Yüksek lisans olmadan bu işlerde çalışılmıyor!
İş hayatında yüksek lisans olmadan çalışılmayan işler var. Bugün birçok işyeri yüksek lisans istiyor. Peki yüksek lisansınız olmadan hangi iş yerlerinde çalışamazsınız? Yüksek lisans çalışma hayatında size ne kazandırır. Merak ettiğiniz tüm soruları Kadir Has Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Zeki Ayağ cevaplıyor…
Yüksek lisans programlarının iş yaşantısına devam eden kişilere kendilerini daha iyi geliştirme imkanı sunduğunu belirten Kadir Has Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Zeki Ayağ, “Hangi branştan mezun olunduğu önemli değil. Lisans mezunları iş yaşamına adım attıklarında eğitim anlamında bilinçlenme yaşıyor. Sektörü görüp genel lisans eğitiminin yeterli olmadığını fark ediyor. Örneğin endüstri mühendisliği lisans eğitimini tamamlayıp endüstri mühendisi olarak çalışan, ancak yönetici pozisyonunda olan biri Finans alanında yüksek lisans yapıp yönetim bilgi ve becerilerini geliştirmek isteyebiliyor. Ya da salt mühendislik görevini yürütüyorsa, eksikliklerini tamamlamak, teorik bilgisini arttırmak için yine lisans eğitimi aldığı mühendislik alanında yüksek lisans yapmak isteyebiliyor. Alan seçimi bireyin çalıştığı sektörün durumu ve şartlarıyla ilintili olarak şekilleniyor. İki farklı tercihin de iş hayatında orta ve uzun vadede büyük avantajları var” şeklinde konuştu.
İş hayatında her zaman bir adım önde almak, daha ileriye gitmek için yüksek lisans eğitiminin şart olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ayağ, “Özellikle Ar – Ge ve ürün geliştirme departmanlarında çalışanlar için yüksek lisans ve doktora programlarını bitirmek büyük önem taşıyor. Gelişen teknolojiyi takip etmek, dünyadaki uygulamalardan haberdar olmak ve uygulamak açısından bu alanlar için lisansüstü eğitim şart denebilir” açıklamasında bulundu.
Teorinin uygulama ile harmanlandığı programlar Kadir Has Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde en çok Bilgisayar Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Elektrik – Elektronik ve Finans Mühendisliği yüksek lisans programlarının tercih edildiğinin bilgisini veren Ayağ, “Enstitüdeki programların tezli ve tezsiz ile İngilizce-Türkçe versiyonları var. Doktora programlarında da yine Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik – Elektronik, Biyoinformatik, Genetik ve MIS programları bulunuyor. Bu programlar, katılımcıların iş hayatında üst kademelere daha kolay ulaşmalarını sağlıyor. Programlarımızın 3’te 2’sini çalışanlar oluşturuyor. Sektörde çalışanlar yoğunlukta olduğu için bu noktada sanayi işbirliği çerçevesinde yapılan çalışmalar yoğunluk kazanıyor. Teorinin yanında tez çalışmasını kendi çalıştığı alanda yürüterek ciddi bir uzmanlık elde ediyor. Tamamen teoriyle değil, teoriyle birlikte uygulamanın ve pratiğin harmanlandığı bir yapıdan söz etmek mümkün. Zaten böyle de olması gerekir” ifadelerini kullandı.
Ders saatlerini çalışan öğrencilerin zor durumda kalmasını engelleyecek şekilde programladıklarını söyleyen Ayağ, “Derslerimiz genellikle 18.00-21.00 arasında gerçekleştiriliyor. Hafta sonu da bizim için bir opsiyon” dedi.