DOLAR 32,3776
EURO 35,0243
ALTIN 2333,926
BIST 9079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

İmar barışının kapsamı sınırlı kaldı!

13.10.2018
A+
A-

Maalesef “İmar Barışı” konusunda çok ciddi soru işaretleri halen halk tabanında devam ediyor.

Başvuru süresi bitmek üzere olmasına rağmen bana ve firmama gelen sorular ve insanların tepkilerine baktığımızda İmar Barışı kavramı ve bu kanunun getirdiği olanaklar yeterince anlaşılamamış ve dolayısıyla istenen seviyede başvuru alınamamış durumda.

Öncelikle “İmar Barışı” kavramından önce herkesin kafasının karıştığı “Kat İrtifak Tapusu” ve “Kat Mülkiyet Tapusu” arasında bir fark olduğunu ve bu iki tapunun aslında aynı olmadığını anlatmak gerekiyor.

Bilindiği üzere “Kat İrtifak Tapusu” en fazla 5 yıl geçerli olmak üzere bir arazi üzerine yapılacak çoklu bağımsız bölümlerin inşaat ruhsatı alınmasından itibaren geçerli olmak kaydıyla verilmiş olan bir ön mülkiyet tapusu. Bu tapu ile müteahhit veya inşaat şirketi bir taahhüt vererek inşaat ruhsatı aldığı ve yapma vaadinde bulunduğu binanın belirli bir bölümünü inşaata başladığı andan itibaren sözleşme ve noter onayı ile satabilmesini sağlıyor. Genellikle 18 ay ile 3 arasında değişen inşaat süreleri de gözetilerek müteahhite 5 yıl içinde “Kat İrtifak Tapusu” dan “Yapı Kullanım İzni” veya İskan İzni alınarak “Kat Mülkiyet Tapusu”na döndürülmesi gerekliliği veriliyor. Maalesef bu 5 yıllık süre içerisinde İskan İzni alınmaz ve gereken girişimlerde bulunulmazsa müteahhitin sorumluluğu ortadan kalkıyor. Bu kusurlu duruma alıcı da ortak olmuş oluyor ve bu değişim süreci ile başbaşa kalıyor.

“Kat İrtifak Tapusu” ile alım satım yapılabilmesine olanak sağlanması, 5 yıl geçmiş olsa bile bu faaliyetlere göz yumulması ve alım yapan sade vatandaşlarında üşenmek veya maliyetlere katlanmamak adına “Kat Mülkiyet Tapusu” için gereken işlere girişmemesi ile bugün oluşan binlerce kaçak durumdaki yapı söz konusu oluyor.

Sonuçta insanlara şu an itibariyle kaçak görünen bir yapıda oturdukları söylendiğinde gelen itiraz: “Ama bizim Kat İrtifak tapumuz var. Hem de vergi veriyoruz, elektriğimiz, suyumuz ve doğal gazımız var. Bu bina nasıl kaçak olur?” şeklinde oluyor. Aslında prosedürlerin tam olarak bugüne dek uygulanmamış olması, siyasi veya ekonomik sebeplerle çeşitli hükümetlerin iskansız yapılara bugüne dek göz yummuş olması insanlarımızı bugünkü kafa karıştıran durumlar ve sorularla karşı karşıya olmasını sağladı.

Tamamen kaçak olarak yapılmış yapıları bir yana bırakıyorum ama hükümetin bir an önce “Kat İrtifak Tapusu” ile “Kat Mülkiyet Tapusu” kavramlarını netleştirmesi, çerçevelerini çizmesi ve bunu da uygulaması gerekiyor. Ayrıca 5 yıl olan müteahhit sorumluluk süresi Yapı Kullanım Belgesi ve İskan Ruhsatı alana kadar diye geniş olarak tutulmalı. Bir çok müteahhit bunu kendi lehine kullanarak daha sonra son kullanıcıyı belediye ve tapu daireleri ile başbaşa bırakıyor. Hem de kendi yaptığı bir dolu proje dışı uygulama ile birlikte. Çıkan yıkım kararları, uygulama dışı yapım cezaları ve benzeri bir çok yasal yaptırımla son kullanıcı olan müşteriler yüzyüze kalıyor ve hatta bu konuda adım bile atamıyor. Hatta bazen Kadastro’da cins değişikliği ve sonra tapu dairelerindeki işlemler ve en sonunda tapu harçları falan öyle bir rakam çıkıyor ki zaten kıt kanaat alınan ev üzerine bu bedellerin son kullanıcı tarafından ödenmesi imkansızlaşıyor.

Doğal olarak biz bir danışman olarak bu kadar masraf var bunları ödemezseniz halen kaçak bir yapıda oturuyor olacaksınız dediğimizde kıyamet kopuyor.

Bilinçli olmadan kusura ortak olmak bu… Ama şu an bu ceremeyi tamamen son kullanıcılar çekmekte. Müteahhit çoktan alacaklarını alıp çekip gitmiş durumda ve mesela çatıda yapılan bir gayri resmi iş için alınamamış iskan izni ara katlarda suçsuz bir şekilde duvara boya bile vurmamış vatandaşın da bu bedellere ortak olmasını gerektiren durumlar oluşuyor.

Acele yapılan her işte olduğu gibi bu “İmar Barışı” kanununda da o kadar fazla boşluk, soru işareti ve tamamlanması gereken tarif var ki sanırım 31 Ekim tarihi bir yana 31 Aralık bile başvuru için yetmeyecek.

Bu açıdan Çevre ve Şehircilik bakanlığı yetkililerini biran önce harekete geçmeye davet ediyorum. Lütfen boşluklar için gereken açıklamaları getirin, ödemelerde kolaylıklar sağlayın, kat irtifakı kurulmuş ama iskan izni alamamış binalarda müteahhit sorumluluğunu belirleyin ve hiç suçu olmayan dairelerin bu bedelleri ödemelerinde bir farklılık yaratın…

Niyet ve gelecek açısından sonuna kadar arkasında olduğum bir kanun olmakla beraber eksik ve boşluklar sebebiyle çok aceleye gelmiş olması kanunun etki ve önemini gölgede bırakıyor. Ayrıca bu başvuruyu hiç yapmayacak ve böyle gelmiş böyle gider deyip bana bir şey olmaz mantığında devam edenler için ne gibi yaptırımlar gelecek bunun da aydınlatılması şart… Sisteme kayıt olup yok canıyla bu belge paralarını toplayan insanların vergisini zamanında ödeyenler gibi sonuçta enayi olarak görülmemesi lazım…

Dürüst vatandaşların vatan ve devlet sevgisinin ödüllendirilmesi ve özendirilmesi gereken zamanlardan geçiyoruz. Bu zamanlar siyasi irade ve tercihlerin ötesinde zamanlar.

Hepimiz birimiz birimiz de hepimiz için…

Tezer ÖNER (Mr)


YORUMLAR

Solve : *
18 − 16 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.