KOSGEB destekleri hakkında ezberlenen yanlışlar
KOSGEB 1990 yılında kurulmuş ve yıllardır hem işini geliştirmek isteyen hem de kendi işini kurmak isteyen girişimlere destek vermektedir.
2015 yılından bu yana içerisinde fiilen yer aldığım girişimcilik ve devlet destekleri ekosistemleri ile ilgili ciddi yanılgılar mevcuttur.
Bunların büyük çoğunluğu sistemin nasıl işlediğini bilmemekten kaynaklanıyor olsa da önyargıları yıkmak adına bu yazıyı hazırladım.
En sık duyduğum maddeler aşağıdaki gibi;
KOSGEB içeride adamı olmayan kimseye destek vermez!
Türkiye’de toplam 3 buçuk milyon KOBİ bulunmaktadır. KOSGEB’e kayıtlı olanlar ile ilgili yazılı bir açıklama bulunmamakla birlikte tahminen 2 milyona yakını veri tabanında yer alıyor.
KOSGEB 2018 yılı faaliyet raporuna göre Türkiye’de KOSGEB çatısı altında çalışan 1.941 personel bulunmaktadır. Bu rakam 2018 yılı sonunda ortaya çıkan rakamlardır.
Bu durumda 2 milyon işletme sahibinin tamamı 1.941 kişi ile doğrudan tanışıyor mu?
Yapılması gereken birkaç bürokratik işlemi geçmek ve sisteme kayıt olmaktır.Sonrasında devamı bir şekilde geliyor. Bu güne kadar yazdığım proje, sisteme kaydettiğim hiçbir firmanın sürecinde bir tanıdık ile ilerlemedim.
O kadar kağıt kürek işini halledebilirsen belki para alırsın!
Girişimciler dahil olmak üzere işletme sahipleri de devlet bürokrasisini engel olarak görüyor. Çalışmak için bu bürokrasinin büyük bir yük ve anlamsız- gereksiz olduğu konusunda durmaksızın dertleniyorlar.
Tamamen haksızlar diyebilir miyiz? Hayır! Fakat bulundukları ülkenin çevresel ve bürokratik süreçleri de ekonomik sistemin bir parçasıdır. Bu sistem içerisinde ilerlemek ve rekabet edebilmek için engelleri aşmak gerekiyor.
Siz yapmazsanız, bir başkası yapıyor. Destek alıyor ve rekabet piyasasında sizden bir adım öne geçiyor.
Ek olarak son yıllarda evrakların e-devlet üzerinden teslim edilmesi ile sürekli KOSGEB’e evrak teslim etme süreci kapandı.
Para o kadar geç yatıyor ki, hiçbir anlamı kalmıyor!
KOSGEB ödemeleri sürekli ve hızlı değildir, çok haklısınız. Özellikle KOBİ’lerin ticaret hızı göz önünde bulundurulduğunda 3-5 ay gibi sürelerde alınan ödemeler geriden gelmektedir.
Fakat bu ödemeleri gereksiz görmek doğru mu?
Kesinlikle değil. Çünkü onaylanan her ödemeniz en geç 1 yıl içerisinde şirket hesabınıza aktarılacaktır. Bu süre içerisinde oluşmuş SGK veya vergi borcunuz var ise de bu borç düşülecektir. Bu nedenle işletmenin sıkıştığı bir dönemde nefes aldırabilir.
Ek olarak ülkemizin en büyük sorunlarından biri ‘ zaman kıymeti’ konusu. Girişimcinin ve işletme sahibinin vakti o kadar değerli ki bu işleri anlamsız buluyorlar. Finansman üretmek yerine fikir bularak bu süreci yönetebileceklerine inanıyorlar. Kısacası girişim ya da işletme için finansmanı ben bulmayayım, para biriktirmeme gerek yok, kredi büyük risk diye düşünen binlerce harika fikir sahibi var.
Bu bakış açısına sahip kişilerin bu tarz söylemlerde bulunarak yanlış yönlendirme yapmaları çok doğaldır.
Bu profile sahip kişilerin yaydığı bu manipülatif söylem, destekten gerçekten faydalanacak kişileri çoğu zaman yanlış yönlendirmektedir.
Paranız yok ise KOSGEB size destek olmaz!
Finansal siciliniz sorunlu, bundan önceki deneyimleriniz kötü ve mevcut durumunuzdaki projeniz yetersiz ise KOSGEB size destek vermez. Günün sonunda KOSGEB destek mekanizması ile verdiği ödeneğin ne olacağını bilmek istiyor. Kısacası 1 yıl içerisinde batacak veya mali sürdürülebilirliği olmayan işletme ve girişimlere destek vermemek konusunda oldukça haklı.
Ayrıca KOSGEB proje değerlendirmesinde şunlara da bakar;
- İşiniz veya fikrinizde yetkin misiniz?
- Fikriniz hayata geçtikten sonra başa baş noktasını yakalayana dek kendinizi nasıl finanse edeceksiniz?
KOSGEB paradan ziyade mali sürdürülebilirliğe dikkat ediyor. Bunun yanın sıra yukarıda bahsettiğimi diğer konular ile bütün olarak değerlendiriyor.