DOLAR 34,5155
EURO 36,448
ALTIN 2956,111
BIST 9111,29
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Değer çatışmaları

Her birimizin hayatta zor kararlar vermesini gerektiren zamanlar oluyor. Bu zor kararlar ‘’değerlerimizi’’ yansıtıyor. İyi ya da kötüye, doğru ya da yanlışa haklı ya da haksıza, mantıklı ya da
mantıksız olana karar verdiğimiz kişisel kurallarımız bizim değer yargılarımızı oluşturuyor.

Değerler, özgürlük, mutluluk, eşitlik, güvenlik, kurtuluş ve aydınlanma gibi hayatta gerçekten önemli olan şeylere karşı yargılarımızı içeriyor. Bu değerler duygusal gerçekliklerimizi şekillendirir ve duygusal gerçekliklerimiz de değerlerimizi şekillendirir. İkisi de iç içe geçmiş bir süreçtir. Örneğin iyi olduğunu düşündüğümüz şeyler çoğu zaman iyi olduğunu düşündüğümüz diğer şeylerle çatışma halindedir; çocuklarımızın güvende olmasını isteriz ancak özgür olmalarını da isteriz. Tam özgürlük, güvenliklerini riske atabilir. Tamamıyla güvende olmakta genellikle özgülüğe yer bırakmaz durumdadır.

Bizleri en çok zorlayan kararlarda aslında iki farklı değere verilmesi gereken ağırlık ya da önem arasında yapılan tercihlerdir. İnsanlar arasında gerek sosyal hayat gerek iş hayatı gerekse yakın
ilişkilerde çatışmaların büyük bir bölümü farklı değer ve seçimlere sahip olmaktan kaynaklanır. Tercih ettiğimiz davranış şekilleri, belirli bir durumda hangi değerin bizim için daha önemli olduğunu gösterir. Her tercih aslında iki iyi arasındaki dengeyi temsil eder. Duygusal gerçekliği bizimkinden çok farklı değerlere dayalı biriyle karşılaştığımızda, her ikimizin de gerçekliği yargıladığı kurallar devreye girer. Genellikle gerçeklik tanımımıza yönelik bu tehditle başa çıkma şeklimiz, karşı tarafında değerlerinin yanlış ya da kötü niyetler içerdiği sonucuna varır. Örneğin bireylerden birinin disiplini pekiştirmek için harika bulduğu bir eğitim programının diğeri tarafından acımasız ve istismarcı
bulunması bu durumda olasıdır. Bu iki kişinin değerleri öylesine farklıdır ki, birbirlerini anlayamazlar.

Kişiler ne yapacakları konusunda tartışırken, karşı tarafı çoğu zaman kendi doğrularına karşı çıkan, rakip biri gibi görür. Aslında karşı tarafın bu duruma karşı çıkışı kendisinin daha önemli olduğunu düşündüğü bir değeri savunmasına dayanmaktadır. Aslında ikimiz de olumlu bir iyi olarak
tanımladığımız görüşleri savunmaktayız…

Değer farklılıklarıyla başa çıkmanın anahtar yolu: Önemli olduğunu düşündüğünüz şeylere karşınızdaki karşı çıksa da, onun desteklediği şeylerdeki olumlu iyiyi arayın. Değer seçimleri siyah-beyaz değildir. Genellikle dengeyi bulmak üzerinedir. İlişkilerdeki çatışmalarda her iki tarafın da olumlu değeri savunduğunu fark etmek, bir ölçüye kadar her iki değerin de hakkını vermek ama belirli durumlarda değerlerden birine belki daha fazla ağırlık vermek dengeyi kurmak için önemli görünmektedir. Bireysel olarak görevimiz her iki tarafın da savunduğu değerleri belirlemek olabilir.

Diğer tarafın savunduklarını tanımladığımızda belki de o kadar farklı düşünmediğimizi görmüş oluruz. ‘’Önemli olduğunu düşündüğünüz şeylere karşınızdaki karşı çıksa da, onun desteklediği şeylerdeki olumlu iyiyi arayın.’’
Kaynakça: James L. Creighton


YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.