DOLAR 32,5004
EURO 34,6901
ALTIN 2496,864
BIST 9693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Koronavirüs dünya ve Türkiye ekonomisini nasıl etkiledi?

Çin’de ortaya çıkan koronavirüs salgını dünya çapında hemen hemen tüm ülkelere yayıldı.

Çin’in Wuhan kentinde başlayıp dünyanın bir çok yerine yayılan korona virüsün dünya ekonomileri üzerindeki etkileri hızlanıyor. Virüsün yayılmaya başladığı Çin’in 2020’nin ilk çeyreğinde belirgin bir ekonomik daralma yaşadığı ortadayken ABD açısından büyüme beklentilerinin %0,5 civarlarına kadar indirildiği bir durumla karşı karşıyayız. Üretime odaklanacak olursak salgın, dünyanın üretim atölyesi olarak bilinen Çin’de fabrikaların kapanmasına, üretimin durmasına neden oldu. ABD’den sonraki en büyük ikinci ekonomi olan Çin’deki gelişmeler küresel piyasalarda yankı bulunur. Gıda, oyuncak, otomotiv sektörü, turizm, sinema, teknoloji, akıllı cihazlar endüstrisi, çip üretimi, havacılık, sinema, alışveriş ve daha birçok ürün ve hizmet Çin’e göbekten bağlı durumda. Çin’in üretimdeki yeri hızlıca doldurulmayacak kadar büyük bir alanı kapsıyor. Örneğin Meksika’daki otomobil fabrikaları üretimlerini sürdürmek için, Çin’e bağlı durumdalar. Otomobillerin üretimi ve montajı Meksika’daki fabrikalarda yapılsa da bir çok parça Çin’deki üreticilerden tedarik ediliyor. Yine Apple, Microsoft ve Qualcomm gibi teknoloji dünyasında kilit öneme sahip şirketlerin ürünleri Çin’de üretiliyor. Apple var olan stokları nedeniyle kısa vadede üretim sıkıntısı yaşanmayacağını duyurdu.

Gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarında bir önceki yılın son çeyreğindeki toparlanma eğilimi 2020 yılı başında da sürerken, salgının küresel bir nitelik kazanmasını takiben bu ülkelerden büyük ölçekli sermaye ve fon çıkışları gerçekleşmiştir. Mart ayında, küresel finansal kriz dönemi de dahil olmak üzere, gelişmekte olan ülkelerin portföy piyasalarından şimdiye kadarki en yüksek miktarlı çıkış gerçekleşmiştir. Normalleşme sürecine ilişkin belirsizlikler halen yüksek seyretmekle birlikte açıklanan para ve maliye politikası önlemlerinin de etkisiyle söz konusu ülkelerin portföy piyasalarına akımların 2020 yılının ikinci yarısında bir miktar toparlanması beklenmiştir.

Covid-19 vaka sayıları artarken Londra’daki FTSE borsası, New York Wall Street’teki Dow Jones Endeksi ve Japonya’daki Nikkei endeksinde büyük düşüşler oldu. 2020’nin ilk çeyreğinde Dow ve FTSE, 1987’deki ilk çeyrekten sonraki en büyük düşüşü gördü.

COVİD-19 salgınının farklı boyutlarını birleştiren bir sözcük çok önemli: Belirsizlik… Gerçekten de gerek sağlık yönünden pandeminin dinamiklerinin, gerekse buna bağlı olarak ülke içinde alınan / alınacak önlemlerin dinamiklerinin ve buna bağlı olarak da sağlık etkileri ile birlikte ekonomik etkilerin de belirsizlikler içerdiği bir dönem bu.

Kısa dönemlik bir hesaplamayla ülkemizde KOVİD-19 nedeniyle 2020 I. Çeyrekte gayrisafi yurtiçi hasıladan kayıpların %10 olacağını varsayarsak, 30 günlük tahmini GSYH kaybı 31,7 milyar TL’dir. Salgının uzun dönemli ekonomik etkileri de dikkate alındığında, bu miktar salgını 30 gün kısaltmak için yapılacak en az 31,7 milyar TL’lik tıbbi, ekonomik tedbir ve idari harcamanın yapılmaya rahatlıkla “değer” olacağını göstermektedir. Basitleştirici varsayımlar altında elde edilmiş bu GSYH kaybı, salgının ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerinin artarak devam edişi ve krizin uzun dönemli etkileri de dikkate alındığında, 100 milyar TL’lik ekonomik destek paketi yeterli olmayabilir.

 

Türkiye ekonomisi için kötü haberi, ihracat pazarlarımızda büyümenin yavaşlaması olarak düşünmek lazım. Avrupa, Türkiye’nin baskın ticaret partneri. Çin’deki yavaşlamanın küresel değer zincirleri nedeniyle Avrupa ekonomilerini yavaşlatmasını beklemek lazım.

 

Gülşen ARAS

Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı ( BAGEV )

Genel Sekreteri

YASAL UYARI

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.


YORUMLAR

Solve : *
28 + 12 =