Bütünsel tıp neden daha yaygın olarak kullanılmalı?
Bütüncül veya Bütünsel Tıp olarak adlandırılan tıp, klasik batı tıbbı yaklaşımından farklı olarak hastalara ruhsal, duygusal, zihinsel ve çevresel açıdan da bakar ve kişinin bütün olarak, tüm yönlerinin mümkün olduğunca doğal ve az zarar göreceği yollarla iyileştirme yollarını arar.
Hastaların ruhsal, zihinsel, çevresel ve bedensel olarak tüm yönlerinin tutarlılık halinde bir bütün olarak sağlıklılık haline getirilmesini amaçlar. Farklı modaliteleri içeren bir tedaviler bütünüdür.
En bilinen teknikler; akupunktur, homeopati, beslenme şekli değiştirme, frekans tedavileri, ses terapileri, aromatik terapiler, zihin-beden bütünlüğünü içeren terapiler (yoga, tai chi vb), bitkisel tedaviler, meditasyon, nefes terapileri, özel bütüncül masajlar vb.’dir.
Doktor ve terapistler hastanın akıl, beden iyileşmesinde inanç sistemleri kadar hastaların çevresel faktörlerinin de önemli olduğunu dikkate alırlar.
Hastanın zihninin de iyileşme gerekliği
Bütüncül tıp terapistlerinin ideallerinin temeli, gerçek iyileşme için bedensel iyileşmeye ek olarak zihnin ve ruhun (ve duyguların) da beslenmesinin gerekliliğidir.
Böylelikle uzun vadede geri dönüşümün çok azalacağı veya ortadan kalkacağı bir iyileşme haline ulaşılacağı, hastanın acısını azaltacaklarını ve böylelikle hastalıkla başa çıkılmasının veya hastalığın yenilmesinin kolaylaşacağını varsayarlar ki bu varsayım, bütünsel tıp ile klasik tıbbın birlikte kullanıldığı veya tek başına klasik tıbbın kullanıldığı karşılaştırmalı çalışma ve gözlemlere bakıldığında doğrulanmaktadır.
Holistik tıp nedir, nasıl faydalanılır? TIKLAYINIZ!
Genellikle bu tedaviler hastaların zor hastalıklarla başa çıkmasını kolaylaştırmaktadırlar. Ayrıca hastane, tahlil vb maliyetler de azalmaktadır. Hastaların ağrı, sıkıntı, depresyon gibi hastalıktan kaynaklı sorunları da çok çok azalmaktadır.
Modern-klasik batı tıbbının eksikliklerinin en önemlisi; sıklıkla hastaları tek bir organ, semptom, organ sistemi veya tanıya indirgiyor olmasıdır. Örneğin hastanelerde bile hastalar doktorlar arasında “oda 6’daki safra kesesi” veya “ünitedeki kalp krizi” diye adlandırılırlar.
Klasik batı tıbbının bizi, yaşamın ve biyolojinin karmaşıklığını farkına varıp bu karmaşıklığı tanı koyma ve tedavi sürecine dahil etmede kısıtladığı noktalar çoktur.
İyileşmede birden fazla model arama
Bir hastanın ihtiyaçlarını değerlendirmek için çoğu zaman birden fazla modaliteye ihtiyaç duyulur. Bu da bütünsel veya bütüncül tıbbın alanıdır. Böylelikle hastanın sağlıklı haline geri dönmesi için gereken tüm bileşen ve faktörler derinlemesine ele alınır. Bu ortamda hem doktorlara, hem fizyoterapistlere, hem psikolojik danışmanlara ve hem de beslenme danışmanlarına aynı anda ihtiyaç duyulur.
Beynimizi nasıl beslemeliyiz? TIKLAYINIZ!
Vücudun çoklu karmaşıklıklarına ve doğal dünyamızla olan ilişkilerine derinlemesine girilir, hastanın genetiğinin çevresinden nasıl etkilendiği değerlendirilir, toksinler, kimyasal maddeler ve stresin vücuttaki etkileri ele alınır ve en önemlisi insan doğasının doğal besinlere, doğal güneş ışığına, suya, doğal ortamlara ve rahatlama ve neşeye duyulan gereksinimleri vurgulanır.
Bütünsel Tıp ya da bütüncül tıpbın faydaları
Bütünsel Tıp, hasta bakım maliyetlerini azaltırken, hasta bakımı sonuçlarını da iyileştirmektedir. Kaliforniya’da büyük bir devlet hastanesinde 160 hasta üzerinde yapılan bir çalışmada, hasta tedavilerinin klasik batı tıbbı ve bütünsel tıp yöntemleriyle birleştirilerek yapıldığı zaman, hastaların semptom iyileşmelerinde artışlar olduğunu gözlemlenmiştir.
Aynı şekilde kanserli hastalar üzerinde yapılan çalışmalarda bütünsel tıp kullanılan hastaların acılarında azalma, iştah, anksiyete, uyku bozuklukları, yorgunluk, bilişsel ve duygusal problemlerinde çok daha olumlu yönde iyileşme olduğu görülmüştür.
Çalışanların bütünsel sağlığı. TIKLAYINIZ!
Bütünsel Tıbbın uygulanmasının önündeki en önemli engel, konuyla ilgili eğitim eksikliğidir. Avrupa’dakinin aksine, özellikle Amerika’da hastanelerdeki tıp pratisyen ve terapistleri bu konuya olumlu bakmakla birlikte pek azı bu konuda yeterince eğitimli olduklarını düşündüklerini söylemektedirler. Avrupa’da pek çok ülkede bütünsel tıp ayrı bir ana bilim dalı olarak üniversitelerde okutulmaktadır. Ülkemizde de ne yazık ki konu henüz emekleme aşamasında olup, sadece kısa dönemli kurs ve eğitimlerle desteklenmeye çalışılmaktadır.
Kaynaklar: * Integrative Medicine as a Vital Component of Patient Care – A. Muacevic & J. R. Adler
*The Difference between Functional Medicine, Holistic Medicine, Natural Medicine and Integrative Medicine – Dr. Scott Resnick