DOLAR 34,733
EURO 36,577
ALTIN 2955,817
BIST 9827,23
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Brexit nedir? Brexit ne götürür ne getirir?

22.06.2016
A+
A-

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı ile gündeme gelen Brexit küresel piyasalar açısından da çok büyük etkilere sahip! Peki, Brexit nedir? Brexit’in ülke ekonomilerini ve piyasaları nasıl etkiler? Brexit Sterlin’i nasıl etkiler? Brexit borsaları nasıl etkiler? İngiltere ekonomisi Brexit’ten nasıl etkilenir?

İşte size Brexit nedir ve Bremain nedir? işte tüm detaylar…

Brexit nedir?

Brexit kavramı “Britain” (Britanya) ve “exit” (çıkış) sözcüklerinin birleşiminden oluşuyor. Kısaca Brexit, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılmasını ifade ediyor.

Bremain nedir?

Brexit’in tam karşıtı kavram olarak da Bremain karşımıza çıkıyor. Bremain nedir kelimesini şu anlama geliyor; Bremain kelimesi, Britanya ve remain (kalma) kelimelerinin birleşmesinden oluşuyor. 

Brexite neden ihtiyaç duyuldu?

1973 yılında AB üyeliğine referandum ile giren İngiltere, iktidardaki Muhafazakâr Parti’nin seçimlerde 2017’nin sonuna kadar İngiltere’nin AB üyeliği kaderini çizecek bir referendumu vaat etmesi bugün Brexit’i gündeme getirdi. İngiliz halkının Brexiti sahiplenmesi ise İngiltere’nin cari açığının fazla olması, göçmen sorunları, büyüme problemleri gibi ekonomik ve siyasi sorunlar İngiltere’yi Avrupa Birliği’nden çıkma noktasına getirdi. 

 Brexit süreci nasıl gerçekleşecek?

İngiltere’de iktidardaki Muhafazakâr Parti, ülkenin 1973 yılından bu yana yürüttüğü AB üyeliğini 2017 yılı sonuna kadar referanduma götürmek istiyor. 2015 Mayıs 3 haziran tarihinde İngiltere’de yapılacak olan Brexit oylamasında İngiliz ve İngiliz menşeli halkın oyları ile İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkması oylancak. Referandumdan evet çıkması halinde İngiltere’nin AB üyeliği sona erecek.

‘Brexit’ için İngiliz halkı ne düşünüyor?

Avrupa Birliği’nden çıkmak isteyenlerin sayısı artıyor. Sunday Times gazetesinin 3-4 Eylül tarihlerinde bin 4 kişiyle yaptırdığı ankete katılanların yüzde 43’ü ülkenin Birlik üyeliğinden çıkmasını isterken, yüzde 40’ı ise İngiltere’nin Avrupa Birliği üyesi olarak kalmasını arzuladığını söyledi. Ankete katılanların yüzde 17’si ise kararsız olduğunu ifade etti. Yaz aylarında yapılan kamuoyu yoklamalarında ise İngilizlerin yüzde 45’i Birlik üyeliğinden yana, yüzde 37’si üyelik karşıtı, yüzde 18’i de kararsız olduğu beldirildi

 Brexit piyasaları nasıl etkiler?

Uzmanlara göre İngiltere’nin AB’den çıkışının hem Londra hem de İngiltere açısından ekonomik ve siyasi sonuçları olacak. İngiltere’nin AB’den çıkma ihtimali özellikle ekonomi çevrelerinde endişeye neden oluyor. 2017 referandumundan evet çıkması halinde AB yanlısı İskoçya’nın bağımsızlık girişimlerinin daha da güçlenmesi bekleniyor. Birleşik Krallık’ın dağılma sürecine gireceği iddia ediliyor.

Brexit sonrası İngiltere, Avrupa Birliği’nden ayrılırsa ne olur?

İngiltere’nin AB’den ayrılması durumunda, hem İngiltere’de hem de AB ekonomisinde uzun süreli artçı şokların oluşması bekleniyor. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları, merkezi Londra’da bulunan uluslararası finans kuruluşları ve Uluslararası Para Fonu (IMF), Brexit’i muhtemel olumsuz etkilerine karşı uyarılarını sürdürüyor. Öte yandan İngiltere’de AB yetkililerinin şimdiden İngiltere’nin çıkış ihtimaline karşı “acil durum planı” üzerinde görüştüğü belirtiliyor.

İngiltere’nin AB’den ayrılması halinde gümrük ücretleri, kişi, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımı gibi konularda uzun ve zorlu bir müzakere döneminin başlaması bekleniyor. Brexit durumunda bile İngiltere’nin AB ile mevcut ilişkilerini üyelik şartlarına uygun şekilde en az iki yıl daha sürdürmesi, bu sürede Londra ve İngiltere’in “yeni bir anlaşma” üzerinde çalışması planlanıyor.

Brexit sürecinde serbest dolaşım devam edecek mi

 
Avrupa Ekonomik Topluluğu’na (AET) 43 yıl önce üye olan İngiltere’nin birlikten ayrılması halinde “serbest dolaşım” en önemli konu olarak öne çıkacak. İngiltere her ne kadar çok sayıda göçmenin ülkeye gelmesinden rahatsız görünse de aslında serbest dolaşım ekonomik olarak İngiltere’ye büyük fayda sağlıyor. İngiliz vatandaşlarının 2014 yılında herhangi bir vizeye tabi tutulmadan AB ülkelerine 44 milyon ziyaret gerçekleştirmesi bunu örnek olarak gösteriliyor.

İngiltere’nin AB’den ayrılmayı seçmesi durumunda ülke vatandaşlarının AB içerisindeki seyahat özgürlüğü de tartışmalı hale gelecek. Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2015’in ilk yarısı itibarıyla 1,3 milyon İngiliz vatandaşının diğer AB ülkelerinde yaşadığı tahmin ediliyor. Yurt dışında yaşayan İngilizlerin yaklaşık 309 bini İspanya’da, 255 bini İrlanda’da, 185 bini Fransa’da bulunuyor.

AB ile ticaret

Merkezi Londra’da bulunan araştırma şirketi Global Counsel’ın raporuna göre, İngiltere Avrupa ekonomisinin altıda birlik kısmını oluşturuyor. AB’nin toplam ihracatının onda biri ise İngiltere’ye gidiyor. İngiltere’nin Birlik’ten ayrılmasının farklı gümrük ücretleri nedeniyle sadece İngiliz ekonomisini değil aynı zamanda mal ve ürün ihraç eden AB ülkelerini de etkilemesi bekleniyor.

İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) verilerine göre ise Avrupa, İngiliz ihracatçılar için pastadaki payın azaldığı bir pazar haline geliyor. 2000 yılında İngiltere’nin toplam ihracatının yüzde 60’ı AB ülkelerine yapılırken, bu oran 2005 yılında yüzde 58’e, 2010’da yüzde 54’e ve 2015 yılında yüzde 47’ye geriledi. İngiltere’nin AB’den ithalatı 2000-2015 döneminde yüzde 54 seviyesinde seyretti.

Merkez Bankası uyardı

Analistler, İngiltere’nin AB’den ayrılması durumunda İngiliz sterlininin yaklaşık yüzde 15-20 bir değer kaybı yaşayabileceğini öngörüyor. İngiltere’de halihazırda bazı anket şirketlerinin sonuçlarında, ayrılık yanlılarının birkaç puan önde görünmesi bile sterlin üzerinde baskı ve oynaklık yaratmaya yetiyor.
İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Mark Carney, AB referandumuna ilişkin görüş belirtmekten kaçınmaya çalışsa da para politikasında oluşabilecek baskıların altını çizerek, her tür senaryoya ilişkin hazırlık yapmak durumunda olduklarını belirtiyor. Merkez Bankası büyüme tahminini bu yıl için yüzde 2,2’den yüzde 2’ye, 2017 yılı için yüzde 2,4’ten yüzde 2,3’e, 2018 yılı için yüzde 2,5’ten yüzde 2,3’e düşürdü.

BoE’den mart ayında yapılan açıklamada ise ülkede ekonomik görünümün kasım ayından bu yana kötüleştiği belirtilerek, “Mali istikrara dair en önemli iç riskler AB üyeliği referandumu ile ilişkili.” ifadesi kullanılmıştı.

AB referandumunun oluşturduğu belirsizliklerin mevcut kırılganlıkları artırabileceği vurgulanan açıklamada, “Komitemiz belirsizliğin sterlin, spot ve opsiyon piyasaları üzerindeki olumsuz etkisini dikkate almaktadır. İleriye dönük olarak artan ve devam eden belirsizliğin İngiliz varlıklarına yönelik yatırımcı prim riskini artırma potansiyeli bulunmaktadır. Bu durum sterlinin değer kaybını artırabilir, İngiltere’deki borçlanıcılar için finansman imkanını azaltabilir, maliyetleri yükseltebilir.” uyarıları sıralanmıştı.

IMF ve OECD endişeli

 
Merkezi Londra’da bulunan Mali Çalışmalar Enstitüsü (IFS) açıklamasında da İngiltere’nin AB’den ayrılması durumunda, iki yıl boyunca bazı yeni kemer sıkma tedbirleri uygulamak zorunda kalabileceği uyarısında bulunuldu. İngiltere’nin Brexit sonrasında oluşabilecek şoklarla mücadele edebilmek için yeni bazı kesintilerin uygulanmasına ya da mevcut kesintilerin artırılarak devam ettirilmesine ihtiyaç hissedilebileceği kaydedilen açıklamada, İngiltere’nin AB’den ayrılmasının, 2019-2020 dönemine kadar kamu finansmanına 20 ile 40 milyar sterlin arasında bir maliyetinin olabileceği belirtildi.

Geçen ay Londra’yı ziyaret eden IMF Başkanı Christine Lagarde, İngiltere’nin AB’den ayrılması durumunda dış finansmanda keskin bir düşüşe bağlı olarak sterlinin önemli ölçüde değer yitirebileceğini, yatırım ve tüketimde büyük daralma olabileceğini söyledi.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) raporunda da benzer şekilde, İngiltere’nin AB’den çıkması durumunda ülkenin ekonomik büyümesinin yavaşlayacağı uyarısı yapıldı. OECD projeksiyonunda, İngiltere’nin AB’den ayrılmasının oluşturacağı “belirsizlik ortamının” 2018 yılının sonlarına kadar devam edebileceği, bu durumun yatırımcı güveninin ve yatırımların azalmasına neden olabileceği kaydedildi. Raporda ayrıca İngiltere’nin AB dışında kalması durumunda ülkenin ekonomik büyümesinin 2020’ye kadar yüzde 3 azalabileceği savunuldu.

İngiltere’nin AB dışında kalması halinde daha kısıtlayıcı ticari düzenlemelere maruz kalacağı, rekabet gücünün ve doğrudan yabancı yatırımların azalacağı vurgulandı.

 

İngiliz ekonomisine “Brexit bombası”

İngiltere Başbakanı David Cameron üç yıl önce referandum sözü vererek açtığı Pandora’nın kutusunu 23 Haziran’da kapatabilmeyi umuyor. Cameron, liderliğini yürüttüğü AB kampanyasında belki de bu zamana kadarki en net uyarıyı yaparak, ayrılmanın “ekonominin altına bomba koymak gibi olacağını” dile getirdi.
Merkezi ABD’de bulunan finans kuruluşu JP Morgan’ın Üst Yöneticisi (CEO) Jamie Dimon ise İngiltere’nin AB’den çıkması halinde ülkedeki operasyonlarında çalışan 4 bin kişinin işini kaybedebileceğini belirtti.

İngiltere Maliye Bakanı George Osborne ile eski Maliye Bakanı Alistair Darling de AB referandumunda ayrılma yönünde kampanya yürütenlerin herhangi bir ekonomik planlarının olmadığını savundu.

Ayrılık kampanyasının liderliğini yürüten Londra’nın eski Belediye Başkanı Boris Johnson, AB’den ayrılmanın ülke ekonomisi için etkilerinin pozitif olacağını öne sürse de Londra’nın finans merkezi “City of London” Belediye Başkanı Lord Alderman Jeffrey Mountevans, Johnson ile aynı fikirde değil. Lord Mountevans, “AB, İngiltere için son derece önemli. Son derece açık bir şekilde, finans merkezi olarak biz AB içerisinde kalmak istiyoruz. Dünyanın en önemli finans merkezlerinden biri olarak üyeliğimiz bizim için son derece önemli. Londra’nın 500 milyonluk ortak pazara erişimi önemli.” şeklinde konuştu.
İngiltere’nin finans merkezi City of London, 2014 verilerine göre ülke ekonomisine yılda yaklaşık 46 milyar sterlin seviyesinde katkı sağlıyor. Finans merkezi, Londra ekonomisinin yüzde 14’ünü, ülke ekonomisinin de yüzde 3’ünü oluşturuyor.
 

“Brexit” İngiltere’nin kredi notunu etkileyebilir

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) açıklamasında, İngiltere’nin AB’den çıkması durumunda İngiliz sterlinin uluslararası rezerv para birimi olma özelliğinin riske girebileceği uyarısında bulunuldu. Açıklamada, “İngiltere’nin AB’den ayrılması yabancı yatırımları ve diğer sermaye akışlarını engelleyerek sterlinin rezerv para birimi statüsüne riske sokabilir.” görüşüne yer verildi.
Bir başka kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in mart ayında yapılan değerlendirmesinde de sandıktan Brexit çıkması halinde ülkenin kredi notu görünümünün potansiyel olarak “negatife” çekilebileceği vurgulanmıştı. Değerlendirmede, İngiltere’nin Birlik’ten çıkışının belirsizliği artıracağı, ekonomik büyümeyi orta vadede zayıflatacağı kaydedilmişti.

Öte yandan geçen ay Japonya’da yapılan G7 Zirvesi’nin sonuç bildirisinde, “Birleşik Krallık’ın AB’den çıkması küresel büyüme ve dünya ekonomisi için ciddi tehdit oluşturacaktır.” ifadesi kullanılmıştı.

Remain olursa ne olur?

İngiliz ekonomisinin brexit oylamasından bremain çıkarsa piyasalar nasıl etkilenir sorusunun cevabını ise uzmanlar şu şekilde veriyorlar: İngiliz ekonomisiyle birlikte gelişmekte olan ülke para birimleriyle birlikte piyasalarında pozitif etkilenme sonucunda iyimserlik bekleniyor. Frank, yen ve dolar gibi para birimlerinde ve altında düşüş bekleniyor.  


YORUMLAR

Solve : *
3 × 13 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.