Güncelliğini yitiren stratejiler

30 yıllık satış deneyimi olan biri olarak en büyük gözlemlerimden biri, müşterilerin ürünü değil, sizin enerjinizi satın aldığıdır.

Hiç takım arkadaşlarınızla yaptığınız bir toplantı sonrası kişisel olarak, özellikle sizinle irtibata geçmek isteyen müşteriniz oldu mu? Ya da işletmenizi arayıp özellikle sizden hizmet talep eden, temasta kalmak isteyen biri? Evet dediğinizi duyar gibiyim, sizce neden? İşletmenizden bir başka arkadaşınız da aynı hizmeti veremez mi? Ürünün de aynı olduğunu biliyoruz.

Güncelliğini yitiren stratejiler

İnsanlar söylediğinizi, yaptığınızı unutur ama hissettirdiğinizi kesinlikle unutmaz. Müşterinizin özellikle sizi tercih etme sebebi; enerjiniz, kendisini sizin yanınızda nasıl hissettiğidir. Motive olmuş, morali yüksek ve değerli hisseden bir müşteri şüphesiz, sonrasında kıdemli müşteriniz olur. Araştırmacı Joe Galvin’in de özetlediği gibi, bu dönem üstesinden gelmemiz gereken en temel konuların başında moral geliyor. Gerek bireysel gerekse kurumsal iş alanlarında, bireyler üzerinde bu konunun önemi çok büyük.

Sabah uyandığımızda nasıl bir gün geçirmek istediğimizi seçiyoruz. İster umutlu; elimizde olanla yarattığımız o harika çeşni ile günü verimli hale evirmek, ister umutsuz olmayı seçip olmayana, eksikliklere odaklanmak… Ve bu bizim elimizde.

Güncelliğini yitiren stratejiler

Her ne kadar belirsiz bir dönemden geçiyor olsak da, bu dönem liderlerin, kurumsal veya bireysel çalışanların motivasyonunu yüksek tutabilmesi kritik önem taşıyor.

Evet, iş yeri endişeleri kapsamında:

• Ofise tekrar dönülecek mi?
• Evden çalışmanın hayatımıza kattıkları ya da bizden aldıkları neler?
• Sabah uyandığımızda, giyinip ofise gitme amacı olmadan da aynı motivasyonla çalışabiliyor muyuz?
• Eyvah! Dijital ortamlar sıcak görüşmenin yerini almıyor vb.

sorular bu dönem bizi çokça meşgul ediyor.

Güncelliğini yitiren stratejiler

Pandeminin hayatlarımıza büyük bir farkındalık getirmesinin yanı sıra, bizleri yüksek oranda değişim ve belirsizliğe soktuğunu da söyleyebiliriz. Gelin, biz bu durumu kendimizi motive etmeye, geliştirmeye, bu konuda kas yapmaya yarayacak bir fırsat olarak görelim.

• Yaz tatillerinin iptal olması, birçok çalışanda tüm sene beklenen rahatlama dönemine ket vurdu. Bunu açık alanlarda, daha yakın mesafede, aynı gün adedinde işten uzaklaşarak ve sevdiklerimizle zaman geçirip bize moral verecek, enerjimizi yükseltecek konularla kendimizi besleyerek telafi etmek mümkün.
• Sıcak temas eksikliği, özellikle satış gibi önemi yadsınamayacak mesleklerde çalışanları zorluyor. Bu durumda çalışma konusundaki momentum’u korumalı, merkezimizde olmalı ve verimliliğe odaklanmalıyız. Dijital ortamda da duygusal bağ kurabileceğimizi hep hatırlayalım olur mu? Odağımız çözüm üretmek olduğunda akla neler gelmiyor ki? İyi taraflarını görmek, bir satışçı için ulaşımla kaybedilen zamanda +2 müşteri görüşmesi yapmak onu sonuca giden yolda hızlandırır örneğin.

İçgüdü ve deneyimlerimizi bir araya getirerek tamamıyla güncelliğini yitiren iş modelleri ve alışkanlıklarımızda doğru stratejileri uygulamaya çalışırken, satıştan çok müşteriyi motive etmeye, ihtiyacını doğru analiz ederek ona bir sonraki aşamayı düşündürtecek sorular yöneltmeye, müşteriye heves telkin etmeye ve motivasyonunu yükseltecek durumların farkındalığını yaşatmaya odaklanmalıyız, bu sürdürülebilir bir çözüm sağlayacaktır.

Güncelliğini yitiren stratejiler

Değişen günümüz şartlarıyla birlikte beklentilerin de değişmesiyle, rezilyans becerisini önemsememiz ve çabuk adapte olmamız gereken bir dönemdeyiz. Bugüne kadar sunum becerileri, beden dili, ön hazırlık, ürün hakimiyeti gibi konular 1. sıradayken, artık bugün bu sırayı, değişime hızlı adapte olabilmek, agile olmak ve duygusal dayanıklılık aldı.

Hangi meslek grubundan olursanız olun, enerjinizi yüksek tutup motive olma şeklinizi geliştirerek ulaşamayacağınız bir hedef olmadığını biliyorum, yaşadım. Hadi gelin, motive olma şekillerimizi paylaşarak birbirimize farkındalık katalım, belki benim yolum size bir çağrışım yapar, belki sizin tarzınız da bana…

Benim yolum; olumsuzluk anında önceden belirlediğim, bana umut ve güç veren zihinsel kareleri imgelemek. Böyle durumlarda deklanşöre basarak hemen diğer kareye geçiyorum. Sizin motivasyon şekliniz ne? Yorumlara bekliyorum!

Yazan:

Satış ve Pazarlama Uzmanı

Şeli Kantar