Bir bankacının “Kovulma” hikayesi
Bir bankacının “haksız kovulması”, işe iade davası, kısaca onurlu duruşun hikayesi…
(Okuyacaklarınız tamamen gerçek belge ve bilgilere dayanmaktadır)
18/06/2018 tarihinde bundan tam 2 sene önce Yapı Kredi Bankası, Kadıköy Bölge Müdürlüğüne “Vadesiz Mevduat Gelişimi” konulu toplantı için çağrıldım. Toplantıda isimleri yer almayan Şube Müdürüm, Şube Satış Yöneticim ve toplantıyı düzenleyen Bölge Müdürüm cam kafes olarak tanımladığım, duvarları olmayan toplantı odasına davet edildim.
Çağırıldığım konuyu konuşmak yerine Bölge Müdürüm bana “yetersiz olduğumu”, “bankacılığa uygun olmadığımı”, “hedeflerimin tutmadığını”, “bu şekilde çalışmak istemediklerini” ve “HEMEN İSTİFA ETMEMİ” söylediler.
BİR BANKACININ “KOVULMA” HİKÂYESİ
Toplantıyı düzenleyen melek kalpli yöneticiler ayrıca bana 2 ay süre verdiklerini, bu süre içinde “iş aramamı” , iş bulup “istifa” edersem tazminatlarımı vereceklerini, bu şekilde ayrılırsam CV min bozulmayacağını, kötü referans vermeyeceklerini ısrarla kabul ettirmeye çalıştılar.
Ayrıca şartlarını kabul etmemem durumunda ise 2 yazılı uyarı vereceklerini ve bu şekilde beni “KOVACAKLARINI” söylemekten de çekinmediler.
Ben iş bulamadım, ama işimin başında olmaya ve ÇOK çalışmaya devam ettim.
Onlar da sözlerini tuttular ve 2 yazılı uyarı verip beni 12.10.2018 tarihinde kovdular.
BİR BANKACININ “KOVULMA” HİKÂYESİ
Yazının başında söylediğim gibi, bu yazı da yer alan tüm bilgiler gerçek belge ve mahkeme kararlarına dayanmaktadır.
Haziran ayında işime olan bağlılığım arttı, grafikler bunu zaten ortaya koyuyor. Fakat ağzımla kuş tutsam, kanadı açıkta kaldı diye sürekli aşağılanma ve değersizleştirme yaşamaya devam ettim.
Banka yöneticileri sözlerinin eri çıktılar, grafiğim düzelmiş olmasına karşın 2 yazılı uyarı ile beni kovmak için ellerinden geleni yaptılar.
HUKUKİ SÜREÇ VE DAVALAR
12.10.2018 de ilk işim, işe aide davası açmak oldu. Bu süreçte her ay aidat ödediğim BASİSEN beni yalnız bırakmaz destek olur diye beklerken, 13.10.2018 de BASİSEN Sendikası beni sendika üyeliğinden çıkarttı.
Tüm hukuk mücadelemi tek başıma yönetmek zorunda kaldım.
İşe iade davası 3 duruşma sonucunda 20.06.2019 da ilk derece mahkemesi tarafından karara bağlandı fakat Yapı Kredi Bankası karara itiraz etti ve davayı İSTİNAF Mahkemesine taşıdı.
KESİN KARAR VE BELGESİ
18.06.2020 tarihinde İstinaf Mahkemesi kesin kararını açıkladı.
Banka, İstinaf Mahkemesi için hazırladığı savunmada ise çok komik bir yola başvurmuş…!
Davalı vekili (YKB adına): Davacının (benim) sorumluluğundaki işleri gereklerine uygun olarak yerine getirmemesi nedeniyle iş akdinin hukuka ve usule uygun olarak feshedildiğini, davacının performansının sürekli olarak düştüğü, feshin son çare olması ilkesine uyulduğunu beyanla davanın reddini talep etmişlerdir.
Yapılan itiraz ile performans düşüklüğümü sizlere sunmak isterim. Sizce bu durumda bir çelişki yok mu?
KARAR
2 Yıllık Mücadele ve Kazandıklarım
Yaşadığım bu süreç bana o kadar güzel şeyler kazandırdı ki… “Her şerde bir hayır vardır” sözünü yaşadım. İşsiz kalmak, haksız yere “kovulmak” önceleri çok canımı sıktı.
16 yıllık bankacılık mesleğimin aslında büyük bir sabun köpüğü olduğunu gördüm. Bankacılık meslek değil, modern çağın kölelik şeklidir.
İlk 6 ay tam bir kargaşa ortamı yaşadım. İş aradım, bulamadım. Gücüm düştü, moralim sıfırlandı. Çalışırken içtiğim antidepresanların sayısı işsiz olduğum 6 ay boyunca sürekli arttı.
Kendi başıma kaldığım da sürekli ağlama ve küfür nöbetleri geçirdim. Haksızlığa uğradığımı duyurmak ve mücadele etmek için çok uğraş verdim.
Bir sabah uyandığımda mücadele etmem için güçlenmem gerektiğinin farkına vardım. Yeniden meslek sahibi olmak için çalışmalara başladım. Tekrardan üniversite öğrencisi oldum.
Kurumsal hayata çizgi çektim. Günü geldi Ataşehir halinde sebze sattım, günü geldi sigorta poliçesi kesmek için sokakları arşınladım. Hamallık yaptım, gündelik işlerde çalıştım. Ama mücadelemden vazgeçmedim.
Bir senenin sonunda kendi işime, yeni mesleğime ve en önemlisi yeni bir hayata sahip oldum.
Bu süreç içinde “potansiyelimi ortaya koydum”, “değerli ve önemli olduğumu unutmadım”, “yaşananları tecrübe olarak gördüm”, “hayatın ne kadar basit olduğunu gördüm”, “üretmekten, okumaktan, yazmaktan fayda elde ettiğimi gördüm”, “aileme sahip çıktım” ve tüm bunların sonunda küllerinden doğan anka kuşu misali yeniden ortaya çıktım.
Yapı Kredi Bankasında yaşadıklarıma benzer tonla olay ve şikâyet diğer bankalarda da var.
BİR BANKACININ “KOVULMA” HİKÂYESİ
Tüm belge ve kayıtları ile yaşadığım süreci sizlerle paylaşıyorum. Lütfen, hayatınıza ve yaşamınıza sahip çıkın. İş yaşamı için sevdiklerinizden ve kendinizden ödün vermeyin.
Bugünden itibaren “B Planı” oluşturun. Destek isterseniz, ben yanınızdayım.
Tehditlere, baskılara kulak asmayın. Haklı olduğunuz davanızdan vazgeçmeyin.
Yazımı ve hikâyemi okuyan tüm bankacı dostlarıma sonsuz sevgi ve saygılarımla,
Uğur Durak
Profesyonel Uzman Koç
www.hedeftutulmasi.com
BİR BANKACININ “KOVULMA” HİKÂYESİ