Ahmet Mergen’den finans kariyeristlerine asırlık tavsiyeler- Röportaj
Finans dünyası günde 8 saatlik mesai sonrası defteri kapatıp eve gitmek isteyenlerin değil, yaşam kalitesini artırma ve hayatın daha doyasıya yaşanmasına yönelik geleceği düşünerek şu anki zamanı değerlendirebilme, yapılacak yatırımlarla kendinden sonra gelecek olan neslin daha iyi şartlarda yaşayabilmesini sağlamak amacıyla hamleler yapma yetilerine sahip olanların dünyası.
Nevin Tanık/ EkonomiDoktorunuz.com
Türk sermaye piyasalarının kalbinin attığı Borsa İstanbul‘da, dünyanın en büyük on borsası olma yolunda dev adımlar atılıyor. 2023 hedefinde İstanbul’un finans merkezi olması yolunda uluslararası kuruluşlarla stratejik anlaşmalar imzalanıyor.
Nasdaq, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, son olarak İslami Kalkınma Bankası ile yapılan stratejik ortaklıklar ve yeni her projeler finans kariyeristlerini heyecanlandırıyor. Dolayısıyla bu popüler finans dünyasının duayen dev isimleri tüm gençlerin hayallerindeki kariyer planlarının baş aktörlerini oluşturuyor.
Dolayısıyla sektörde çeyrek asırdan fazla süredir çalışan finans duayenlerini yakından tanımak ve onlardan tavsiyeler almak istiyorlar. Bu kapsamda da ekonomidoktorunuz.com haber portalı finans duyenleriyle röportaj dizisi başlattı. Daha önce Üçüncü Göz Danışmanlık Yönetim Kurulu Hikmet Baydar, Gedik Portföy, Portföy Müdürü Eral Karayazıcı ile röportaj gerçekleştirdi.
Finans duayenleriyle röportaj dizisinin üçüncü konuğu ise Destek Yatırım Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Mergen; teknik analizin babası, piyasaların ustası, portföy yöneticisi, piyasların piri…Saymakla bitmeyen bir çok mükemmel özellikle birlikte mütevazi, sıcak kanlı kişiliği ve yazdığı birçok kitap… yatırımcıların yoğun ilgisine rağmen büyük bir tevazu…
Evet, Teknik analizin babası Ahmet Mergen’e sermaye piyasalarında, Borsa İstanbul’da veya finans sektöründe kariyer yapmayı planlayan, sektöre yeni başlamış ve kariyerinde başarıyla ilerlemek isteyen okuyucularımızın yönelttiği özel soruları sorduk.
-Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz ?
26 Ekim 1951 Üsküdar doğumluyum. Galatasaray Lisesi 102. Dönem ( 1970 senesi ) ve 1975 Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümü mezunuyum.. Daha sonra 1975 senesinde Los Angeles California’ ya öğrenci olarak gittim. West Coast Üniversitesinde Management Science (Yöneticilik bilimi) bölümünden Yüksek Lisans (master’sdegree) derecesi aldım. Sonraki dönemde akademik anlamda eğitimimi CaliforniaStateLongBeach Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden Yüksek Lisans ( master’sdegree ) derecesi alarak bitirdim.
Finans alanında çalışmaya 1992 senesinde başladım. Üç ayrı aracı kurumda çalıştım Son olarak da 2014 senesinden itibaren Destek Yatırım Menkul Değerler’ de, (FX piyasalarında) Genel Müdür yardımcısı olarak çalışmaktayım. 25 senedir bu sektördeyim ve SPK lisansları içinde portföy yöneticiliği ve türev piyasalar da dahil olmak üzere tüm lisanslara sahibim.
-Finans sektöründe olmayı neden tercih ettiniz?
1980 senesinde makine mühendisi olarak çalışırken NYSE ve Chicago opsiyon piyasalarında alım-satımla uğraşmaya başladım ve hoşuma gitmeye başladı.. 10 sene süren alım-satım deneyimi sonrasında yurda döndüğümde 1992 senesinde Gedik Yatırım’da çalışmaya ve o zamanki adı ile IMKB’ de işlemlere başladım.
Hiçbir anı diğerine benzemeyen ve çok hareketli olan bu ortamdagelecekle ilgili tahminlerde bulunmak ve buna göre plan program yaparak bu projelerde uygulamalarda bulunmak, karar verme yetisinin devamlı olarak sınanması, insanlarla olan doğrudan iletişim, onlarla yatırım dünyasında aynı duyguları paylaşabilme, insanlara faydalı olabilme gibi duygular, mali açıdan hayatımızı etkileyen konularda bilgi sahibi olma dürtüsü, bu bilgileri diğer insanlarla paylaşmak gibi konular tercih sebepleri arasında sayılabilir.
-Finans sektöründe olmanın artıları ve eksileri?
Yaşam kalitesini artırma ve hayatın daha doyasıya yaşanmasına yönelik geleceği düşünerek şu anki zamanı değerlendirebilmek, yapılacak yatırımlarla hem kendi geleceğini hem de kendinden sonra gelecek olan neslin daha iyi şartlarda yaşayabilmesini sağlamak amacıyla hamleler yapmak, ekonomi ve hayatımızı etkileyebilen mali konularda bilgi sahibi olabilmek, olanları anlayabilmek ve başkalarına anlatabilmek, kendi hayatını yönlendirebilmek, bu yönde kararları kendi bilgilerimizle gerçekleştirebilmek artı değerler olarak ele alınabilir.
Hiç durmayan bir piyasa ve günde 24 saat mesai
Eksilere dönersek, piyasaların hiç durmaması ve günde 24 saatlik çok yorucu ve yıpratıcı mesai gerektirmesi, hızla değişen ortama ayak uydurmanın zorluğu ve yarattığı stres, tüm bilginizle alınan kararlara rağmen işlerin bir çok değişkenlerden etkilenerek verdiğiniz kararların başarısız olması ve bunun getirdiği hüsran ve düş kırıklıkları, başka insanların yatırımlarına yönelik verilen tavsiyelerin elinizde olmayan sebeplerden dolayı yanlış gitmesi ve yaşanan zararların sanki kendi paranız zarara uğruyormuş gibi canınızı acıtması ve sizi olumsuz etkilemesi sayılabilir.. Kısacası finans dünyası günde 8 saatlik mesai sonrası defteri kapatıp eve gitmek isteyenler için pek tavsiye edilebilecek bir yer olarak bakılmamalıdır.
-Bu mesleği yapmak isteyenlerin hangi eğitimleri almasını ve hangi sertifikalara sahip olmasını önerirsiniz?
Araştırmacı olmaları, işi ve sektörü sevmeleri, ekonomi mezunu olmalarının yanı sıra matematik ve rakamlarla aralarının iyi olması gerekmektedir. Diğer yandan SPK sertifikalarına sahip olmalarını, genel kültür alanında kendilerini devamlı geliştirmelerini, dünyadaki tüm gelişmeleri , içeride ve dışarıdaki medyada yer alan yazıları ve yorumları takip etmelerini, ekonomi alanında yazılı temel ve teknik kitaplardan yararlanmalarını, en azından okuduğunu anlayabilecek kadar iyi İngilizce’ye sahip olmalarını, yazı ve rapor yazabilme yeteneğine sahip olmalarını veya o alanda kendilerini geliştirmelerini tavsiye edebilirim.
‘ İşinizde dokunulmazlardan olun!’
-Bu mesleği yapan sektöre yeni geçmiş veya geçmeyi düşünen gençlere altın niteliğinde öğütleriniz nelerdir?
Klasik bir laf olacak ama yaptıkları işi sevmeleri en önemli etken olacaktır. Bunun dışında hayat felsefesi olarak işinizde “dokunulmazlar” dan olmak gerekmektedir. Bunun içinde işi sevmek, çok çalışmak, yaratıcı olmak, öğrenmekten bıkmamak, diğerlerinden daha değişik olmak, girişken olmak ve tabii ki özgüven sahibi ( bilmediği halde her konuda atıp tutan kişilerden değil ama ! ) olmak, takip eden değil de takip edilen yani lider olmak gerekir.
Trump sonrası ekonomilerde büyüme hızı etkilenebileceği gibi finansman maliyetleri de artabilir
-Piyasalardaki son gelişmeler ve beklentileriniz nedir?
ABD başkanlık seçimlerinin Trump tarafından kazanılması piyasalarda belirsizlik yarattı denilebilir. Açıklanan politikalara bakılacak olunursa doların ana vatanına dönüşünü destekleyecek bir görüntü piyasalara hakim olmaya başladı.
Artan kamu harcamalarıyla ABD’ deki büyüme hızının daha da artması ve bunun da ülkedeki enflasyonu tetikleyebileceği ve yukarıya iteceği düşünülmektedir. Bu durumda FED’ in seneye 2 faiz artışı yapabileceği konuşulurken dünya piyasalarında gelişmekte olan ülkelerin bundan zarar görebileceği ve yatırım isteklerinin giderek daha pahalıya mal olacağı öngörülmektedir. Artan faizler bir çok gelişmekte olan ülkede dış finansman maliyetinin giderek artacağını gösterirken dünyada bir çok ülkenin planlanmış büyüme hızlarının düşebileceği ve ekonomilerin kolay toparlanamayacağı da belirtilmektedir.
Hızlı büyüyen ABD ekonomisinin bir süre sonra enflasyonu artırabileceği ve bunun da faiz artışına sebep olabileceği söylenmektedir. Bu artışlar ABD ekonomisini ne şekilde etkileyecek o da FED tarafından “bekle gör” şeklinde değerlendirileceğe benziyor.
Artan faizler altın’da baskı yaratabilir ama diğer yandan eğer ABD ekonomisi kamu harcamalarına gereken olumlu tepkiyi vermez ve FED faiz artışı ekonomide sendelemeye sebep olursa altın’da aşağı yönde hareket kısıtlanır ve duruma göre de yukarı yönde hareket de olabilir.
‘Giderek artan dolar maliyeti reel sektöre dolayısıyla da ekonomiye olumsuz yansıyabilir’
Türkiye’ye gelince giderek artan dolar maliyeti sanayide üretimi ve dolayısıyla da büyümeyi olumsuz etkileyebilir. Bu durumda işsizlik konusu olumsuz gelişebilir. İç tüketimde ithal malı mallar, dışarıya dolarla ödeme yapılan enerji ürünleri, ihracatta kullanılacak ithal malı ürünlerin maliyetleri artabilir. Döviz sepeti yukarıya tırmanırken dolarda fiyatların kısa vadede 3.10’ un, orta vadede de 3.00’ ün altına gelmesi zor gözükmektedir.
‘Borsa’da yeni zirveler için Türkiye’nin zamana ihtiyacı var’
Borsa’da ise dolardaki değerlenme dolayısıyla endekste TL bazında düşüş neredeyse gerçekleşememektedir zira dolar tarafından gelen tahribat fiyatlarda epeyi değer kaybına sebep olmuştur. Endekste kısa vadede 69000-71000 aralığı önemli bir dip bölgesi gibi durmaktadır. 94000’ in üstünde yeni zirvelere gitmek için Türkiye’nin zamana ihtiyacı var. Ülkede yönetimin yapısal reformlar konusunda hızlanması, yeni büyüme ve atılım senaryolarını sunması ve gerçekleştirmek için yola koyulması gerekmektedir.
YASAL UYARI
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.