DOLAR 34,5161
EURO 36,4528
ALTIN 2958,416
BIST 9124,31
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Değerler ve inançlar

Sahip olduğumuz değerler temelde sahip olduğumuz inanç ve zihin yapımızı etkiler. Değerler, bizim için neyin önemli olduğunu tanımlayan ve dünya görüşümüzü oluşturan içsel bir sistemdir. Değerler hayatımıza anlam katan önem verdiğimiz ideallerimizdir. Bu nedenle aldığımız kararlar, harekete geçirdiğimiz eylemler ve öncülük ettiğimiz hayatı etkileyerek inançlarımızı desteklerler.

Değerlerimizi anlamak kendi öz gerçeğimizi anlamamıza yardımcı olur ve diğer insanların kendi gerçekleri hakkında fikir sahibi olacağımız bir anlayışa sahip oluruz.

Değer Öncelikleri Nelerdir?

Değerler var olur ve tek başına bir değer değil diğer değerlerin varlığı içinde bir önem taşır. Örneğin: eğer dürüstlük benim için çok önemlidir gibi bir ifadeyle kendi değerimi sizlerle paylaşırsam sizin de benden her zaman doğruyu söylememi beklemeniz olağandır.

Ancak, sadece “dürüstlük” değerimin benim için önemini bilmek, eğer diğer değerlerime göre “dürüstlük” değerimin benim için sırasını yada önceliğini bilmiyorsanız size her zaman doğruyu söyleyip söylemeyeceğimle ilgili kısıtlı bir bilgi verecektir.

Eğer “sevilmek” benim için daha öncelikli bir değerse ve dürüst olduğumda sizden uzaklaşabileceğim korkusunu yaşarsam size sizinle ilgili dürüstçe geri bildirim veremeyebilirim.

Bu iki değer üzerinden verilebilecek en açık ve anlaşılır örnek olabilir.

Eğer kendimizi en yüksek ve en öncelikli 1 ya da 2 düzine değerimizle ifade edecek olsak bizim için çok daha karmaşık olabilir.

Bu farklı değerler aynı zamanda insanlarla bizi ortak paydada buluşturan ancak her bireye göre farklı sıralama ve öncelikte olduğunu kabul ettiğimiz bir sistemdir.

Sahip olduğumuz değerler neticesinde birbirimizden oldukça farklı tutum ve davranış göstermemize sebep olan da bir yapıdır.

Bireylerin ya da bir şirketin içerisinde çalışanların değerlerinin ne olduğunu anlamak hiç kolay olmayabilir.

Bu nedenle bireylerin ya da çalıştığınız şirketin değerlerini anlarken onların öncelikli ve yüksek değerlerinin ne olduğunu anlamak kurduğumuz iş ilişkisi ve etkileşim için büyük önem taşımaktadır.

Koçların yapması gerekense eğer bir bireyin ya da bir kurumun değişimine yardımcı olmak için başvurulacak birincil strateji ‘daha az öncelikli değerlerine daha yüksek öncelik vermeleri için değil, en önemli ve öncelikli değerlerini yeniden önceliklendirmelerine ve farkına varmalarına yardımcı olmaktır’.

Bireyler için bütünsel, başarılı ve tatmin edici bir yaşam sürmenin bir yönü nedir

diyecek olursak bu da öncelikli değerlerimizin sık sık çatışmayacağı bir yaşam sürmektir diyebiliriz.

Buna rağmen, paradoksal olarak en derinden inandığımız değerlerimizle, hayatımızın tanımlayıcı anları olan iki ideal arasında seçim yapmak zorunda kalırız.

Bu gibi durumlar, bizim için gerçekten önemli olan değer üzerinde derinlemesine düşünmemize ve önceliklerimizin ne olduğu konusunda açıklık getirmemize yol açar. Bu anlarda da değerlerimizi içine alan karakterimiz gelişir. Bildiğimiz tek gerçek, yarattığımız yapılardan oluşan gerçekliktir.

Değerler inançlar ve deneyimler bizim kurduğumuz yapılardır.

Değerler; hayatımızda önem atfettiğimiz yapılar,

İnançlar; hayatımızda doğru bildiklerimiz

 

Deneyimler; gerçek hayatta elde ettiklerimizle edindiğimiz tecrübelerdir.

 

Dünyayı görme ve deneyimleme şeklimizse dünya görüşümüzü oluşturmaktadır.

 

Her birimizin dünya görüşü dış dünyayı, doğayı, eşyayı ve insanları farklı bilinç seviyelerinde nasıl algıladığımız ve yorumladığımıza bağlıdır.

Bütün bu yapılar bizim değer önceliklerimizi belirlememize yardımcı olur.

Mike Munro Turner (2004) değerler ve inançlar üzerine yaptığı bir çalışmada Liderlik modellerinde liderlerin tepkilerini yansıtan dünya görüşlerini dört farklı gruba ayırmıştır.

  1. Hayatta kalmak için çabalayan
  1. Ait olan
  1. Kendini yöneten/bireysel
  1. Bağlılık duyan

Hayatta kalmak için çabalayan; dünyayı düşmanca gören ve bulunduğu alan ve konumda kalabilmek için çaba ve mücadele gösteren kişilik yapılarıdır.

Ait olan; dünyayı bir problem olarak görme ve bu problemi çözse bile ait olunacak başka bir yer arayışı içerisindedir.

Kendini yöneten; dünyayı bir proje olarak gören ve dahil olmak isteyen bir eğilim gösterir.

Bağlılık duyan; dünyayı umursamamız gereken küresel bir toplum olarak görme eğilimindeki kişilerdir.

Bu bakış açısıyla bu 4 lider modellerinin değişimi nasıl algıladıklarına bakalım.

  1. Hayatta kalmak için çabalayan bulunduğu ortamda kalabilmek için değişimi bir tehdit olarak alacaktır.
  1. Ait olan bulunduğu ortamda değişimle ilgili karşılaştığı olay ve durumları statüsüne ve başarısına yönelik bir tehdit olarak alacaktır.
  1. Kendini yöneten bulunduğu ortamda değişimle ilgili karşılaştığı olay ve durumları bir fırsat olarak algılayacaktır.
  1. Bağlılık duyan ise dünyayı bir yer haline getirmek için bu değişimi bir araç olarak görecektir.

 

1 ve 2’ de…

İş hayatımızı ele alalım “kendi dışımızdaki otoriteye büyümenin ve gelişmenin kaynağı olarak bakarız”.

2 ve 3’te …

İçsel otoritemizi geliştirmeye ve hayatlarımız için daha fazla sorumluluk almaya başlarken, kendimize karşı tutumumuzda, kendimize bakış açımızda ve dünyayla kurduğumuz ilişkimizde büyük bir değişim olur.

Bir çoğumuz için aslında dünya ne bir problem ne de bir projedir. Bu dikkat ve enerjimizi çoğu zaman neye odakladığımızla ilgilidir.

Örneğin, zorlu ve stresli bir durumla baş başa kaldığımızda dünyayı ya da içinde bulunduğumuz durumu düşmanca görmemiz olağandır

Umut vadeden gelecekle ilgili bizi teşvik eden durumlar söz konusuysa dünya bizim için tam da yaşanacak yerdir.

Değişim sürecinde olaya mı, duruma mı, kişiye mi odaklandığımız bu sıralamalarda nerede olduğumuzun göstergeleridir.

Baskın dünya görüşümüzü ve değerlerimizi gözden geçirmek bizim için zorlayıcı olabilir.

Ancak, eski kesin ve net gördüğümüz değerlerin kimi zaman değişim gerektirdiğini ve faaliyetlerimizin anlam ve ilişkilerini kaybettiğini gördüğümüzde tekrar gözden geçirmemiz gereklidir.

Koçlara düşen görev nedir?

Bir koç danışanının değerlerini ve dünya görüşlerini ortaya koyması için teşvik edici pozisyondadır.

Danışanın değer ve dünya görüşü haritasını çıkarmak, dahil olduğu pozisyonu, danışanın ihtiyacı olan değişimi kendisinin görmesine ve eylem planında bulunmasına fırsat verecektir.

Danışanın ortaya koyduğu yeni ‘gerçekliği’ desteklemek, becerilerini geliştirmek için cesaretlendirmek koçlar için bu değer analizinde kilit bir rol oynamaktadır.

Bunun yanı sıra değer ve inanç haritasını farklı koçluk metotlarına yönelik nasıl ortaya koyduğumuza değinmekte de fayda var.

Performans koçluğu insanların mevcut dünya görüşlerine paralel faaliyet göstermelerinde daha etkili olmalarına yardımcı olurken,

Transformasyonel koçluk insanların bir dünya görüşünden diğerine geçmelerine yardımcı olur.

Dünya görüşünü yansıtan harita modellerinden bir tanesi, Koçların genellikle bildikleri bir metot olan Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi önemli bir alan çalışması örneğidir.

Farklı bilinç seviyeleri ve dünya görüşünü nasıl yansıttığını gösteren önemli bir araç olmasına karşın değer haritası çıkarmak için uygulamaya alan Koç sayısı oldukça azdır.

İnsanların baskın dünya görüşleri öncelikli değerlerinin ne olduğuna göre belirlenir. Bireysel değerlerin ne olduğunu keşfetmek için en temel bulunan metotları paylaşmamın koçlar ve bireyler için rehber olacağı inancındayım.

Bireysel değerleri keşfetmek için;

  1. Değer önceliklerinin ne olduğunu soralım ve sıralı bir liste isteyelim.
  2. Değerler karmaşıktır. Sıralanan adımları danışanın yapıp yapmadığını hayatında çatışmaya mı uzlaşmaya mı sebep verdiğini gösteren farklılıkları analiz edelim ve kendisine objektif yaklaşması için danışana alan verelim.
  3. Değerlerin danışan için bir araç değer mi, amaç değer mi olduğunu netleştirmek için sorular yönlendirelim. Metafor kullanarak derine inmesine ve doğru veri vermesine yardımcı olalım.
  4. Değerlerin temel mi odak mı gelecek kaynaklı mı olduğunu belirleyelim.

Uygulama: Değerler ve Beceri

Değerlerimizle yaşamak sadece değer önceliğine sahip olmak demek değildir.

Değerlerimizi aynı zamanda hayatımıza yansıtmaktır.

Değerlerimize göre yaşamayı, hareket etmeyi, karar vermeyi benimsediğimiz bir yetenek/beceri geliştirmeliyiz.

Amaç ve Araç olan Değerler

Değerler konusuna odaklanılacaksa bu değerin bizim için amaç mı yoksa araç mı olduğunu açıkça ayırt etmeliyiz.

Amaç değerler; değer verdiğimiz nihai sonuçlardır.

Araç değerler; amaç değerleri gerçekleştirebileceğimiz yollardır.

Turner (2004) amaç değerleri hakkında net olan insanların kişisel tatmin hissetme eğiliminin daha yüksek olduğunu vurgulamıştır.

Eğer tatmin olma hissi yaşamıyorsak ya da daha az yaşıyorsak araç değerlere amaç değermiş gibi davrandığımız ve sahip çıktığımız içindir.

Bunu anlamak için ihtiyacımız olan tek şeyse kendimize çok temel bir soru sormaktır.

Örneğin, Dürüstlük: “Bu değerde benim için önemli olan ne?

Eğer cevap direkt dürüstlük değil de daha genel olan Ahlak değerine yönelik bir cevapsa o zaman dürüstlük sadece bir araç değerdir.

Eğer cevap “dürüstlük çünkü doğruyu söyleyen insan ….” Gibi net bir yanıtı varsa o zaman kendi amaç değerini buldun demektir.

Sana ait olduğunu düşündüğün bütün değerleri tek tek çıkarmak ve sıralamak senin kendi değer haritanı ve hayatına yön veren inanç sistemini daha yakından tanımana yani senle senin tekrar el sıkışmana sebep olacaktır.

Temel- Odak ve Gelecek Değerleri Nelerdir?

Temel değerler hayatımıza sağlam bir temel oluşturmak için gerek duyduğumuz değerlerimizdir.

Eğer temel değerlerimiz tehdit ya da stres altındaysa bu değerleri karşılamak enerjimizin çoğunu alarak bizi odak ve gelecek değerlerimizden uzaklaştıracaktır.

Bazılarımız alışkanlık ya da davranış biçimi olarak genellikle kendisini stres altında hissedebilir. Bu kişiler genelde bu zor alanda yaşamlarını sürdürürler.

Odak değerler, şimdiki dünya görüşümüzü karar verme ölçütlerimizi, ilişkilere karşı tutumumuzu ve enerjimizin çoğunun odağını tanımlayan değer öncelikleridir.

Bu nedenle odak değerlerimizin temel ya da gelecek değerlerimizden daha fazla farkında olma eğilimindeyizdir.

Gelecek değerler, bize gelecekte içinde bulunacağımız durum hakkında bizim için neyin önemli olduğunu vurgulayan değerlerdir.

Bu değerler tamamen olgunlaşmış değerler değillerdir ama söz konusu gelecek olduğu için bir o kadar da önem verdiğimiz değerlerdir.

Bizi gelişim ve olgunlaşma için motive eder yaşamımızdaki her an bizi geleceğin içine çeker.

Sağlıklı bir şekilde hayatımızı sürdürmek için bu üç temel değer yapısına da sahip olmalıyız. Biz gelişmeye devam ettikçe gelecek değerleri odak değer pozisyonuna geçer ve onları gerçekleştirmeye başlarız.

Bu süreç devam ettiğinde tüm değerler bütünsel olarak bizim için kim olduğumuzu ve hayatımızı nasıl yönettiğimizi belirleyerek temel değerlerimizi oluşturur.

 

Değerleri Açığa Çıkarma Soruları

 

 

Fark ettiğimiz, düşündüğümüz, hissettiğimiz, seçtiğimiz ve yaptığımız şeyleri etkileyen değer önceliklerimizin merceğiyle dünyayla ilişki kuruyoruz. Bu, temel odak değerlerini hızlı bir şekilde ortaya çıkarmak için kullanabileceğimiz bir dizi soru bulunmaktadır.

Değerlerin Değeri

Öncelikli değerlerimizin farkında olmanın, dünya görüşümüzü, inançlarımızı ve eylemlerimizi nasıl etkilediğinin farkında olmamızın bize birçok faydası vardır. Bunlar:

  • Öncelikli değerlerimizi hayatımıza geçirip uyguladığımızda, eylemlerimizi ona göre gerçekleştirdiğimizde. Yaşadığımız hayatı daha anlamlı önemli ve değerli yönleriyle tecrübe ederiz.
  • Değerlerimiz, bizim neden bu değere sahip olduğumuz ve bu değerle ilgili hangi düşünceye sahip olduğumuzu anlamamıza yardımcı olur. Eğer dilersek değer önceliğimizi değiştirebiliriz.
  • Değer paylaşımı ilişkilerin temelini oluşturur. Etkileşim içerisinde olduğumuz kişilerin ve kendimizin ortaya koyduğu değeri paylaşır ve daha derinden anlarız. Bu sayede, daha derin, anlamlı ve zengin ilişkiler kurarız.
  • Bir değere sahipsek o değerin peşinden gideriz ve onu koruruz. Onunla motive oluruz güç alırız. Değerimizin tam olarak ne olduğunu bilmek bizim neyle motive olduğumuzu anlamamıza yardımcı olacaktır.
  • Kendi değerlerimizin farkında ve bilincinde olmak bizi diğer insanların değerleriyle ilgili toleranslı kılacaktır. Bu farklılığa teşekkür edebilmeyi öğretecektir.
  • Kendi değerlerinin farkında ve bilincinde olmak Koçluk için önemli olan bir sorunun da yanıtını vermenize yardımcı olacaktır. Ben Kimim? Ve Yapmak/ Değiştirmek istediğim farklılık ne?
  • Gelecekteki değerlerimizi ayırt etmek, daha bilinçli davranmamızı ve hayatımızın gelecekteki aşamalarına sorunsuz bir şekilde geçmemizi sağlar.
  • Temel değerlerimizin farkında olmamız bize zorluklarla ve stresle başa çıkmamıza yardım edecektir ve kendi iç dengemize kolaylıkla dönmemize fırsat verecektir.
  • Değerlerinin farkında olmayan takımlar en düşük ortak dominant dünya görüşünü takip etmeye eğilimlidirler. Farkındalığı yüksek takımlar yüksek ortak dominant dünya görüşünü paylaşır ve uygularlar.

 

Değerleri Değiştirmek

Son birkaç yüzyıl boyunca, toplumlar tarımcı olmaktan, sanayileşmekten, günümüzün giderek artan bilgiye dayalı ekonomisine geçtikçe, büyük değer değişimlerinin art arda geliştiği ve arttığı görülmüştür. Bu değişimin dünyanın her yerinde meydana geldiğini söylememiz olanaksız ancak küreselleşme tüm biçimleriyle dünyadaki birçok insanı ve insana dair değerleri etkilenmiştir. Şimdi,

  1. yüzyılda kendimizi bir dizi küresel, sosyal ve çevresel zorluklarla karşı karşıya buluyoruz. Bu ölçeğin ve karmaşıklığın zorluklarıyla başa çıkmak, benzer bir kapsam ve karmaşıklığa neden olsa da (ekolojik denge, küresel adalet, insan hakları ve keyif veren teknolojik araçların sağladığı değerler) değerlerimize yüksek bir öncelik vermemiz ve gören bir dünya görüşüne geçmemizi gerektirmektedir. Hepimizin bir parçası olduğumuz ve önem vermemiz gereken küresel bir toplum olarak yaşadığımız dünya için “yarının dünyasının ihtiyaçları için benzersiz bir şekilde sunacaklarım nelerdir?” sorusunu yanıtlamakla kendi değerlerimizi keşfetmeye başlayabiliriz.

 

İyi Okumalar Dilerim

SEVDE İSTEYİN PCC

Yönetici Koçu ve Mentor


YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.