DOLAR 34,4893
EURO 36,4833
ALTIN 2944,557
BIST 9031,82
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Ezelden ebede sorulan bir soru: Hayatın anlamı nedir?

Hayatın anlamını anlamak, kendini bilmekle başlar. Kendini bilmeyen insan evreni, hayatı nasıl anlayabilir ki? İnsan küçük evrendir, zerre küllden bağımsız değildir. İnsan bilmek ister: kendini, hayatı, amacını, mutlu olmayı, çoğalmayı, paylaşmayı, sevgiyi.

Hayatta her şeyi zıddıyla anlamlandırıyoruz. Aydınlık karanlıkla, sevinç hüzünle, zevk acıyla, iyi kötüyle, yukarısı aşağısıyla anlam kazanır. Hayat da ölümle anlam kazanıyor belki de. Çoğu zaman insanlar ölüm zamanına yaklaşınca hayatının değerini anlamaya başlıyor. Ölümdü hayata anlam katan bir yanıyla.

İnsan, hayatında bir amaç arayan varlık. Kendi yaşam amacını bulan hayatını da daha anlamlı yaşayabiliyor. Kimi başarılarıyla, kimi birilerinin derdine ilaç olurken, kimi severken, kimi anlatırken, kimi paylaşırken, kimi üretirken anlam bulur.

Tarihler boyunca filozoflar da hayatın anlamına cevap aramışlar; Aristo’ya göre iyi olmak, Platon’a göre “iyi ideası”, bilginin en yüksek biçimine ulaşmak yani öğrenmektir. Hedonist felsefeye göre en yüksek seviyede zevk almaktır. Stoacılar için doğanın mantığını anlamak, ona uygun yaşamaktır. Nihilizm’e göre hayatın bir anlamı yoktur. Nietzsche için hayat, sonsuz tekrar edilen bir hiçliktir, bununla beraber anın farkına vararak yaşamak gerektiğini söyler. “Sorgulanmayan hayat yaşanmaya değmez.” Sokrates, “Ben varken ölüm yok, ölüm varken ben yokum.” Epiktetos, “İnsanın en temel ihtiyacı hakikati bilme ihtiyacıdır. Hegel”

Hayatın anlamı üzerinde araştırınca görülüyor ki; hayata verilen anlam kişiden kişiye ve içinde bulunulan duruma göre değişiyor: Sevmek, sevilmek, bilmek, öğrenmek, aramak, yemek, eğlenmek, düşünmek, kazanmak, mutlu olmak, paylaşmak, sonsuz olmak ya da yok olmak, anın tadını çıkartmak, aşk, doğayı hissetmek, özündeki gücü fark etmek… diye düşünürken instagramda değerli takipçilerime sordum: “Sence nedir hayatın anlamı?” Gelen yorumlardan:
“Yaşam amacını keşfetmek, bütünü görebilmek için kendini geliştirmek, bilincini yükseltmek”, “Birilerinin hayatına pozitif dokunmak, birilerine de imtihan olmak”, “Umudu hiç yitirmemek, sevmek ve sevilmek”, “Geçmişle geleceği kavga ettirmeden bugünü gelişine yaşamak”, “Akışına bırakmak, anın tadını çıkarmak”, “Bir çocuk gibi neşeli ve heyecanlı olmak”, “Tevekkül”, “Hayatı var Edeni bilmek, kendini bilmek, tekamülünün farkında olmak”, “Yolda olmak”, “Bütün canlı cansız her varlığa insanca davranabilmek, ince düşünebilmek”, “Kendini keşfetmekten geçiyor, kendini bulduğun kadar anlam kazanıyor yaşam da”, “Yaptığınız her şeyden huzur duymak”, “Kendi gücünü bilmek”, “Çoğalabilmek, geri dönüşüm”, “sadece olmak”, “ölmeyecekmiş gibi bu dünya için, hemen ölecekmiş gibi öbür dünya için çalışırken dünyanın sadece insanoğluna bahşedildiğini unutmadan, her canlıyı da sevip saygı duyarak yaşamak”, “Bir insana ilaç olabilmek, derdine çare bulmasına ortak olmak, paylaşmak”, “Var olanı sevmek ve var olana katkı olabilmek”, “Hayat amacına göre değişkendir”, “Maddi ve manevi paylaşmak, sonsuz karşılıksız sevgi”, “Bir bütün olduğumuzu tüm her şeyin bir parçasının bizde olduğunu görmek deneyimlemek”, “Hayat bir sır o sırra ermek erdemlik” …
Düşünen herkesin zaman zaman aklına geldiği ancak herkes için genel geçerli net bir yanıt bulunamayan bir soru; hayatın anlamı. Belki de dünyadaki insan sayısı kadar farklı tanımlama çıkabilir. İnsan halden hale giren bir varlıktır. Acılar içindeyken ve mutluyken hayata yüklediği anlam da değişir. Bu bağlamda diyebiliriz ki: Hayata anlam veren biziz. Ne arıyorsak, nasıl bakıyorsak o.
Belki de hayatın anlamı özündeki gücü fark etmekten geçiyordu.

Sana göre nedir? “Hayatın anlamı”, yorumlarda paylaşabilirsin.

*Gonca Kubat


YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.