Oto pilot

Sadece durun. Tam da şu anda. Şimdi. Gözlerinizi kapatın. Bedeninizi ayak parmaklarınızdan başınızın tepesine kadar iç gözünüzle tarayın. Sonra dikkatinizi sadece nefesine odaklayın. Anda olan tek şey nefestir ve siz de nefesinizle beraber her an yeniden var oluyorsunuz. Bu uygulamayı yaparken, zihin düşünceler üretmeye devam edecektir. Olsun. Nefesinize dönmeye devam edin. İşte zihnin uçuştuğunu fark edip, nefesimize dönmeyi her seçtiğimizde anbean mindful oluyoruz demektir. Dahası hayatımızı kontrol altına alan otomatikleşmeyi görüp, uğurluyoruz anlamına gelir.

Oto pilot

Araba kullanırken kendimizi “otomatik pilota” alıp, varış noktasına kadar ne yaptığımızın hiç farkında olmadığımız zamanlar olmuştur. Hayatımızda da kilometrelerce yol alıp, farkında olmadığımız zamanlar olmuş olabilir. Eğer kontrol otomatik pilottaysa, ne yaptığımızın tam olarak farkında olmadan düşünmeye, çalışmaya, yemek yemeye, yürümeye ya da araba kullanmaya başlarız. Otomatik pilot zihinsel bir alışkanlıktan ileri gelir.

Zihnimizin iki farklı modu vardır. “Yapma modu” ve “Farkında Olma modu”. Otomatik pilot zihnin “yapma modunun” bir eylemidir. Otomatik pilotta zihin sürekli meşguldür, endişeler, kaygılar, artan gerginlik, acı, duygu ve düşüncelerde sıkışmışlık hissi vardır. Olaylara, ilişkilere duygu ve düşüncelerimizin sıkışmışlığından bakarız. Hem kendimiz hem de çevremizdekilere karşı yargılayıcı ve eleştirel oluruz. Zamansızlıktan yakınırız. Çünkü zihnimiz şimdiki anda olmaktan çok geçmişte ya da gelecek endişeleriyle meşgul olur.

Oto pilot

Mindful olduğumuzda ise beden duyumlarının, düşüncelerin, duyguların farkında oluruz. Anılar ya da kaygılar hayatı sürmeye başladığı zaman fark eder, şimdiki andaki duyumlara odaklanırız. Hayata açıklıkla yaklaşır, kabul tutumunu pratik ederiz. Yargısızca, olup biteni etiketlemeden, olduğu halleriyle görürüz. Nezaket ve merak tutumlarını besler, her anın özgünlüğüne sahip çıkarız.

Eğer hayatın içinde gerçek anlamda yer almak istiyorsak, otomatik pilottan çıkmamız şarttır. Otomatik pilottan çıktığımızda, aktif olan zihnimiz yerini dingin bir zihne bırakır.

Oto pilot

Sürekli aktif olan zihin düşman değildir. Hızlı karar vermemiz gereken yerlerde, güvenliğimizi düşünmemiz gereken görev ve alanlarda ona ihtiyacımız var. Otomatik pilot, duygusal konulara müdahil olmaya başladığında sorunlar baş gösterir.

Zaman zaman hepimiz mutsuz olabilir, huzursuz hissedebiliriz. Böyle zamanlarda otomatik pilotta olan zihnimiz problem çözme becerilerini kuşanır ve mutsuzluğumuzun sebebini araştırmaya başlar. Yardım etmek ister fakat bildiği, ezberlediği şey olan araştırmacı özelliği ile işe koyulur. Neden mutsuz olduğumuza dair çeşitli sorular sormaya başlar. Zihnimiz doğası gereği, düşünmeye çok meyillidir. Bu sorulara kayıtsız kalamaz ve mutsuz olmasının sebeplerini araştırırken, geçmişten ve çevreden kısa bir sürede birçok olumsuz duygu ve karamsar düşünce toplar. Koca bir şelale tetiklenmiştir artık. Zihnimizin farkında olma modu, bu ortaya çıkan olumsuz duygu ve düşünceleri çıktıkları anda yakalamamızı sağlar. Yani bizi bir mutsuzluk sarmalarının içine girmekten korur. Böylelikle mutsuz, kaygılı, stresli veya tükenmiş hissettirebilecek bir yığın yıkıcı duyguyu durdurabiliriz.

Otomatik pilotta olduğumuzda savaşa hazır enerjide, düğmemize basılmış gibi alışkanlıklardan gelen davranışlarla yaşarken, mindfulness bize alışkanlıklarımızı ve yeni yolları görebileceğimiz alanları seçme özgürlüğü verir. Daha önceden deneyip, içinden çıkamadığımız, belki de bizi sıkışmaya iten alışkanlıkları seçmek yerine, yeni yollar keşfedip, çok daha geniş özgürlüklere yelken açarız.

Oto pilot

Otomatik pilottan uyanmak canlılık verir, farkındalık ve huzur verir. Düşüncelerle harcadığımız zamanları bize geri verir ve yaşam süremizi uzatır. İçimizde ve dünyada olup bitenlere anbean uyanmamızı sağlar. Hayata farklı bir noktadan bakıp huzur bulmak için kendinize izin verin çünkü baktığınız yer ne kadar huzurluysa, dünyanız da öyledir.

Didem Hacıpaşaoğlu

Mindfulness Eğitmeni, Profesyonel Koç