Neden Arabulucuya gitmelisiniz?
Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından biri olan arabuluculuk uygulaması “işçi ve işveren hukukunda”zorunlu olarak 1 Ocak 2018 tarihinden bu yana yürürlükte olup menfaati bulunanlar açısından dava açma öncesinde zorunlu hale gelmiştir.
“Zorunluluk” kavramına bakarak arabuluculuğun taraf iradesini sınırlandırdığı düşünülmemelidir. Zira arabuluculuk son derece esnek, barışçıl, dostane, iradi, objektif, tarafsız ve tarafların müzakereyi istediği anda sonlandırabileceği muazzam bir müessesedir. Kaldı ki; Ocak 2018 öncesinde arabuluculuk ihtiyari bir seçenek olarak kanun ve yönetmelikler çerçevesinde yaşayan bir süreçti ve hala da uygulaması devam etmektedir.
Peki dava açmadan önce neden arabulucuya gitmeliyim? diye düşünüyorsanız işte bu sorunun cevabını bu yazıda bulabileceksiniz.
Dava süreci mahkemelerdeki yığılan ve biriken iş yükü nedeniyle hem uzun hem de dava açan ve hatta diğer taraf için de masraflı bir hak arama yoludur.
Ya psikolojik yıkımı?
Kuşkusuz adalet değirmeni ağır işler ama ince öğütür. Hakkınızı mahkemede ararken yıllarca mücadelenizi canlı tutmak psikolojik olarak yıpratıcı olacaktır. Oysa arabuluculuk masasında dostane çözümlerle menfaatinize odaklanarak çözümlerinizi arabulucu moderatörlüğünde hızla üretebiliyorsunuz. Üstelik daha az masraf yaparak…
Arabulucu hakem veya hakim değildir. Ancak hakim olmadığı halde anlaşma belgesi düzenlediğinde; söz konusu belgenin mahkeme ilam hükmü nitelik ve gücünü taşıdığı bilinmelidir. Ayrıca gizlilikle yürütülmesi gerektiğinden güvenlidir de…
Portakal Bahsi
Bir tane portakalı çekiştiren iki kardeşten biri kabuğuyla kek yapmak istiyor, diğeri ise suyunu sıkıp içmek istiyor.Anne kardeşler arasındaki çatışmaya kayıtsız kalamayarak portakalı alıyor veeee… hayır portakalı ikiye bölmüyor. Birine portakalın kabuğunu rendelemesini diğerine de rendelenmiş ama bütün bir portakalın suyunu çıkarabileceğini öneriyor. Böylelikle iki kardeş çatışmadan, mutlu bir şekilde elde etmek istedikleri amaca ulaşmış oluyor.
Portakal bahsinde olduğu gibi taraflar menfaat temelli bir alternatif çözüm üretmek istiyorsa; korkmadan ve çekinmeden arabuluculuk masasında müzakere sürecini etkin olarak yaşamalıdır.
‘Arabuluculuk sayılarında Avrupa’da bir numarayız’
Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürü Hakan Öztatar:- ‘Bu yılın sonuyla birlikte 6 yılda 1 milyonu aşkın arabuluculuk uygulaması ülkemizde gerçekleşmiş olacak. Bu rakamlar bizi dünyada bir numara haline getirecek. Arabuluculuk sayılarında Avrupa’da bir numarayız’ demiştir. Önümüzdeki süreçte tüketici hukuku ve aile hukuku gibi alanlarda da zorunlu hale gelecek olan arabuluculuk halen iş ve işveren uyuşmazlıkları ile ticari uyuşmazlıklarda zorunlu olarak uygulanmaktadır.
Arabuluculuk sürecinde menfaaate odaklanılması esas olup taraflar arasında ilginç ve keyifli anlaşmalar dikkat çekmiştir. Örneğin; bir otel müşterisinin tazminat talebine karşılık, işletmenin bir hafta ücretsiz konaklama imkanı sunması hem mağduriyetin giderilip memnuniyetin ve güvenin yeniden kazanılmasına olanak sunmuş hem de otel açısından müşteriyi kaybetme riskini ortadan kaldırmıştır. Her iki tarafın da menfaatini koruyan böyle bir anlaşma yüzümüzde tebessüm oluşturmuştur. Yine bir işçi ile işveren arasındaki işçilik hakları bakımından oluşan uyuşmazlıkta; işveren talep edilen tutar yerine yakında düğünü olacak işçinin tüm beyaz eşya masraflarını karşılayarak anlaşmaya olanak sağlamıştır. Tüm bunlar arabuluculuğun menfaatleri koruduğunun en güzel örnekleridir.
Kısaca; Arabuluculuk çok kıymetlidir. Tarafların menfaalerini korurmakla birlikte mahkemelerin iş yükünü azaltmasıyla da dikkatleri üzerinde toplamıştır.
Dünyada yıllardır yerleşmiş ve başarılı olmuş örnekleri bulunan arabuluculuk müessesesinin ülkemizde de hak ettiği değere ve bilince ulaştığını görmek bu işe gönül verenler bakımından mutluluk vericidir. 10/12/2019
Av.Arb.Sevda ÖZTER