Mermerciler tek ses oldu, sektörün sorunlarına iki çözüm buldu
İstanbul Mermerciler Derneği ( IMD ) İstanbul Topkapı’da 8 Mayısta 2018 de bir araya geldi. Sektörün sorunlarını masaya yatırıldı, sektörün öncü isimlerinin de katıldığı toplantıda, mermer-doğal taş artıklarının geri kazanımı için öneriler konuşuldu. ve iki çözüm önerdiler…
İstanbul Mermerciler Derneği ( IMD ) Başkanı Zuhal Mansfield Türkiye’nin Mermer dernekleri ile geniş kapsamlı bir toplantı organize etti.
Toplantıya sektörün kanaat önderleri olan; Bursa Mermer ve Madenciler Başkanı Erol Efendioğlu, Bilecik Mermerciler Derneği Başkanı Turgut Özen, Denizli Mermerciler ve Madenciler Başkanı Serdar Sungur, Izmir Mermerciler Derneği Başkanı Nuri Kunter, Afyon’dan Alimoğlu Mermerden İbrahim Alimoğlu, Muğla Mermerciler Derneği Başkanı Mustafa Ercan, Mermerciler Derneği Başkanı Mustafa Mermerci, Sivas Mermerciler Derneği Başkanı Zeki Özdemir, Burdur Mermerciler Derneği Başkanı Nasuh Ekinci, Istanbul Sanayi Odası Yön Kur Üyesi Cemal Keleş, Istanbul Ticaret Odası Meclis Üyesi Nedim Yusuf Baş, Istanbul Ticaret Odasından Hasan Keleş, katıldılar.
ARTIKLARIN – PASALARIMIZIN GERİ KAZANIMI
Madenciler olarak yıllardır, devletimizden KDV, ÖTV indirimi beklentisi içindeyiz fakat bu güne kadar henüz bir netice almış değiliz. Enerji maliyetlerimizin bir hayli yüksek olduğu aşikar. Dileriz bir gün bu isteklerimize de cevap alabiliriz. Fakat bu arada Aslında Pasa diye bilinen ürün; Geçici olarak stoklanan endüstüriyel ham maddesidir.
EKO – VERİMLİLİK açısından artıkların değerlendirilmesi de çok önemli. Örneğin mermer ve diğer doğal taş artıkları yol ve diğer inşaat temellerinde, yol ve inşaat dolgularında, asfalt ve beton santrallerinde, peyzaj mimarisinde rahatlıkla kullanılabilir. Kalsiyum karbonat oranı yeterince yüksek olan mermer ve kireç taşları mikronize kalsit, kireç ve çimento kullanılabilir.
Nihai ürün olarak dünyada yıllık toplam 100 milyon ton civarında mermer ve doğal taş üretilirken, her yıl yaklaşık 2,4milyar ton artık oluşuyor. Yani dünya mermer – doğal taş üretiminde toplam ortama verimlilik %4 civarında.
Türkiye’deki mermer ve doğal taş üretiminden de 10 milyon ton civarında mermer ve doğal taş üretimi yapılırken, oluşan yıllık artık miktarı 150 milyon ton. Yani Türkiye’de mermer ve doğal taş üretiminde ortalama verimlilik %6,25.
Türkiye’deki verimin dünya ortalamasından yüksek görünmesinin nedeni, eko- verimlilik ilkesiyle ve daha yüksek teknolojiyle üretim yapmamızdan kaynaklanmıyor. Ürettiğimiz blokların çok önemli bir kısmını kesip işlemeden olduğu gibi ihraç ederek, blok kesme – işleme artıklarının önemli bir kısmından kurtulduğumuz için, dünya ortalamasına göre daha az artık oluşturuyor gibi görünüyoruz.
Mermer ve doğal taş artıklarının değerlendirmek üzere, Türkiye’de en büyük potansiyel AGREGA – KIRMA TAŞ sektörü olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin yıllık agrega ihtiyacı 400 milyon ton civarında.
Yeni kırma taş ocakları açmak yerine, agrega üretiminin dörtte birini mermer ocaklarının içinde gerçekleştiriyor olsak, yeni oluşan güncel ocak artıklarının tamamını değerlendirmiş olacağız. Agrega üretiminin üçte birini mermer ocaklarının içinde gerçekleştiriyor olsak, tüm mermer ocaklarının birikmiş artıklarını da 15 yıl içinde eritmiş olacağız.
İşin ilginç yanı, Türkiye’de mevcut 3.000 civarında kırma taş ocaklarının 2.650 kadarı yani %88’i Kara Yolları Genel Müdürlüğü, DSİ, Belediyeler, İl Özel İdareleri, Belediyeler, Köy Hizmetleri gibi kamu kurumlar tarafından işletiliyor:
KURUM KIRMA TAŞ – AGREGA OCAĞI SAYISI
KGM – Karayolları Genel Müdürlüğü 1.500
DSİ – Devlet Su İşleri 750
İl Özel İdareleri ve Belediyeler 350
Köy Hizmetleri 50
KAMUYA AİT OCAKLAR TOPLAMI 2650
ÖZEL SEKTÖR OCAKLARI 350
GENEL TOPLAM 3.000
Kırma Taş Ocaklarının Ruhsat Sahipleri
En azından kamuya ait kırma taş ocaklarının, mermer ocaklarına 20 km ve daha yakın olanları kapatılıp, 20 km yarıçap (ekonomik mesafe) içindeki mermer ocaklarının içine taşınmış olsa, mermer ocak artıkları sorun olmaktan çıkacak.
Çoğu yol kenarlarında olan kırma taş ocaklarının görsel kirliliği ortadan kalkacak ve kırma taş ocaklarının görsel kirliliğinden yola çıkarak, haksız yere mermer ocaklarının üzerine yapıştırılan görsel kirlilik kavramı da büyük ölçüde ortadan kalkmaya başlayacak.
Mermer ocaklarına 20 km ve daha yakın mesafede kırma taş ocağı işleten kamu kurumlarını, kırma taş tesislerini mermer ocaklarımıza taşımaya davet ediyoruz.
ARTIKLARIN GERİ KAZANIMI ve DEĞERLENDİRİLMESİ için GEREKLİ YASAL DÜZENLEMELER İÇİN ÖNERİLERİMİZ
Türkiye’de mermer – doğal taş artıklarının değerlendirilmesi ve geri kazanımı için yüzlerce bilimsel araştırma çalışması yapılmasına ve sonuçların çok büyük oranda OLUMLU çıkmasına rağmen, bu çalışmaların hayata geçirilememiş olmasındaki en büyük neden gerekli yasal düzenlemelerin yapılmamış olmasıdır.
Mermer – doğal taş artıklarının değerlendirilmesi ve geri kazanımı için;
1) İnşaatlarda geri kazanılmış malzeme kullanım oranı (parasal değer olarak) aşağıdaki plan dahilinde kademeli olarak ZORUNLU hale getirilmeli:
YILLAR: 2019 2020 2021 2022 2023
Kamu inşaatları % 3 % 6 % 9 % 12 % 15
Ticari inşaatlar % 2 % 4 % 6 % 8 % 10
Konut inşaatları % 1 % 2 % 3 % 4 % 5
2) Kademeli zorunlulukla birlikte, geri kazanımlı malzemelere süresiz olarak KDV – ÖTV muafiyeti getirilmeli,
3) Geri kazanımlı malzeme üretecek yatırımcılara ek teşvikler, ÖTV ve KDV’den muaf enerji, istihdam desteği gibi destekler sağlanmalı,
4) Geri kazanımlı malzeme kullanım oranını, zorunlu kullanım oranlarının 2 katı ve üzerine çıkaran binalara YEŞİL BİNA ve benzeri teşvik edici ulusal etiketler, sertifikalar verilmeli, bu tür yapıların son kullanıcılara satışlarında vergi indirimleri sağlanmalı.
PAZARLAMA – SATIŞ ve İÇ PAZARIN ÖNEMİ
Türkiye’nin 2017’de toplam ihracatı 157 milyar $, toplam ithalatı ise 234 milyar $ oldu. Dış ticaret açığı % 37 artarak 77 milyar $’a ulaştı. İhracatın ithalatı karşılama oranı % 67 olarak gerçekleşti. Bu durumda, dış ticaret açığımızın kapanmasına ve ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasına vatansever madenciler olarak etkin bir destek sağlamak istiyorsak;
1) İhracatın sadece miktarını değil, karlılığını da arttırmak, bu nedenle katma değeri yüksek ürünleri daha fazla ihraç etmeye yönelmek,
2) İthalatı azaltmak üzere, ithal edilen ürünlerin yerine alternatif yerli ürünler üretmek, örneğin 3. Havalimanı ve benzeri dev projelerde ithal yapı malzemeleri yerine, yerli yapı malzemeleri, yerli mermer ve doğal taş kullanılmasını sağlamak durumundayız.
Sadece ihracat hacmini arttırmaya odaklanırken, çoğu zaman iç pazarı yeterince takip etmediğimiz için, iç pazara gereksiz yere çok fazla ithal malzemenin girmesine dolaylı olarak sebep oluyoruz.
Aslında, iç pazara ithal ürünlerin yerine geçecek ikame ürünler tedarik edebilmek, çoğu zaman ihracatı arttırmaktan daha kolaydır ve dış ticaret açığını kapatmaya katkısı aynıdır.
TAŞ değil YAŞAM TARZI PAZARLAMAK zorundayız.
Çevre duyarlılığı arttıkça, inşaat sektöründe LEED ve BREEAM gibi “YEŞİL BİNA” sertifikaları önem kazanıyor. Mermer ve diğer doğal taşlar, diğer yapı malzemelerine göre en EKOLOJİK malzemeler oldukları için, bir binada ne kadar çok doğal taş kullanılmışsa, binanın YEŞİL BİNA sertifikası alması o kadar kolaylaşıyor.
Seramik üreticileri bu konuda rahatsızlık duyabilir ama gereceği ifade etmek gerekirse, 1 ton seramik üretmek içinkullanılan enerji ve atmosfere salınan karbondioksit, 1 ton mermer üretmek için kullanılan enerji ve atmosfere salınan karbondioksitten 3 – 5 kat fazla. Yani, mermer ve doğal taşlar, seramiklere göre 3 – 5 kat daha fazla doğa dostu.
Bu durumda, seramik yerine mermer ve doğal taş yapı malzemesi kullanılan binaların YEŞİL BİNA sertifikası alabilme şansı çok daha fazla oluyor. Tüm yapı malzemeleri içinde mermer ve doğal taşlar en çevre dostu malzemeler olarak açık ara öne çıkıyor.
Yetkililerimizin, çözüm önerilerimizi hassasiyetle değerlendireceklerine inancımız tamdır.