Algılamalarımızı etkileyen 3 temsil sistemi

“Ben konuşurken yüzüme bakar mısın?” “Yine ne saklıyorsun?”

“Benimle konuşurken yüzüme bakmaya çekiniyor. Kesin benden sakladığı bir şey var, yalan söylüyor, saklamasa yüzüme bakardı, saklıyor ki yüzüme bakamıyor.”

Algılamalarımızı etkileyen 3 temsil sistemi

“Haklısınız.” dediğinizi duyar gibiyim.

Yargısız infaz yapmadan önce bu insanlar neden yüzümüze bakmıyor bir düşünelim mi? Peki biz niye ısrarla yüzümüze bakmalarını istiyoruz?

Algılamalarımızı etkileyen 3 temsil sistemi

İşte tüm bu soruların cevabını bulabilmek için dış dünyayı algıladığımız başlıca üç temsil sistemine göz atmamız gerekir. Bunlar;

• Görsel
• İşitsel
• Kinestetik

GÖRSEL hafızası güçlü olan kişiler gördükleri her şeyi hatırlarlar. Bir ormana gittiklerinde nerede çiçek, nerede böcek var, ağaçların rengi, dallarının görüntüsü nasıl, anlayacağınız gördüğü her şeyi hafızalarına kaydeder ve en önemlisi de göz temasını çok severler. Bu tip görsel hafızası güçlü olan kişilerin gördüklerinden bahsederken en ince detayına kadar hatırlayıp anlattıklarına şahit olursunuz.

Sorulan sorulara gözlerini sağ veya sol üst köşeye çevirerek cevap verirler. Düzenli ve titiz olmakla birlikte dış görünüşlerine çok önem verirler. “Gözümde net olarak canlandı.” şeklinde görselliğe atıfta bulunan cümleler kurarlar.

Başarılı oldukları meslekler:

Ressam, Fotoğrafçı, Kameraman, Mühendis, Mimar, İç Mimar, Moda Tasarımcısı, Sinema-Tv, Görsel Sanatlar Öğretmeni, Gezi Rehberi, Makyaj Uzmanı, Heykeltıraş, Grafik Tasarımcısı, Dekoratör, Sanat Yönetmeni, Edebiyatçı, Yazar, Şair İkinci grup İŞİTSEL hafızası güçlü olanlardır. Duydukları her şeyi hatırlarlar. Bir ormanda yürüyüşe gittiklerinde size ağaçların görüntüsünden değil, rüzgarda çıkardıkları seslerden, kuş seslerinden, akan suyun sesinden söz ederler. Sorulara cevap verirken gözlerini kulak hizasında sağa veya sola doğru kaydırırlar.

Bu gruptaki insanlar çok konuşkan olduklarından uzun sohbetleri severler. Sevgi sözcükleri kullanmanız onları çok mutlu eder. Öğrenirken okumak yerine dinlemeyi tercih ederler. Sesli düşünürler. Yabancı dil öğrenmeye yatkındırlar. Kullandığı cümlelere örnek verecek olursak “Bir ses bana dikkatli olmam gerektiğini söylüyor.” gibi işitsel içeriklidir.

Başarılı oldukları meslekler:

Spiker, Gazeteci, Politikacı, Simulatör Kullanıcısı, Pazarlamacı, Bankacı, Öğretmen, Terapist, Koç, Müzisyen, Ses Mühendisi Üçüncü grubun ise KİNESTETİK özellikleri baskındır yani hisleriyle hareket eder ve dokunmaktan hoşlanırlar. Kişilerin gözlerine bakmak yerine onlara dokunmaktan ve dokunulmaktan hoşlanırlar.

Anlaşılamayan, anlamakta zorlandığımız kişilerdir. Bir şey yapmalarını istediğinizde veya bir soru yönelttiğinizde cevap verirken sizinle göz teması kurmak yerine size dokunmayı ve duyguları hakkında konuşmayı severler. Bu tip kişiler ormana gittiklerinde ağaçların görüntüsünü ya da akan suların sesini anlatmaz. Orada neler hissettiklerini, nasıl bir duygu yaşadıklarını anlatılar. Bu tarz insanlarla sözlü iletişim kurmak yerine küçük dokunuşlar yapmak daha etkili olur. Cümlelerini de “Karnımda kelebekler uçuyor.” gibi duygusal içerikli kurmayı tercih ederler.

Başarılı oldukları meslekler:

Sporcu, Dansçı, Tiyatrocu, Doktor, Hemşire, Teknisyen, Beden Eğitimi Öğretmeni. Sonuç olarak bu üç özellik aslında hepimizde var. Kişiler aynı anda görsel, işitsel ve kinestetiktirler. Fakat her birimizde bunlardan bir tanesi daha güçlüdür. Kişilerin dışa yansıyan özelliği ise güçlü olan yönüdür. Güçlü yönünün yanında diğer iki özelliği de taşımasına rağmen bunlar daha az belirgin olur ve gösteremezler.