Otomatik pilottan çıkmaya hazır mıyız?
Yaşam bazen çok basit ve kolay, bazen de çok zor ve içinden geçilmez bir patika gibi göründü mü size de? O zaman şimdi hangi noktalarda zorlandığımıza, hangi noktada kolayca yaşadığımıza bakalım.
Bizler alıştığımız ve otomatik pilotta yaşarken her şeyi kolaylıkla gerçekleştiririz. Ama ne zaman ki hayatımıza yeni bir kişi veya yeni bir durum girer işte o zaman olmuyor, yapamıyorum, vazgeçtim söylemleri başlar. Çünkü konfor alanı ağır basar. Yeniye açılmak, alışkanlıkları değiştirmek bizi zorladıkça kendimizi yeniliğe kapatır ve tekrar otomatik pilota döneriz. Orası kolay ve basittir. Biz kendimizi ne kadar konfor alanımızdan çıkarırsak dönüşüm kaçınılmaz olacak. Fakir bir kişi her ne kadar çok para kazanmak istese de, imkan da sunulsa o olduğu hayatı tercih eder. Çünkü varolan hayatı da onun konfor alanıdır. Peki hayatımızı nasıl farklılaştırabiliriz,nasıl dönüşümü sağlarız?
Dönüşüm bir dönemden ibaret olduğunu düşünmüyorum. Dönüşüm bazen insanlar veya olaylar karşısında da olabiliyor. Bazen de biz hazır olduğumuzda gerçekleşebiliyor. Ama bence başlangıcı da sonu da belirsiz. Her yaş döneminde olabilir veya her olayda. Her şey bize tesadüfen gelmiyor, her durum farklı bir dönüşüm süreci için tecrübe. Tecrübelerin toplamında da halden hale geçiş veya hayatımızda yeni bir gerçeklik yaratmaya başlıyoruz. Bizler bu hayatı deneyimlemeye geldik. Her şey her gün değişebilir, biz ne kadar hazırız buna bakmamız lazım. Sürekli kitap okuyalım, sürekli eğitimden eğitime koşalım…eğer biz hazır değilsek yaşantımız aynı kalıyor. Ne zaman ki, kendimizde köklü bir dönüşüme karar veriyoruz o zaman o kararla biz de dönüşüyoruz işte.
Kendi becerilerimizi, iyi hissettiren uğraşlarımızı, hayatımızda olmazsa olmaz gördüğümüz, bizi motive eden şeyleri tanımaya vakit ayıralım, hatta yazalım. Önem verdiğimiz konuları ortaya dökelim. Belki meslek olarak dahi yapabileceğimiz şeyler bu aramada ortaya çıkmış olacak. Dünyaya katabileceğimiz, katarken coşku duyabileceğimiz hayaller yine bu sırada kurulacak. Tüm bunları düşünürken, ne alabileceğimiz ve ne verebileceğimiz de ortaya çıkmış olacak. Mesela bolluk bereketli olmak için cevabımızın almakta değil vermekte olduğunu bulacağız, çünkü onun zaten bizde olduğunu keşfedeceğiz. Başka deyişle, hali hazırda sahip olduğumuz hazinemiz açığa çıkmış olacak.
Banu Gözüm Nefes ve Zihinsel Dönüşüm Koçu