Özgüveni güçlendirmede kişisel gelişim

Mutsuz bireyler olarak yaşamımızı geçirmek istemiyorsak önce özgürleşmemiz, kalıpları kırmamız gerekir. Sınırlarını aşmak hayaller ve özgüvenle olur. Çocuklarımızı formüllerle boğup, ezberlerle zihinlerini örümcekleştirdik. Zekalarını kullanmalarına hayallerinin peşlerinden gitmelerine izin vermedik .Özgüvenlerini yok ettik…

Her şeye rağmen bazı aktivasyonları çocukluk ,ergenlik döneminde düzenli ve belli aralıklarla yaparak özgüven inşa edilebilir. Masal hikaye, kurgulamaktan korku ve mutluluk labirentleri gibi bazı etkinlik uygulamaları, farklı canlandırmaların yapılmasıyla özgüven yapısı güçlendirilir.

Gözünde canlandırma , koşullandırma vb . tekniklerle duygu durumunu değiştiren insan ,düşünce ve davranışlarını da değiştirir. İnsan hangi konuda kendini yeterli, yetkin hissediyorsa orda güven oluşur.

Hangi konularda birikim kazanmak istiyorsa bu konudaki önemli deneyimleri elde etmek için doğru yerden ögrenebilmeli ,uygulayabilmeli, geliştirmelidir.

Yapabilirim inancını oluşturduğunda bedenimizin diğer sistemleri de ( ses, duruş, hareketler vb eşlik edecek ) gerekli desteği verecektir. Yapabileceklerinizin ,olabileceklerinizin en iyisi olmanızda faydalar vardır.

İyi hazırlık, yetilerin artışı özgüveni getirir. Özgüvende kontrolü artırır. Öncelikle varacağınız ilk durağa, basacağınız adıma odaklanın ve bunun keyfini çıkarın. Yaşamda kazanmakta, kaybetmekte vardır. Ancak biri biter, diğeri başlar. Kazanamadıysak ki bu bir durumdur nedenlerini kendimizde arayarak bir dahaki sefere başarılı olabiliriz.

Hedeflerini berraklaştırmış yüksek özgüvenli kişi , sağlıklı bir benlik oluşturmak, kimlik yapısını belirlemek istiyorsa değerlerini de netleştirmelidir.

Değerlerimiz; hedeflerimizin yolunda özgüvenimizi direksiyon gibi nasıl kullanacağımızı , nasıl karar vereceğimizi dolayısıyla davranışlarımızı şekillendirir. Değerlerimiz fluysa, yeterince netleşmemişse her yol Romaya çıkar. Örneğin değerimiz sana nasıl davranılmasını istiyorsan başkalarına öyle davransa. Bu düşünceyi davranışa dökemezsek sorun yaşarız.

Bir değere kıymet veriyorsak önce bunu samimiyetle etrafımıza biz göstermeliyiz.. Göstermek derken zamanla ,mekanla ,ödülle, cezayla ,başkalarıyla (başkaları gördüğü için ) ilişkili değil, kendi iç değerimiz (özümüz ) olduğu için gereğini yapmalıyız. Bir davranış, bir değer özümüzü tamamlamıyorsa ,iç sesimizle gelmiyorsa bu başkalarına göre, duruma , zamana, bulunduğumuz bölgeye göre hareket ettiğimizin ifadesidir . Yani dışşal değer olduğundandır. Çevreci geçinen birinin , başkalarının ( ya da ceza kesen birinin) olmadığı bir ortamda çevreyi kirletmesi gibi.

Daha önce belirttiklerime ek olarak kısaca, kendimizi tanıyıp sürekli yenilediğimizde ,bazı sorumlulukları aldığımızda, mütevazi ve bilge kişilerle iyi ilişkiler içinde olduğumuzda, bizi geliştirecek ortamlara sıklıkla girdiğimizde, geçmişteki başarısızlıklarımıza odaklanmadığımızda, başkalarının bizim hakkımızdaki düşüncelerine çok fazla anlam yüklemediğimizde (kıymet vermediğimizde) özgüvenimizi artırırız

Özgüvenimizi kazanmak istiyorsak anlamlı , entegre sürekli çabalar göstermeliyiz. Kader de çabayı sever. Çevremize güven vermekte iyi tanınmakta fayda vardır. Yapabileceklerimizin sorumluluğunu girişimlerle göstermeliyiz. İstediğimiz alanlarda yoğunlaşmak ,enerjimizi dikkatimizi amaçlarımıza odaklamak gücümüzü etkinleştirir , yolumuzu kısaltır..

Sevgilerimle

Dr. RAci Hoşgör