Kariyerim için hangi zorluklarla yaşamaya hazırım?
Kariyerimize yön vermek söz konusu olduğunda, bize sorulan ya da kendimize sormamız beklenen bazı soruların bazıları şöyle sıralanıyor.
Nasıl bir hayat yaşamak istiyorsun?
Nasıl bir iş ortamı istiyorsun?
Neleri iyi yapabilirsin? İyi yaptıklarından hangilerini severek yaparsın?
Bu sorularla birlikte beynimiz nasıl bir yaşam, nasıl bir iş, nasıl ilişkiler hayal ettiğimizi tariflemeye başlar. Aklımızın bize sunduğu en güzel seçenekler arasından seçmeler yaparak istediğimiz gibi olduğunu düşündüğümüz bir tablo oluşturmaya başlarız. Günün sonunda elde ettiğimiz mükemmel bir tablodur, tam da olmak istediğimiz yer gibidir.
Bu güzel tabloya bakmak oraya gitmek için yeterli olmadığından; ona ulaşmak için neler yapmamız gerektiği üzerine düşünür, yapılması, öğrenilmesi gerekenleri listeler, adım adım nasıl ilerleyeceğimizi planlarız. Birer ikişer planlarımızı hayata geçirerek ilerleriz.
Gün gelir bu harika tablonun içine otururuz ne var ki zamanla bazen ağzımızda buruk bir tat, bazen de içimizde tablodan çıkma isteği belirir. Son yıllarda revaçta olan tablodan çıkmak ve küçük bir sahil kasabasına yerleşmek gibi mesela.
Bunca planlamaya, çalışmaya ve istenilen hayale ulaşmamıza rağmen neden bu durumu yaşarız?
Birkaç faktörden birine bugün değineceğiz; kayıp parça.
Tablonun daha önce görmediğimiz eksik bir parçası ortaya çıkıp onu yaşamaya başladığımızda ve bu hiç de hoşlanmadığımız, bizim için stres kaynağı olan bir durumsa, işler değişiyor diyebiliriz.
İşte tam da burası farklı bir bakış açısına ihtiyaç duyduğumuz yerdir.
Kariyerim için hangi zorluklarla yaşamaya hazırım?
Bu soruyu kendinize hiç sormuş muydunuz?
Böyle bir sürprizle karşılaşmamak için “Ne yapmaktan hoşlanıyorsun?” sorusunun yanında “Ne ile mücadele etmek istiyorsun?” sorununa da bir cevap aramalı, sadece hedefe koşacağımız alanı değil ne ile mücade edeceğimizi de seçmeliyiz.
Her işin kendi doğasına uygun bir rutini, günlük veya belirli periyotlarda yaşanacak problemleri vardır. Bir insan olarak problem çözme kapasitem yüksek olsa bile her sorunu çözmekten keyif almayabilir her sorunu eşit kolaylıkla çözemeyebilirim. Bazı şeylerin üstesinden gelmek zor olsa da duygusal olarak kendimi iyi hissederken, bazıları kolay olduğu halde bende zor duygular uyandırıyor olabilir.
İşin gereği ayın ve yılın belli dönemleri gece geç saatlere kadar çalışmak…
Sürekli seyahat etmek ve haftanın 1-2 gecesi evinde uyuyabilmek…
Bir masanın başında yalnız çalışmak…
Özgünlüğümü ve yaratıcı fikirlerimi ofisin dışında bırakmak…
Burada önemli olan, belli bir rutinde yaşayacağınız zorluklardan hangisini yaşamaya gönüllü olduğunuzdur.
İster kariyerinizin başında olun, isterseniz bir kariyer değişimi döneminde isterseniz de bir sahil kasabasına yerleşecek olun, hareket etmeden önce kendinize bir de bu soruları sormayı deneyin.
Neleri hiç yapmak istemem? Yapmak istemediklerimden hangisi ya da hangilerini gerektiğinde yapmayı seçerim?
Zorluklardan birini seçecek olsam hangisini seçerim?
Soruları bazen tersten sormak bizim için olay veya durumların farklı boyutlarını ortaya çıkarır ve onları bilinir kılar. Yanıltıcı mükemmelliği değil, seçtiğiniz gerçeği yaşama konusunda şansınızı artırmış olursunuz.