İçindeki kişisel markayı keşfetme yolculuğu!

Bu yolculuk için size iyi bir haberim var! Herkesin öne çıkma şansı vardır. Herkesin becerilerini öğrenme ve geliştirme şansı varır.

Herkesin, bahsedilmeye değer bir marka olma şansı vardır.

Hepimizin içinde ham bir elmas gömülüdür. Kişisel Markanızı keşfetmeniz, duyulmaya, görülmeye ve kutlanmaya değer olduğunuzu fark etmenizle başlar. İşte ancak o zaman içinizdeki ham elması, ışıldayan bir pırlantaya dönüştürebilirsiniz. Markanız, sizin eşsiz satış vaadinizin, hedef kitleniz üzerinde yaratacağı değer kadardır.

Bugün Arthur Andersen, Deloitte gibi alanlarında dev birer marka olmuş şirketlere baktığımızda neredeyse hiçbir taşınmaz varlıklara sahip değiller. Milyarlarca dolarlık değerlerini belirleyen taşınmaz varlıkları değil, zekaları, motivasyonları ve yetenekli insanlarla çalışarak yarattıkları iş modeliyle, müşterilerine sağladıkları faydadır. Markalarını eşsiz iş modelleriyle farklılaştırmışlardır.

İşte tam da bu noktada;

‘SİZ’ MARKASININ FARKI NEDİR?’

Bir an için isimlerinizin önündeki unvanları bir kenara bırakın, siz sadece unvanınız tarafından tanımlanmıyorsunuz ve sadece iş tanımınızla sınırlı değilsiniz. İçinizdeki markayı ortaya çıkarma zamanı geldi.

‘O GÜN, BUGÜNDÜR’

Bugünden itibaren siz bir markasınız! Apple, Nike veya Sephora kadar bir markasınız. Kendinizi, kendi marka yöneticiniz gibi düşünün. ‘Beni, yani markamı farklı kılan nedir?’ Bildiğimiz en klasik yöntem kendinizi tanımlayan 15 kelimeyi bir kağıda yazın ve okuyun. Tekrar, tekrar okuyun… Kendinize sormaya devam edin. ‘Yaptığınız işte, sizi rakiplerinizden ayıran özellikler neler?’ Müşterinizin yüzünü güldürerek ya da size güvenmesini sağlayacak özelliklerinizi düşünün. Peki, ‘Bu hafta, kendinizi öne çıkaracak ne yaptınız?’ bir yerlerde sizden bahsedilmiş olabilir. ‘İnsanlar, sizin en güçlü özelliklerinizin ne olduğunu söylerler?’  konuya hakimiyetiniz veya iyi ilişkiler, güçlü bağlar kurmanız gibi.  Ve kendinize sormanız gereken güçlü soruyu en sona bıraktık. ‘En dikkat çeken ve değerli bulduğunuz özelliğiniz?’ Özgünlüğünüz ya da samimiyetiniz olabilir. Bu beş soruya cevap vermek için kendimizi büyük markalarla kıyaslamaya devam edelim.

Beymen markasının en önemli özelliği, müşteri memnuniyetini sağlayan, kişiye özel servistir. Mağazalarındaki reyonlarda veya özel servis odalarında ya da isterseniz evinizde, işyerinizde size özel ürünlerin size özel servisini verebiliyorlar. Ürünlerinde veya hizmetlerinde sundukları her özellik müşterileri için tanımlanabilir ve ayırt edilebilir bir fayda sağlar. Müşteri avantajı; zengin ürün koleksiyonu arasından, kişiye özel servisle seçim yapabilmektir.

‘SİZ’ MARKASININ ‘ÖZELLİK-FAYDA’ MODELİNİ NASIL BELİRLERSİNİZ?

Şimdi, kendimize dönelim ‘Siz’ markasının sunduğu “özellik-fayda” modeli nedir? Yaptığınız işi, zamanında teslim ediyor musunuz? Sorunları, kriz haline getirmeden çözüyor musunuz? Projelerinizi, tanımlanan bütçe dahilinde çözüyor musunuz?

Unvanınızı bir kenara bıraktıktan sonraki adımınız, kendinize sorun: Dikkat çekici, ölçülebilir, ayırt edici, değer katan ne yapmalıyım?  Eğer bir marka olacaksanız, gurur duyduğunuz ve yaptığınız işe değer katan şeye odaklanarak, çevrenizden çekinmeden destek isteyebilirsiniz.

Bunu yaptıktan sonra, oturup markanızı tanımlamak için kendinize bir soru daha sorun: Ne ile tanınmak istiyorum?

 ‘SİZ’ MARKASININ İLETİŞİMİ OLMALI?

Marka iddianız ne kadar güçlü olursa olsun, sattığınız şey ürün veya hizmetin kendisinden ziyade müşteriye yaşatacağınız müşteri deneyimidir. Bunu yapabilmek için, markanızı, müşterilerinize, iş arkadaşlarınıza ve sanal ortamdaki ağlarınıza pazarlamanız gereklidir.  Marka bilinirliği oluşturmak üzere yapılan iletişim kampanyalarının ilk adımı görünürlüktür.  Kişisel marka iseniz, aynı görünürlük ihtiyacına sahipsiniz – ancak reklam ve tanıtım yapabilmek için bütçeniz yoktur. Pazarlamada bütçe gerektirmeyen yöntemleri çoğu zaman pas geçiyoruz. Görünürlük için biraz yaratıcılık, biraz zaman ve çokça da emek sizin markanıza yaptığınız en büyük yatırım olacaktır.

ÇİZGİ ALTI GÖRÜNÜRLÜK TAKTİKLERİ

Katkı

Kişisel marka yolculuğunda, profilinizi geliştirmek için kullanabileceğiniz yolların bir sınırı yoktur. Kendinizi yeni meslektaşlarınızla tanıştırmak ve yeteneklerinizi ön plana çıkarmak için, çalıştığınız kurum veya mesleki kuruluşunuz içinde gönüllü olarak bir projeye kaydolun. Onlara zaman ayırıp, projeyi sahiplenirseniz, ne kadar önemli bir katkıda bulunduğunuzu söylemeye ve çevrelerinde konuşmaya başlayacaklardır.

Eğitim

Kendinizi, uzmanlığınızda bir eğitmen kadar iyi hissediyorsanız, sosyal sorumluluk projesi olarak, bir devlet okulunda ya da yetişkinlere eğitim veren sivil toplum kuruluşlarında gönüllü eğitimler vermeye başlayın. Hem uzmanlığınızı vurgular, hem de profesyonel duruşunuzu güçlendirir ve kalabalıklar arasından sıyrılmak için fırsat yaratmış olursunuz.

Yazılı

Uzmanlığınızı kaleme almakta kendinizi bir yazar olarak yetenekli hissediyorsanız, yerel bir gazeteye, kuruluş bültenlerine, sektörel bloglara bir sütun ya da bir fikir yazmayı deneyin. Başladıktan sonra, devamı için talepler gelmeye ve yazılarınıza yorumlar eklenmeye başlayacaktır. Bunları arşivleyip marka iletişiminizde kullanabilirsiniz.

Sözlü

Yazmaktan çok konuşmakta güçlü olduğunuzu düşünüyorsanız, bir konferansa ya da panele katılmaya çalışın veya bir atölyede sunum yapmak için kaydolun. Görünürlük, farklı birçok yöntemin bileşkesinden ortaya çıkar. Hiçbir şey aniden değişmeyecek, adım, adım ilerleyeceksiniz.  Ancak birkaç iyi panel sunumu size “küçük” bir solo konuşma yapma şansı verebilir ve oradan sektörünüzün yıllık toplantısında önemli sunum yapmaya sadece birkaç adım uzakta olabilirsiniz.

KİŞİSEL MARKALAŞMANIN FORMÜLÜ

Kişisel markanızın görünürlük kampanyası hakkında hatırlamanız gereken diğer önemli şey; hepsi önemlidir. Siz markayı tanıtırken, yaptığınız her şey – ve yapmamayı seçtiğiniz her şey – markanın değerini ve karakterini iletir. Telefon görüşmelerini yönetme biçiminizden gönderdiğiniz e-posta iletilerine, toplantıda iş yapma biçiminize kadar her şey markanızla ilgili gönderdiğiniz daha büyük mesajın bir parçasıdır.

Mesajın bütününü tamamlayan nokta, söyleyecekleriniz ve ne kadar iyi söylediğiniz ile stilinizi aynı anda ortaya koyma meselesidir aslında. İnternette iletişiminiz teknolojiyi, iyi kullandığınızı gösteriyor mu? Toplantılarda, katkılarınızı kısa ve öz tutuyor musunuz? Kartvizitiniz için harika bir logo tasarladınız mı? Kalabalıklar içinden ayrılmak için tasarımın gücünden faydalanabiliyor musunuz?

Herhangi bir kişisel marka kampanyasının anahtarı “ağızdan ağıza pazarlamadır”. Arkadaş, meslektaş ve müşteri ağınız, sahip olduğunuz en önemli pazarlama aracıdır; sizin ve katkılarınız hakkında söyledikleri, bulunduğunuz pazarda, markanızın değeri olarak ölçülür. Bu nedenle, markanızı oluşturmanın en büyük tüyosu, meslektaş ağınızı bilinçli bir şekilde büyütmenin yollarını bulmaktır.

Bugün ne yaparsanız yapın, kişisel  markanızın değerini dört adımda belirleyebilirsiniz. İlk olarak, iyi bir takım arkadaşı ve destekleyici bir meslektaş olmalısınız. Yani, vermeden almak olmaz! İkincisi, gerçek değeri olan bir şeyde istisnai bir uzmanlığınız olmalı. Aynen hekimlerin uzmanlıkları gibi düşünün, uzmanlığınızı ve derinleşin. Üçüncüsü, geniş çaplı bir vizyon sahibi olmalısınız – bu da sizin otoriter, odaklı, öngörülü ya da nazik bir karizmatik duruş sergilemenizi etkiler. Bir lider, bir öğretmen, ya da ileri görüşlü bir “hayalci” olabilirsiniz ancak unutmayın ki, hayal edemediğiniz şeyleri, gerçekleştiremezsiniz. Dördüncüsü, bir iş insanı olmalısınız – hem ticari hem de sosyal fayda sağlayan, kazandıran sonuçlara odaklanmalısınız.

‘Siz Bir Markasınız’. Bunu fark ettikten sonra artık,  markanızdan siz sorumlusunuz. Başarı için ne tek bir yol ne de tek bir doğru vardır.

BUGÜN BU YOLCULUĞA BAŞLAYIN!