Eylemsizlik…
İlk kez Galilei tarafından yapılan “eğik düzlem düşünce deneyi” ile temeli atılan bu yasa, “Newton birinci hareket yasası” olarak da bilinir.
Cisimlerin hareket durumlarını koruma eğilimine “eylemsizlik” denir.
Yani;
Cisim sabit hızla gidiyorsa sabit hızla gitmeye, “durağan” halde ise “durmaya” eğilimlidir.
Maddelerin ortak özelliklerinden biri olan eylemsizlik, bir cismin hareketindeki “değişim”e karşı “direnç” göstermesidir.
Bu yasaya göre “durmak” ve “sabit hızla gitmek” benzerdir. Ortak yanları “ivme”nin “sıfır” olmasıdır.
“Kütle”, cismin sahip olduğu eylemsizliğin bir ölçüsüdür.
Kütlesi büyük olan cisim, daha fazla eylemsizlik gösterir. Yani daha az ivmelenir, hızı daha az değişir.
Dersimiz “Fizik” değil elbet!
Sanırsın Newton aramıza sızmış ve plaza(!) ortamlarını gözlemlemiş uzun süre.
– Rahat mı battı?
– Başına iş alma!
– Dünyayı sen mi kurtarıcan?
– Otur oturduğun yerde!
– Risk mi?
– Tövbe!
Dışarıdan pozitif “net kuvvet” uygulamadığın sürece, bu soruları ve cevapları kendine yöneltmeye daha çook devam edersin diyor kısaca Newton.
Kaybetme riski taşıdığın “kütle” ne kadar büyükse “konfor alanı”na saplanma eğilimin de bir o kadar büyük olur diyor diğer bir deyişle de.
Bu adam fizikçi değil; bildiğin “yaşam koçu” bence…