Belgin Maviş’ten “Jackson Hole” analizi
FED… Faiz Artırımı Yılan Hikâyesine Dönen Bir Süreç… Yaralara Pansuman Aranacak Jackson Hole…
Nedir bu Jackson Hole dediğinizi duyar gibiyim. Ya da içime doğdu diyelim.
Hemen başlıyayım anlatmaya:
FED, ABD’nin Wyoming eyaletindeki Jackson Hole kasabasında, bir milli parkın içinde, 1978’den beri her yıl ağustos ayında bir sempozyum düzenliyor. Bu sempozyuma merkez bankalarının başkanları, ünlü akademisyenler, tanınmış ekonomistler katılıyor.
Daha önceleri Kansas’ta düzenlenen bu sempozyum, 12. FED başkanı Paul Volcker’ın “Madem bizleri iki gün bir otele kapatıyorsunuz, tabiatı iyi olan bir yerde, balık tutabileceğimiz(!) bir yörede bu toplantıları yapalım” önerisiyle, kayak merkezi sahibi eski bir Kızılderili yerleşkesi bu kasabanın milli parkında düzenlenmeye başlanıyor…
1978’den 1981’e kadar başta sadece tarım sorunları konuşulmak üzere düzenlenen bu toplantı, özellikle 1990ların sonunda dünyada meydana gelen krizler, ekonomik sorunlar sebebiyle yapı değiştirdi. Dönemin FED başkanı Alan Greenspan’ın da önemli açıklamalar yapmasıyla, toplantı daha da medyatik bir hale geldi.
Ancak toplantıya dünya basınının ilgisinin artması; 2010 ve 2012 yıllarında FED başkanı Ben Bernanke’nin Amerikan Mortgage krizini sonlandıran Qe2 ve Qe3 parasal genişleme politikalarını Jackson Hole toplantılarında açıklamış olmasıyla başlıyor.
(QE politikaları, Ben Bernanke döneminde oluşturulmuş bir parasal genişleme modelidir. QE modeli faiz oranlarını düşürerek piyasada dönen paranın artırılamadığı durumlarda kullanılır. QE1, 2008 krizi sırasında gerçekleşti ve fonksiyonel olmayan finansal aracılık sisteminin onarılması hedeflendi. QE2 ise ekonomik faaliyeti teşvik için yapıldı. QE 3 ek teşvike başvuruldu. Bunun ardından ekonomi düşük büyüme seyrinden normal bir dengeye geldi.)
Öte yandan Bernanke’den sonra FED başkanlığına gelen Janet Yellen, geçtiğimiz yıl Jackson Hole’a katılmayarak hem toplantıya katılmayan ilk FED başkanı olmuş, hem de Jackson Hole’de önemli açıklamalar yapma geleneğine darbe vurmuştu.
Amerika Seçimlere Gidiyor. Adaylar Trump Ve Clinton Ve Süreç Oldukça Sancılı..
Her ne kadar modern bir görünüm çizse de Kadın Başkana hazırlıklı olmayan Amerika, Trump gibi aklındakini direkt söyleyen ve farklı kesimlerin tepkisini çeken açıklamalarıyla bugüne gelen başkana da çok hazırlık değil. Ve dönem FED’in elini kolunu daha da bağlıyor aslında…
FED karşısında çok sıcak olmayan Trump, 8 Kasım’da gerçekleşecek ABD başkanlık seçimin de başkan seçildiğinde cumhuriyetçi olmadığı gerekçesiyle Yellen’ı görevden alacağını söylemişti üstelik…
ABD’de deprem oluyor
Tüm bu baskıların yanı sıra küresel piyasalarda yaşanan çalkantılarda FED’in zamanlamasını öteleme nedenlerinin başında geliyor.
25-27 Ağustos Jackson Hole’da bu sıralar oldukça ilgi çekici bir gündeme sahip olan; ABD ekonomisi ve siyasi yapısı, İngiltere’nin AB’den çıkış sürecinde ne gibi ekonomik sonuçlar doğuracağı, İngitere’nin AB’den çıkmasından sonra 10 ülkede de referandum seslerinin yükselmesi ve referandumdan çıkacak sonuçlardan dolayı piyasaların nasıl tepki vereceği gibi konuların, Merkez Bankaları Başkanlarınca daha detaylı ele alınması bekleniyor.
Temmuz ayında yapılan toplantıda FED, faiz artırımına gitmediklerini açıklarken toplantı metnine ekledikleri “Yakın Vadede Ekonomik Görünüme Ait Riskler Azalmıştır” ifadesiyle, faiz artırımına kapıları açık bırakmıştı. FED’in faiz artırımına gidip gitmeyeceği sorusu ve Yellen’ın bu konuda ipucu verip vermeyeceği tam bir merak konusu…
Toplantıda Ele Alınabilecek Konular Neler Olabilir?
1- Japonya Merkez Bankasının Parasal Genişleme Konusunda sınırlara geldiğini ve hareket kabiliyetinin neredeyse kalmadığının bilincinde olan fonların ve piyasaların, bu durumu speküle edilmemesi için ne gibi önlemler alınabileceği…
2- 2016 sonu ve 2017 yılında Avrupa’da yaşanacak referandumlar ve seçimlerin ekonomi politikalarını nasıl etkileyebileceği ve olası hükümet değişimlerinin ve referandum sonuçlarının AB Parasal Genişleme Programını nasıl etkileyebileceğine dair ipuçları…
3- Çinde gözle görülür yavaşlamanın yapılabilecek teşvikler ile giderilememesi ve daralan dünya ekonomilerinde azalan talep karşısında bir B Planı oluşturulup oluşturulmayacağı konusu…
4- “Brexit sonrası İngiltere’nin AB’den ayrılma kararı… Bu durumun 2019 yılına kadar 2 yıllık sürede gerçekleşebilme ihtimali… Bu senaryoda yaşanabilecek artçı şoklara karşı geliştirilecek strateji… Ya da referandum askıya alınırsa nelerin yaşanabileceği…” Gibi sorulara cevap bulunabilecek mi?Belki de en önemli soru bu.. FED Başkanları devamlı söylemlerinde Faiz Artırımı vurgusu yaparken, toplantıda artırıma HAYIR diyerek neden süreci uzatıyor?
Beklenti Yönetimiyle Bugüne Gelen FED, Asıl Kredibilitesini Bunu Gerçekleştirmemesi İle Bozulmuyor Mu?
Daha Şeffaf Ve Daha Gerçekçi Yorumlar Yapamaz Mı?
Ve Belki De Sesli Olarak Sorulması Gereken En Gerçekçi Soru…
FED Aslında En Çok Neyden KORKUYOR?
Kafamdaki bu deli sorulara akıllıca cevaplar bulabilir miyim bilinmez. Ancak bildiğim odur ki yılan hikâyesine dönen faiz artırım süreci…
Ya da daha ekonomisyen edasıyla söyleyeyim; “Parasal Sıkılaşma adımının ekonomideki makro veriler düzelmeden atılmasının mümkün olmadığının Fed farkında değil mi? Bence farkında.
Parasal genişleme modasının ve negatif faiz ortamının doğurduğu paradan para kazananların gücü karşısında ise şaşkın…
Derler ya her sistem içinde kendi çöküşünü hazırlar diye.
Doğrudur…
Ve asıl cevap aranan soru ise en korkulandır aslında..
NEGATİF FAİZ BIR CANKURTARAN MIDIR, Yoksa CAN ALANMI?
İşte Bu Sorunun Cevabını Kimse Bilmiyor…
YASAL UYARI
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.