevmediğim bir işte neden mutsuzlukla yıllarımı geçirdim, eşimle gerçekten mutlu muyum, daha rahat bir hayatı hakediyorum ama bu nasıl olacak, gençliğim gidiyor, enerjim düşüyor birşeyler yapmam lazım ama ne, çocuklar da var onları ne yapacağız veya bu yaşa geldim hala ailem yok, çocuğum yok, düzenim yok…
Binlerce düşünceyle başlıyoruz gerideki 40 yılı sorgulamaya! İyi de kafa çalışmaya başladı mı bir defa durmaz ki artık! Geldiğimiz nokta ben değerliyim, ben bir değerim ve mutlu olmam lazım! Başlıyoruz hayatımızı değiştirmeye, kimimiz işten, kimimiz eşten, kimimiz yaşadığımız şehirden, ilişkilerden…
Bu defa da bu yeni döneme adapte olma sorunlarıyla yüzleşiyoruz. Bazen yalnız kalıyoruz yeni tercihimizle, bu canımızı acıtıyor. Bazen işsiz kalıyoruz hayalimizdeki işe kavuşmak umuduyla ve yeni bir mücadele başlıyor. Bazılarımız 40 yıllık yalnızlığına ve de özgürlüğüne nokta koyuyor yeni sorumluluklar altına giriyor. Neticede bu zor kararları alıp Yeni Hayat kurmak için de önce irade sonra da tırmalayarak geçen 5-10 yıl gerekiyor. Öyle ‘istedim, oldu!’ yok yani, çileyi çekeceksin illa ki kemale ermek için!
Ama bir huzur,bir güven, bir rahatlık, bir cesaret, bir ‘amannnn bana ne yaaa’ hissi de geliyor ödül olarak kalplerimize ve hayatlarımıza 40larda.
Hem teslim olmayı öğreniyorsun, hem de hayatının tek sahibi sen olduğunu ve bunu değiştirecek gücün sadece sende olduğunu!
İyi taraftan bakarsak, artık her şeyin kıymetini biliyor, zamanlarımızı bizi mutlu eden kişilerle geçiriyoruz. Daha dingin seviyor, daha dingin üzülüyoruz. Gençlerdeki enerjiye de sahibiz, büyüklerimizdeki yaşanmışlığa da.
Yani, 40lar iyidir!
Sorgulamalarımızla ve yaptığımız tercihlerimizle mutlu olmak dileğiyle