“Herkes ve herşey “ Bize kendimizi yansıtır!
Aynalar , gerçek anlamda bilincimize hitap ederek bedenimizi bize yansıtır ancak insanın kendisini yalnızca fiziksel olarak tanımasına olanak veren araçlardır.
Oysa biz birer ruhu olan varlıklar olarak ruhumuzu, kişiliğimizi ya da benliğimizi de görmeye ihtiyaç duyarız. Çünkü amacımız ruhumuzdakine dair bilinmeyinlerimizi tanımak, değiştirebilmek ve geliştirebilmektir. Peki, nasıl bir aynadır bu ruh aynası ?
Ruhumuzu bize gösterebilenler bize görünmez birer ayna olma potansiyeli taşıyan başkalarıdır. Şöyle ki; Çevremiz de gördüğümüz her durum bizim kendi yansımamızdır .. sinirlendiğimiz , kızdığımız , öfkelendiğimiz her durumda kendimizden birşeyler görürüz . Bizde olmayan hiç bir duyguyu başkalarında farketmeyiz . İlk önce şu soruları sormamız gerekir kendimize ! . Neden bu duruma kızdım ? sinirlendim ? öfkelendim ?
İçimdeki hangi duygu buna tepki gösterdi ? Neden karşımdaki kişinin bu söylemi beni rahatsız etti ? Bu soruları sık sık kendimize sorarsak içimizdeki bir noktaya işaret ettiğini görmemiz mümkün . Bunu farkettiğimizde bilinçli değişime adım atmış oluruz .
Ayna-Aynalık etmek dediğimiz bu yasa,aslında çekim yasasını anlatır. Bu kanun “her şey, benzer olanı kendisine çeker” ifadesidir. Hayatınıza giren her kişi size sizde bulunan bir enerjiyi göstermek adına oradadır. Ve görevlidirler.. Hayatımıza aldığımız insanlar ise bize benzer insanlardır .. Karşıdan bize yansıtılan her durumun bizde karşılığı olduğunu bilelim .. ve amacımız bizdeki karşılık olan duyguyu çıkarmak olsun .. Farkındalığımız arttıkça çevremize kızmak ve öfkelenmek yerine içinde bulunduğumuz negarif tarafın iyileşmesine yön vermiş oluruz . Unutmayalım ! Hiçbirşey ve hiçkimse boşuna çıkmaz karşımıza .. Bizi ya bir yere götürür yada kendimizi görmemizi sağlar .. Bildiğimizi bilmediğimiz bir yerden bakarsak durumlara tamamen dönüşüme izin vermiş oluruz . Farkındalığınızı arttırın .. Olaylardan ve insanlardan almanız gereken dersleri alıp Yenilenmiş bir halde hayatın diğer safhalarına adım atın !
İlk kural ;
İçimizdeki duyguların başkaları tarafından bize yansıdığını kabul etmek
İkinci kural ;
Kendimizi gerçek halimizle onaylamak ve kendimize objektif bir bakış açısı geliştirmek
Üçüncü kural ;
Kendimizle yüzleşmek .. Olduğu gibi hiçbir bahane olmadan sadece içimizdeki gerçek şeye odaklanmak
Dördüncü kural;
Yaşadığımız hiçbirşeyin en önemsiz sayılabilecek ayrıntısını bile değiştiremeyiz. “Şöyle yapsaydım, böyle olacaktı” gibi bir cümle yoktur. Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye! Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmeldir… Sadece orda olalaım ve tanık olalım kendimize
Beşinci kural;
Hayatımızda değişime hazırsak ve kabul ediyorsak en ufak ayrıntı bile dönüşüme hazırdır ..
Denemeye değer bence 😉
Sevgiyle..