DOLAR 32,496
EURO 34,8169
ALTIN 2489,529
BIST 9539,39
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Pozitif insanları, negatif insanlardan ayıran ve fark yaratmalarını sağlayan 15 özellik

Pozitif insanların enerjisini daha onlarla konuşmadan, hatta varlıklarını gördüğünüz ilk an bile bakışlarından, gülümsemelerinden, dik duruşlarından, özgüvenlerinden ya da yaydıkları huzurdan hissedebilirsiniz. Beden dillerinde, sözlerinde ve tüm davranışlarında hissettirdikleri farklı ve bağlayıcı, etkileyici bir enerji vardır.

Hepimiz yoğun geçen ve zorluklarla karşılaşabildiğimiz bir hayat akışı içerisinde negatif düşünce ve duyguların etkisinde kalabiliyoruz. Yerine getirmek durumunda olduğumuz birçok sorumluluğumuzun olduğu, kimi zaman hayatımızı etkileyecek kararlar eşiğinde kaldığımız, bize travma yaşatan olaylarla karşılaştığımız, güvendiğimiz insanların bizi hayal kırıklığına uğrattığı anları hepimiz yaşarız ve bu süreçlerde doğal olarak mutsuz bir ruh hali içerisinde olabiliriz.

Bu tür dönemlerde önemli olan olumsuz düşünce ve duygu durumunda ne kadar süre kaldığımız, bu durumdan ne kadar çıkmak istediğimizdir.

Pozitif insanlar nasıl bir enerji yayar, neleri tercih eder? İşte pozitif insanların benim analiz etmiş olduğum şekliyle 15 özelliği:

  1. Kendi mutluluklarını kendileri yaratırlar. Pozitif insanlar mutluluklarını kişilere, eşyalara ve şartlara bağlamaz.
  2. En ümitsiz anlarda bile bu anlardan çıkabilecek güçleri ve çözümleri olduğuna inanırlar.
  3. Karşısındakinin güvenini sarsan, karşısındaki insanın duygularını sömüren ve zarar veren insanları tanıdıkları an hayatlarında daha fazla tutmazlar.
  4. Kendilerine keyif verecek kişisel anlar yaratırlar.
  5. Başarısızlıklarına ve hatalarına hayıflanmak yerine ders alırlar.
  6. Düşüncelerini, duygularını kontrol etmeyi öğrenirler.
  7. Kendi başlarına gelen olayların sorumluluğunun bilincinde yaşarlar.
  8. Ne zaman hayır diyeceklerini, ne zaman karşısındakine sınır çizeceklerini bilirler.
  9. Başkalarının onayına muhtaç olarak yaşamazlar.
  10.  Şükretmeyi unutmazlar.
  11.  Kendi değerlerinin farkındadırlar. Değer arayışı içinde başkalarına bağımlı olmazlar.
  12.  Başkalarını kontrol etmeye çalışmak yerine, kendilerini geliştirmek için kendi hayatları ile uğraşırlar.
  13.  Etraflarındaki insanları yargılamazlar.
  14.  Egolarını kontrol altında tutmayı bilirler.
  15.  Hedefleri, hayalleri onları hayata daha çok bağlar. Bu hedef ve hayalleri için gereken girişimlerde bulunup sonuca ulaşmak için gereken emeği, sabrı gösterir, gereken kaynakları araştırırlar.

“Bir şeyler istediğim gibi yürümüyorsa, dileklerim gerçekleşmiyorsa ne yapmalıyım?”

Pozitif insanlar yaşadıkları olaylar için başkalarını suçlamak yerine, ben neden bunu yaşadım diye önce kendilerine sorarlar. Eğer yaptıkları şeyler hep aynı istemedikleri sonuçlara sebep oluyorsa, kendi içlerine dönerler ve bunu neden yaşadığı ile yüzleşirler. Her zaman öncelikli olarak değiştirmeye çalıştıkları kendilerini sabote eden düşünce, duygu ve davranışlarıdır. Elinden gelen her şeyi yaptıktan sonra da sabredebilmek, biraz da akışa bırakabilmek, akışta kalabilmek…

Etrafımızdakilerde de sorunlar vardır elbet, ama biraz da sorunun çıkış noktası kendimiz değil miyizdir? Egolarımız, korkularımız, boş vermişliklerimiz, hayattan bıkkınlıklarımız, şansım yok zaten diyerek şansı kendimizden itmemiz, benliğimizde sahip olduğumuz o sınırsız enerjimizi belki de yeterince kullanmamamız… İşte kendimizle ilgili keşfetmemiz gerekenler bunlar olabilir mi?

Yaşadığımız olayları ya da bizi mutlu etmeyen durumları yaşatan etrafımızdaki insanları suçlarken sorunun belki de bir kısmının kendimizden kaynaklanabildiğine pek de aynı şiddette ehemmiyet vermeyiz. Unutulmaması gereken bir gerçek vardır ki; insan ne düşünürse, nasıl davranırsa hayatına da zamanla onu çeker. Ne ekersen, onu biçersin misali…

“Hayata neler verirken, neler almak isteriz, neler alırız diye düşündüğümüzde, yaşadıklarımızın çoğunun aslında bizim içsel realitelerimizin birer aynası olduğunu zamanla fark ederiz.”

Etrafınızdaki insanları değiştiremeyebilirsiniz ama kendi düşünceleriniz, yaklaşımlarınızı ve insanların size davranış şekillerini koyduğunuz sınırlar ile değiştirebilirsiniz; enerjinizi değiştirerek.

Enerji değiştirme aşamalarında size uyabilecek meditasyonları ya da kendinize söyleyebileceğiniz uygun telkinleri bularak uygulamaya başladığınızda yavaş yavaş enerjinizin olumlu yönde değiştiğini de fark edersiniz; affetme, kendini sevme, korkuları yenme, geçmiş karmaları yenme, yüzleşme, parayla ilişkiler meditasyonları. Bunlardan birini, hangi noktalarda daha çok sorun yaşıyorsanız o alana yönelik olan olumlama, telkin cümlelerini ya da size uyacak olanları seçebilirsiniz.

İş hayatında mı, aşk hayatında mı, sosyal hayatta mı ya da para konusunda mı en çok sorun yaşıyorsunuz?

“Kökeninde mutlaka ki kendimizle ilgili bir sebep vardır; korkular, kaygılar, kodlanmış kalıplar gibi…”

Buradaki yani dönüşüm çalışmalarındaki en önemli şart mutlaka telkinlerinizi en az 21 gün atlamadan, düzenli yapmanız. Beyin yeni davranışları ya da yeni alışkanlıkları bu süreçten itibaren değiştirmeye, kabullenmeye başlıyor. Bir de sabah ilk uyandığınızda ya da akşam uykuya dalmadan yapmanız çok daha etkili. Tabi ki meditasyon ve olumlamalar yaptım, her şey güllük gülistanlık oldu şeklinde fazla iyimser yaklaşımlar değil beklentimiz. Birçok sırrı da uygulayarak desteklemek ve dengeye ulaşıncaya kadar pes etmemek ve dengede kalmaya devam etmek gerekiyor.

“İş hayatımda, aşk hayatımda, parayla ilişkimde, yaşam alanlarımda yürümeyen her şeyi değiştirmek istiyorum, peki bu nasıl olacak?”

Önce kendimizle yüzleşerek, önce kendimizi daha doğru tanımaya başlayarak. Ben kendi mutluğum adına neler yapabilirim?

Kararlı olabilirim:

Kendi potansiyelimi keşfederek, kendi değerimi anlayarak, öz güvenimi geliştirerek, kendimi sevmeyi öğrenerek, amaçlarımı doğru belirleyerek, karar vererek ve kararlarımın arkasında durarak, enerjimi tüketenleri hayatımdan uzaklaştırarak, hayır diyebilmeyi öğrenerek…

Dileklerimi araç olarak görmeyebilirim:

Örneğin; evlenmek istiyorsanız bunu bir şeylerden kaçmak ya da sadece yaşım geçiyor diye yapmak düşüncesi sadece evliliği araç olarak görmektir. Yani buradaki bir amaç değildir. Bu dileğiniz gerçekleştiğinde dileğinizi araç olarak görmeniz ileriki zamanda büyük problemler getirir. Çünkü istediğinizi elde ettikten sonra araç olan kısmı devreden çıktığında bulunduğunuz durum ve yaklaşımınız zamanla sizi sonra da eşinizi mutsuz edebilecektir. Parayla ilişkilerimizde de bu böyledir. Çok para kazanmak istersiniz. Gün gelir belki kazanırsınız da. Ama buradaki durumda da önemli olan; paranın araç değil amaç olduğunu anlayabilmektir yoksa o kazandığınız para da sonunda elinizden gider; elinizde tutmayı bilmez, savurursanız ve nasıl tutmanız, harcamanız gerektiğini bilemezseniz.

Güçlü yönlerimi geliştirip, besleyebilirim:

Yeteneğim olduğu alanları keşfetmek, bu yeteneklerimin üstüne gitmek, kendimle daha çok zaman geçirmek, kendi üstüme daha çok titremek (fiziki görünüşüm, imajım, beden dilim, sahip olduğum meziyetlerim; kısaca benim karizmamı, hayata bağlanmamı ya da istediğim gibi insanları kendime çekmek için etkileyecek sahip olduğum her şeyi beslemek)

Enerjimi değiştirmeyi seçebilirim:

Karşılaştığım tüm reddedilmelere karşı dirençli olmayı, pes etmemeyi, yaptığım hatalardan ders almayı ve öğrenmeyi, gülümsemeyi, odaklandığım şeyleri doğru analiz etmeyi ve isteklerime doğru odaklanmayı, tevazu göstermeyi, mutlu ilişkilere olan arzumu nasıl hayata geçireceğimi, her şeyin başlangıcının iç huzurum olduğunu öğrenerek keşfetmek ve bu alanlardaki negatif enerjilerimi, ön yargılarımı değiştirmeye başlamak…

Hayata bağlanmalıyım yeniden; bol bol yürüyüş, doğayla bütünleşmek, doğru ve sağlıklı beslenmek, balık tutmak, dans etmek, resim yapmak, örgü örmek, maket yapmak; kısaca her ne ile mutlu olabiliyorsam o hobilere odaklanmak, dostlarla sohbetler, ailemle daha çok zaman geçirmek, yarım bıraktığım işleri tamamlamak, ertelediğim işlere başlamak, hayatı doyasıya, her ne olursa olsun yaşayabilmek, eksik yönlerimi geliştirmek, güzel yönlerimi ise daha çok besleyebilmek…

Tek bir şeye, tek bir insana, tek bir olaya odaklanmamak, maddeye ve insana bağımlı olmamak, hayatımda sahip olduklarımın değerini anlayarak şükretmek… En önemlisi; kendimi gerçekten sevmek ve değerimin farkında olmak.

Öncelikle bizi neyin mutlu edeceğini keşfetmek önemli aslında… Her insanın hayat dinamiği, yaşadığı ilişkilerin dinamiği, bakış açıları, yaşam tarzı, hayalleri, mutluluk ve motivasyon kaynakları farklı.

Ben nelerle gerçek anlamda mutlu olurum? Beni neler motive eder?

İlişkilerimde, sağlığımda, işimde,  hayallerimde neyi, neleri hedefliyorum?

Ben gerçekten hayat akışımda neleri yaşamak istiyorum? Seçtiğim alanlarda başarıya ulaşmak için neler yapabilirim?

Bir sonraki yazımla tekrar buluşuncaya dek, her şey gönlünüzce olsun.

Yeşim BUYURGAN


YORUMLAR

Solve : *
4 + 13 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.