DOLAR 32,3789
EURO 35,0323
ALTIN 2326,487
BIST 9142,4
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Liderlikte koçluk bakış açısı!

İş hayatı, akıllı ve çevik olmayı gerektirir. Zekânın doğru yerde ve doğru şekilde kullanımı, aklın özünü oluşturur.

Dünyada iz bırakmış, en çok tanınan liderlere baktığımızda birçok yeteneklerinin yanı sıra aklın doğru yerde ve doğru şekilde kullanımını çok net görebiliriz.

  • Barack Obama
  • Bill Gates
  • Mustafa Kemal Atatürk
  • Mahatma Gandi

Bu liderler; birçok ortak özelliklere sahiptir.

  • Başarı
  • Dışarıdan çok riskli görülen fırsatları görebilme ve yönetebilme becerisi
  • Entelektüelite
  • Merak ve öğrenme isteği
  • Büyük resmi görebilme
  • İnsanları kolay etkileyebilme
  • Stratejik kararlar verebilme
  • Dağınıklığın içindeki basitliği görebilme
  • Duygusal dayanıklılık
  • Esnek davranabilme
  • İçsel motivasyon
  • Çeviklik

Daha birçok yetkinlik ekleyebiliriz. Koçluk bakış açısı ile baktığımızda, liderlerin;  bilgelik seviyesi dediğimiz, kendi özü ile bağ kurabildiğini görürüz.

BU NASIL BİR BAĞDIR?

İnsanı bir buz dağına benzettiğimizde; üstteki görünen kısım bizim insanlara gösterdiğimiz yüzümüzdür. Bir anlamda, başarılarımız, özgüvenimiz, kararlarımız, stretejilerimiz gibi birçok somut verilerdir.

Buz dağının görünmeyen kısmı; asıl içimizdeki mücadele ettiğimiz, başarıyı getiren en önemli değişkenlerdir. Bunlar bizi biz yapan her şeydir. Soyut olan bu her şey; bir anlamda bizim iç dünyamızdır.

İç dünyamız ile dış dünyamız ne kadar bir birine yakın ise, o kadar huzurlu oluruz. Liderliğin bilgelik seviyesi dediğimiz, bu yukarıda sağdığımız birçok özellik; kişinin iç ve dış dünyasının birbirine yakın olmasının bir göstergesidir.

Koçluk; insanın sonsuz bir potansiyele sahip olduğunu düşünür. Önemli olan içindeki bu potansiyeli çoğaltmak ve bütünün hayrına güzel işler çıkarmayı desteklemektir. Kişilerin motivasyon sürücülerini, dışsal nedenlerden içsel nedenlere geçirmeyi amaçlar.

Başarı çok önemli bir değerdir. Değerlerimiz, bizim dünyayı anlama ve anlamlandırma şeklimizdir. Başarılı oldukça, aynı zamanda güçlü de oluruz. Hep zirvede olmak, bazen başımızı döndürebilir. Daha az dinlemeye başlarız. Başardıkça, zekâmıza daha çok bağlanma eğiliminde olur, zamanla tamamlanma hissinden uzaklaştığımızı görürüz. Hep bir şeyler eksikmiş gibi olur. Bir kısır döngü içerisinde döndüğümüzü düşünürüz.

PEKİ, TEMELDE BİZİ BÖYLE HİSSETTİREN ŞEY NEDİR?

Buz dağı meteforuna geri döner isek; iç dünyamızda bulunan; inançlarımız, ön yargılarımız, varsayımlarımız, tecrübelerimiz ile şekillenen bakış açılarımız zamanla daralır. Uzmanlar buna algısal filtreler demektedirler, hatta renkli bir gözlük ile bakmaya benzetirler. Önemli olan, filtrelerin farkında varmak, gözleri çıkarma cesareti geliştirebilmektir.

Koçluk; tam bu noktada danışanına değer katmak, onu cesaretlendirmek ve istediği yola ulaşmasında yoldaşlık etmektir.

Temelde; gözlenebilen veriler ve deneyimlerin içinden inandıklarımıza göre olanları seçeriz. Bu verilere kültürel ve kişisel birçok anlam yükler; bu anlamlara göre varsayımlarda bulunuruz. Sonuçlar çıkarır, dünyaya ilişkin inançlar benimseriz. Bu inançlarımıza dayanarak eyleme geçeriz. Anlam eklemeden ve sonuçlar çıkarmadan yaşamamız neredeyse imkansızdır.

Temelde önemli olan zihniyet yapımızın farkına varmaktır.

  • Biz nasıl düşünüyor, ne hissediyoruz?
  • Hangi anlamları çıkarıyor, nasıl varsayımlarda bulunuyoruz?
  • Bu varsayımlar hareketlerimizi destekliyor mu, yoksa istenen hareketleri yapmamızı engelleyerek sonuçları etkiliyor mu?

Gözlüklerimizi çıkarabilirsek;

  • Başarı, başarıyı getirecektir.
  • Kişisel ve profesyonel olarak, iş hayatında yeni kazanımlar edinilecektir.
  • Sadece ne görmek istenir ise o görülmez, fırsatlarda çok net görülmeye başlar. Olanın ardı daha net olur.
  • Daha net kararlar alabilir, duruma göre esneklik sağlanabilir.
  • İçinde bulunulan durumu, çok daha objektif bir şekilde analiz edebilme becerisi geliştirilir.

İçinden geçmekte olduğumuz durumu, aslında bilinen, öncesinde çok konuşulan VUCA kavramı ile tekrar değerlendirmekte fayda olduğunu görüyorum.

VUCA NEDİR?

Tanımı ilk olarak 1987 yılında Warren Bennis ve Burt Nanus tarafından yaratılmış, 2000’li yılların başında Amerikan Ordusu tarafından savaş stratejileri geliştirmek için kullanılmaya başlanmıştır.

Son yıllarda iş hayatındaki değişimleri anlamak ve anlamlandırmak yönünde sıklıkla kullanılmaktadır.

Bu kavram, son zamanda içinde yaşadığımız belirsizlik dönemi için neredeyse birebir örtüşmektedir.

VUCA İngilizce olan dört kelimenin ilk harflerinin bir araya gelmesi ile yaratılmış bir kısaltmadır.

Volatility (Değişkenlik)

Süreçlerdeki değerlerin değişkenliği, beklenmeyen değerlerin gözlemlenmesi ve durumların ne kadar süre devam edeceğinin bilinmemesi, bir anlamda dalgalanması durumudur.

Uncertainty (Belirsizlik)

Geleceğe dair durum ve değerlerin tahmin edilebilme zorluğu ve sürpriz olarak düşünülen durumların gerçekleme ihtimallerinin yüksekliğidir.

Complexity (Karmaşıklık)

Bulunulan durumun ve geleceğin analiz edilirken çok fazla değişkene sahip olması ve net olarak sebep sonuç ilişkilerinin olmaması durumudur.

Ambiguity (Muğlaklık)

Durumların ve değerlerin net olarak okunamaması, mevcut verilerin doğruluklarının tartışmaya açık olması durumudur.

İçinde bulunduğumuz durum, daha önce yaşanmış olan birçok krizden ve değişimden daha büyük ölçekte olmasından dolayı, yeni stratejiler geliştirmeyi de gerektirmektedir.

  • Bu taraftan baktığımızda, öncelikli olarak, içinde yaşanılan sürecin çok iyi anlaşılması ve analiz edilmesi gerekmektedir.
  • Toplumun değişen değerleri görülmelidir.
  • Koçluk bakışına sahip bir liderin, hem çalışanlarını hem müşterilerini dinlemesi, anlaması daha kolay olmaktadır. Bütünleştirici bir yapıya sahip olmakta, anlayış geliştirmektedir.
  • Endişeyi yok ederek, içsel motivasyonunu ekibine de aşılayabilmektedir.
  • Kendi misyon ve vizyonunu günün şartları ile birleştirerek daha yoğun kullanmaya başlar.
  • Yalın ve pratik adımlar atarak, hizmet odaklı çalışır.
  • Her duruma karşı esnek ve çevik olur.

Bu yetkinlikler, koçluk bakış açısına sahip olan bir liderin kendinde olan yetkinliklerdir. İçinde bulunulan VUCA dünyasında bu yetkinlikler, toplumsal fayda sağlamaktadır.

Değişimi anlayan, vizyonunu ve misyonunu kendi değerleri üzerinde yapılandıran, gelişme odaklı, koçluk bakış açısına sahip olan liderler, geleceğe yön veren ve her zaman verecek olan liderlerdir.


YORUMLAR

Solve : *
13 + 13 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.