Zihin-Kalp-Ruh dengesinde neredesin?
Değerli Yaşamseverler, merhaba,
Bundan böyle bu köşede zihin-kalp-ruh üçlüsünün dengesi üzerine yazacağım.
Neden mi köşem için bu ismi seçtim?
Zira bu üçlünün dengesinin, her birimizin yaşamındaki mihenk taşı olduğuna inanıyorum.
Ben 23 yıldır yöneticilik yapıyorum. Uzmanlık alanım finans ve değişim yönetimi. Son 2 yıldır, yöneticilik şapkamın yanına bir şapka daha ekledim. Profesyonel koçluk şapkası. Adler Central Europe’tan ICF onaylı profesyonel koçum. İşte bu şapka bana zihin-kalp-ruh üçlüsünün yaşamımdaki önemini zaman zaman nazikçe, zaman zaman gözüme sokarak öğretti.
İyi ki öğrenmişim
Dünyanın her yerindeki geleneksel eğitim sistemleri, insanları teknik anlamda, yani zihin yönünde, geleceğe hazırlıyor. Nasıl doktor olunur? İyi bir gazeteci olmak için en iyi okul hangisi? Ekonomistler iyi
para kazanır. En iyi ekonomi okulu hangisi? Mühendislik üzerine MBA ne kadar iyi bir yatırım olur? Önemli sorular. Ancak sadece zihni besleyen sorular… Kalp ve ruhun ihtiyacıyla birleşmediği sürece insanın yaşamına hiç bir anlam katmayan sorular.
Profesyonel koçlukta insanın mesleğe yüklediği üç anlamı şöyle ifade ederiz:
1. Para: Para varsa yaptığın, yoksa arkana bakmadan kaçtığın meslek
2. Kariyer: 2 yıl sonra müdür, 5 yıl sonra genel müdür olma umuduyla yapılan, faturaları ödemenize yarayacak kadar para getiren meslek
3. Aşk: Para vermeseler de yapacağınız meslek
Ben 23 yıllık kurumsal iş yaşamıma ekseriyetle yukarıdaki anlamlardan ikincisini, yani “Kariyer”i yükledim. Bu arada herkes mesleğine istediği anlamı yüklemekte serbest, bunun doğrusu yanlışı yok. Ancak lütfen not edin: Performansınızın doruğuna ulaşmaksa niyetiniz bu ancak “Aşk” ile yapılan işlerde oluyor. Bolluğun kapısını asıl açan iş şekli bu.
Yani ben şimdiye kadar faturalarımı ödedim (çok şükür). Ancak son 2 yıldır, özellikle profesyonel koçluk çalışmalarım esnasında yaşadığım uyanışlar ve edindiğim farkındalıklar ile “Aşk”ı aradığım bir yolculuğa çıktım. İçim pır pır!
Yazmak benim “Aşk” ile yaptığım şey. Sayfalarca konuşabildiğim tek yer. Konuşmayı, ifade etmeyi, iletişim kurmayı ÇOK severim. Ancak konuşmak her yerde sınırlı. Bugünlerde karantina önlemlerinden dolayı evden çalışıyor ve toplantılarımızı Zoom üzerinden yapıyoruz. Zoom 30 dakika ile sınırlı. 30. dakikada pat diye kesiliyor. İleri düzey profesyonel koçluk programını bitirmek üzereyim (koçluğun master’ı diyebilirisiniz buna), sınavlarda kullanacağımız koçluk görüşmelerinin kayıtları 30 dakika ile sınırlı. Benim için bu sınavların en çetrefilli tarafı:( Yazmak ise sınırsızca gönlümü dökmeye kocaman bir alan açıyor. İster bunun gibi bir köşe yazısı yazarım, ister 500 sayfalık bir roman. Kalbimi ve ruhumu besleyecek şekilde istediğim gibi ve istediğim kadar yazabilirim. Okuyup okumamak okuyucuya kalmış:) Ben bunu “Aşk” ile yapıyorum ya, yetiyor bana.
Uzun lafın kısası; bu köşede zaman zaman iş, zaman zaman aşk konuşacağız.
Okumayı seçenlere şimdiden keyifli ve öğrenmeli bir yolculuk dilerim!
Sağlıcakla,
Nil Akan Palacios