Kendini radikal şekilde kabul et
Değerli Yaşamseverler,
Öyle bir an gelir ki kendinizi radikal şekilde kabul etmeniz gerekir.
Hiç kimseden onay beklemeden.
Sadece yola çıkmanız gerekir.
Yaşamda kendinizle başkaları arasında hassas bir denge kurmalısınız. Bu öyle bir denge olmalı ki başkalarından beslenirken kendinizi büyütmelisiniz. Başkaları büyürken siz küçülüyor, varlığınızı hissedemez hale geliyorsanız acilen önlem alın.
Yaşamı kurarken elbette ki çevrenizdeki insanlarla -aileniz, arkadaşlarınız, mesai arkadaşlarınız- alışveriş içinde olacaksınız. Bazen siz verecek, bazen onlardan isteyeceksiniz. Ancak ne zaman ki bulunduğunuz ortamda, her ne kadar mevkiniz, bilinirliğiniz olursa olsun, kendinizi var hissetmiyorsanız, hatta kendinizi matematikteki “etkisiz eleman” gibi hissediyorsanız, bilin ki bu noktada silkinip kendinizi radikal şekilde kabul etmenizin vakti gelmiştir, hatta geçiyor bile olabilir.
Kendini radikal şekilde kabul etmek nasıl bir şey?
Güçlü yönlerinin farkına varmak, pek de güçlü olmayan yönlerini kabul edip bunların sana seninle ilgili ne anlattığını duymak, çevrenden gelen eleştirileri dondurup bunlarla yolunu ayırmak ve kendi bildiğin yola koyulmak.
Dikkat edin. Bu, inatlaşmak veya canının istediğini yapmaktan farklı bir şey.
Bu, kendini radikal şekilde kabul etmek.
“Sorunları ne olursa olsun, herkesi ikna etmeye çalıştığım tek şey var: Kendini sevmek. Sevgi harika bir tedavidir. Yaşamımızda mucizeler yaratır. Aşırı gurur, küstahça bir kibir ya da kendini beğenme gibi şeylerden bahsetmiyorum. Çünkü bunlar sevgi değil, sadece korkudur. Kendini sevmek ise, kendimize saygı duymak, mucizevi bedenimiz ve aklımız için minnettar olmaktır.” Louise Hay
Sevgiyle