Koronovirisü kararları mesken ve ev kiralarına etkilemiyor!
Corona virüsü salgını sebebiyle pek çok hukuki ve ekonomik tedbirler alındı. Alınan tedbirlerden bir tanesi de kira sözleşmeleri ile ilgili oldu.
Ancak yapılan düzenleme sadece iş yeri kiraları ile sınırlı kaldı. İş yeri kiracıları ile konut kiracılarının durumunu ve yasal haklarını Avukat Dr. Rezan Epözdemir anlattı. Epözdemir bu durumun kamuoyunda ‘kiracı 4 ay kira ödemeyecek’ şeklinde anlaşıldığını belirtti ve ödenemeyen kiraların daha sonra faiziyle ödeneceğini söyleyerek kiracıları uyardı.
Kiralar ile ilgili sözleşmenin 1 Mart – 30 Haziran tarihleri arasında geçerli olduğunu söyleyen Avukat Dr. Rezan Epözdemir, “Bu düzenleme sadece iş yeri kiraları ile ilgili, mesken ve konut kiraları için geçerli değil” diyerek vatandaşları uyardı.
Avukat Dr. Rezan Epözdemir
Bu düzenleme ile kiracının belirlenen 4 ay içinde kirasını ödeyememesi durumunda sözleşmesinin feshedilemeyeceği ya da tahliye kararı verilemeyeceğini söyleyen Epözdemir, “Kamuoyunda kiracı 4 ay kira ödemeyecek diye anlaşıldı. Hayır böyle bir şey yok. Kiraya verenin hakkı yine baki kalacak. Kiracı durumu düzeldiğinde 4 aylık kirasını faiziyle ödeyecek. Yani düzenlemede kirayı ödememe konusunda kiracıya muafiyet sağlanmıyor” dedi.
DÜZENLEME EV KİRALARINI KAPSAMIYOR
Ev kiraları için durumun farklı olduğunu söyleyen Epözdemir, “Bu konuda yasada bir boşluk var. Ev kiraları bu düzenlemeden faydalanamıyor” dedi. Yargıtay kararlarında mücbir sebebin öngörülmesi, karşı konulması mümkün olmayan durum olarak belirtildiğini söyleyen Epözdemir, “Dolayısıyla salgın hastalık da deprem, yangın, sel gibi mücbir sebep sayılır der Yargıtay” ifadelerini kullandı.
“MÜCBİR SEBEPLE KİRA ÖDEMEMEK HUKUKEN MÜMKÜN DEĞİL”
Yapılan düzenleme ile olmasa da Borçlar Kanunu’na göre mücbir sebep ortaya çıktığında kiracının sözleşmeyi feshetme hakkı olduğunu söyleyen Epözdemir, “Ancak kira ödeme borcunu mücbir sebep ileri sürülerek ödemekten kaçınılması hukuki açıdan mümkün olmayacaktır. Konut kiracılarının mağduriyet yaşamaması için mutlaka yasal düzenleme yapılmalıdır” dedi. Damla GÜLER/ Sözcü