Sermaye piyasası mevzuatı AB ile uyumlu oldu
SPK Başkan Yardımcısı Bora Oruç, Türkiye’deki düzgün sermaye piyasası mevzuatı nedeniyle yabancı yatırımcının fazla olduğunu söyledi
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkan Yardımcısı Bora Oruç, Borsa İstanbul’da işlem gören hisselerin yüzde 65’inin yabancı yatırımcılara ait olduğunu ve bu alanda Türkiye’ye ciddi ilgi bulunduğunu belirterek, “Bu ilgiyi yaratan şey düzgün hukuki altyapı. Sermaye piyasası mevzuatı düzgün olmazsa böyle bir ilgi olmaz.” dedi.
SPK ve EY Fransa tarafından Merkezi Finans ve İhale Birimi iş birliğinde Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği’nin desteğiyle “Sermaye Piyasası Kurulu’nun Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında seminer düzenlendi.
“Avrupa ve Türk Sermaye Piyasaları Düzenlemeleri Arasında Köprü Oluşturma” başlıklı seminerde konuşan Oruç, AB ile dünya standartlarında bir sermaye piyasası düzenlemesi için 2005 yılından beri çalışma yapıldığını söyledi.
Bu çalışmaların 2009 yılında İstanbul Uluslararası Finans Projesi ile ilerletildiğini aktaran Oruç, bu kapsamda Ticaret Kanunu ve SPK Kanunu’nun değiştirildiğini, sonrasında ikincil düzenlemelerin de hayata geçirildiğini anlattı.
Oruç, değişen piyasa ihtiyaçlarına cevap verebilmek için kendilerini her zaman sıcak tutmaları gerektiğini kaydederek, “Bunun için de AB ile bir iş birliği yaptık. İki yıl önce başlayan proje kapsamında denetim, muhasebe gibi kendimizi güçlendirmek istediğimiz alanlarda özellikle arkadaşlarımızı yetiştirmek için AB ile çalışmaya başladık.” diye konuştu.
AB müktesebatı içinde sermaye piyasalarını ilgilendiren 11 farklı alan olduğuna değinen Oruç, uzmanları yabancı ülkelere de göndererek bu alanlarda yetiştirdiklerini, onların da Türkiye’ye dönüşte diğer uzmanları yetiştirdiğini söyledi.
Oruç, bugün gerçekleştirilen seminerde projenin detaylarına ilişkin katılımcıların bilgilendirileceğini belirterek, “Bunun sonucunda değişen sermaye piyasası mevzuatı ile yurt dışında global anlamda neler olduğunu ve bu değişimi Türkiye’ye en uygun şekilde nasıl adapte edeceğimizi gördük. Önümüzdeki dönemde de düzenleme çalışmalarımızı buna uygun şekilde hayata geçireceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Amaç, yatırımcı ilgisini sürdürmek sürdürmek”
Oruç, proje sayesinde Türk sermaye piyasalarının AB kriterlerine uygun hale getirildiğini kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Biliyorsunuz Borsa İstanbul’un (işlem gören hisselerin) yüzde 65’i yabancı yatırımcılara ait. Türkiye’ye ciddi miktarda yabancı yatırımcı ilgisi var, olması da gerekiyor. Bu ilgiyi yaratan şey düzgün hukuki altyapı. Sermaye piyasası mevzuatı düzgün olmazsa böyle bir ilgi olmaz. Yatırımcıların ilgisini sıcak tutmak ve devamını sağlamak için bu çalışmaları sürdürüyoruz.”
“Mali hizmetler alanındaki fasıl açılmalı”
Avrupa Birliği Bakanlığı Ekonomik ve Mali Politikalar Başkanı Sinan Ayhan, iki yıl süren projenin içerik ve zamanlama olarak çok önemli olduğunu belirterek, son bir yıldır yaşanan küresel ve yerel olaylara rağmen Türkiye’nin 2016’yı yüzde 2,9’luk büyüme ile kapattığını söyledi.
İlk çeyrekte büyüme oranının yüzde 5’e çıktığını dile getiren Ayhan, “Tüm olumsuzluklara rağmen bu büyüme oranları ekonomik açıdan sağlam, kurumsal ve yasal alt yapının ne kadar önemli olduğunu gösterdi.” dedi.
Ayhan, sermaye piyasaları alanında hem kurumsal alt yapı hem de mevzuat açısından çok ileri seviyede olduklarının altını çizerek, AB standartlarını yakaladıklarını vurguladı. Ayhan, bu konunun Avrupa’dan gelen raporlarda sürekli altının çizildiğinden bahsetti.
Mali hizmetler alanında AB ile müzakerelerin siyasi nedenlerle bloke edildiğine değinen Ayhan, “Bloke nedeniyle hem kurumsal olarak hem de AB kurumlarındaki muhataplarınızla daha derin iş birliği oluşturma zeminini kaybetmiş bulunuyorsunuz. En büyük temennimiz siyasi nedenlerle bloke edilen bu faslın bir an önce müzakereye açılması.” diye konuştu.
Ayhan, bu sayede küresel krizden sonra ilgili mevzuatlarda değişiklik yapan ve yenilen AB ile daha derin iş birliği kurulabileceğini vurguladı.