Belgin Maviş’ten finans kariyeristlerine eşsiz stratejiler – Röportaj

Kaç kişinin çalıştığı işi, akşam televizyonun karşısına geçtiğinizde haber olarak izlersiniz?”. Yaptığınız iş, güncel bir iştir. Büyük bir kısmı da o gün yaşar ve tüketirsiniz. Ertesi gün yeni bir hikâye yazılır…Ve zaman içerisinde zaaflarınızı ve kendinizi kontrol etmeyi öğrenmelisiniz. En önemli kontrol ise, hırs ve öfkedir. Para hırsını, kazanma hırsını frenlemek kadar öfkenizi kontrol etmeyi de öğrenmelisiniz. Bu, kazandığınız parayı kontrol etmekten çok daha önemlidir…

Nevin Tanık/Ekonomi Doktorunuz

Uluslararası yabancı fonların, devasa büyüklükteki portföylerin, bankaların, aracı kurumların, yerli yatırımcıların, kısaca çok geniş yelpazede yatırımcı kitlelerin platformu Borsa İstanbul’da, dünyanın en büyük 10 borsası olma yolunda dev adımlarla ilerleniyor. Borsa İstanbul’u doğru okuyan ve analizleriyle yatırımcılara kılavuz olan sektörün finans duayenleri bu sektörde gerçekten başarılı olmak isteyen tüm gençlerin hayallerindeki kariyer planlarının baş aktörlerini oluşturuyor.

Finans dünyasının yorumları, analizleri ve samimiyetiyle çok sevilen Belgin Maviş de bu sektörün başrol kariyeristlerinden aynı zamanda finans dünyasında kariyer yapmak isteyen gençlerin de rol modeli.

Evet, ekonomidoktorunuz.com’un finans duayenleriyle röportaj dizisinin yeni konuğu A1 Capital Araştırma Direktörü Belgin Maviş.

Sermaye piyasalarında, Borsa İstanbul’da veya finans sektöründe kariyer yapmayı planlayan, sektöre yeni başlamış ve kariyerinde başarıyla ilerlemek isteyen okuyucularımızın sorularını Belgin Maviş’e ilettik. O da her zaman ki samimiyetiyle ve candanlığıyla sorularımıza çok samimimi, bir o kadar da önemli açıklamalarda bulundu. Finans kariyeristlerinin mutlaka okuması gereken bir röportaj oldu.

Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?

İnsanın kendini anlatması, hele zaman ilerledikçe, sanırım daha da zorlaşıyor. Neden derseniz, insanlar size kariyer, izlediğiniz yön, yaptıklarınız ve başarılarınız ile ilgili sorular sormaya başlıyorlarsa demek ki arkanızdan yeni bir çağ yeni bir jenerasyon gelmiş dayanmış ve siz yaşlanmışsınız demektir.

Kısaca kendimden bahsetmek gerekirse, 1987’de üniversiteden mezun olduktan hemen sonra Almanya Ruhr Üniversitesi’nden kısa dönemli bir yüksek lisans eğitimi gerçekleştirdim.

1990 yılında tekrar ülkeme döndüğümde, yine sevgili üniversitem İstanbul Üniversitesi Para Banka’da mastıra başladım. Ve 1993 yılında faktöring konusunda Türkiye’deki ilk tezlerden birini yayınladım. Aynı dönemde doktoraya başladım. Ancak sevgili babamın vefatı sonrası doktoraya devam edemedim.

‘‘BAŞKA BİR MESLEK DÜŞÜNME’

Finans sektöründe olmayı neden tercih ettiniz?

Master döneminde hocalarımdan sevgili Dr. Öztin Akgüç tarafından keşfedildim. Hocam bana bir gün “Belgin, sen borsacı olmalısın. Başka bir meslek düşünme.” dedi. Ve ben de cevap olarak, “Tamam hocam olayım, ama borsacı ne?” diye sorduğumu dün gibi hatırlıyorum. Hocamı kahkahaları ise hala kulağımda…

Onun desteği ve önerisi ile adım attığım bu piyasada, müşteri temsilciliğinden takasa, brokerlıktan fon yöneticiliğine ve araştırmaya uzanan yolda kariyerime devam ettim.

Çalıştığım kurumlarda uzun soluklu kalmaya çok fazla şirket değiştirmemeye, çalıştığım kurumda kök salmaya gayret ettim. O yüzden kariyerimde çok fazla kurum göremezsiniz. Ancak bu durumun ilerleyen zaman içerisinde sizinle çalışmak isteyen kurumlar açısından caydırıcı olduğunu da ironik bir şekilde öğrendim.

Sizin çalıştığınız kurumda uzun yıllar devam etmeniz, diğer sizinle çalışmak isteyen kurumlar açısından bir handikapmış meğer. Neden derseniz, “O,zaten çalıştığı yerde memnun biz onu kandıramayız” düşüncesinden. Yıllar sonra çalıştığım kurumdan radikal bir adımla başka bir kuruma geçtiğimde zor olmasına rağmen değişimle yeni bir soluk, yeni insanlar ve yeni bir bakış açısına ne kadar geç kaldığımı anladım.

Borsacılık mesleğini sevmezseniz yapamazsınız. Öncelikle konunun ince nüanslarını anlamak, eğitim, siyaset ve altıncı hissinizin olaylar ve yaşananlar karşısında iyi sentezleme gücüne sahip olmanız gerekiyor. Para, hepimizin gerçeği. Ancak bu meslekte para kazanmaya endeksli bir strateji benimserseniz ve diğer gelişimleri kendinize birer artı olarak eklemezseniz, kalıcı olamazsınız.

Şimdi size şöyle bir soru sormak istiyorum: “Kaç kişinin çalıştığı işi, akşam televizyonun karşısına geçtiğinizde haber olarak izlersiniz?”. Yaptığınız iş, güncel bir iştir. Büyük bir kısmı da o gün yaşar ve tüketirsiniz. Ertesi gün yeni bir hikâye yazılır. Esas kız ve esas oğlan değişse de ana konunuz değişmez.

Finans sektöründe olmanın artıları ve eksileri?

Finans sektöründe olmanın artıları ve eksileri zaman zaman birbirini yok eder. İyi para kazanırsınız, iyi yerlerde tatilinizi yaparsınız, ancak çocuklarınıza, eşinize ve ebeveynlerinize zaman ayıramayabilirsiniz. Önceleri bu umurunuzda olmaz, ancak bir bakarsınız ki çocuklarınız büyümüş, eşinizden boşanmışsınız, sizi çok seven ebeveynleriniz ise hayatta değil.

Yatırımcılarla çalışmalarımızda sinir sisteminiz sağlam olmalı. Aynı zamanda bir psikolog ve hatta bir kurtarıcı olabilirsiniz. Unutmayın ki, çalıştığınız alanda rekabet de çok yoğundur. Zaman, hız, bilgi ve riskler eşittir; para denklemi içerisinde yaşarsınız. Kazandırırsanız, yatırımcı kendim kazandım der; kaybederse, siz kaybettirirsiniz. Ve daha da ilginci ülkemde herkes birer yatırım uzmanı, birer ekonomist ve birer siyasetçidir. Ve siz bunların arasında bir farkındalık yaratarak, yerinizi sağlamlaştırmak ve kalıcı olmak için uğraşırsınız.

‘İYİ BİR EĞİTİM BORSAYI ANLAMAK İÇİN YETERLİ DEĞİL’

Bu mesleği yapmak isteyenlerin hangi eğitimleri almasını ve hangi sertifikalara sahip olmasını önerirsiniz?

Yıllarca binlerce öğrencim ve yüzlerce stajyerim oldu. Onlara eğitimlere başlarken sorduğum basit bir soruda gizlidir bu kararı almaları. Sorum şudur: “Huzurunuzu kaç paraya satarsınız?”. Bu soru görüntüde son derece basit olsa da, yaşarken ve yıllar geçtiğinde geriye baktığınızda beyninizi ve içinizi kemirecektir. Yapamadıklarınız ve yaşayamadıklarınızdan dolayı.

Bu mesleğin eğitimleri vardır. Ancak bunlar bir bütün halinde ya da bir hap şeklinde değildir ki yutasınız. Bir yemeği yaparken bile birçok malzeme kullanmanız gerekir. Ya da bir olimpiyatta iç içe geçmiş halkalar vardır; her bir halka bir anlam içerir. Ve bir araya geldiğinde daha büyük bir anlamı vardır. Dolayısıyla, eğitim sistemindeki boşluklardan dolayı paket bir anlayışla okuldan mezun olan gençlerde gördüğüm birkaç önemli konu var ki, bunları sıralayacak olursam;

– İyi bir eğitim almış olabilirler ancak bu borsayı anlamak için yeterli değildir. Çünkü borsa, anlatılamaz yaşanır.

– En iyi okullardan da mezun olsanız, ne kadar maaş alacağınızı değil, çalışacağınız kurumda nasıl bir farkındalık ve nasıl bir katma değer üreteceğinize bakılır. Biraz daha açacak olursam, (okul döneminde staj yapmadıysanız eğer bunu anlamanız mümkün değil.) “Ne kadar müşteri getirebilirsin?”, “Portföy büyüklüklerin nedir?”, “Ne kadar komisyon üretirsin?” gibi soruların cevabını arar çalışmayı düşündüğünüz kurum.

‘MÜLAKATLARDA EN ŞAŞIRDIĞIM ŞEY…’

– Bir diğer karşılaştığım husus ise, yapmış olduğum birebir mülakatlarda bir yerlerden duydukları o süslü, janjanlı ‘title’lardır. Portföy yöneticisi, Hazine Yönetmeni vb. olmak istediklerine dair beni her duyduğumda gülümseten süslü beklentiler… “Portföy yöneticisi ne yapar?, Neden Bunu istiyorsun?” diye sorduğumda ise, boş bakan gözler ve ücret konusundaki o yüksek beklentileri gördüm.

Sonuç olarak, okuldan mezun olduktan sonra borsa alanında kariyer yapmayı düşünenler için tek bir sözüm var: “İyi bir ekonomik bilgi, iyi bir siyasi bilgi ve bunları bir araya getirerek madalyonun arka yüzündeki gerçeği bulmaya çalışın; bilgi güçtür.”

‘SEKTÖRDE ASILOLAN HIZLI VE DOĞRU KARAR ALABİLMEKTİR’

Bu mesleği yapan sektöre yeni geçmiş veya geçmeyi düşünen gençlere altın niteliğinde öğütleriniz nelerdir?

Bu mesleği yapmak isteyenlerin altyapıda ekonomi eğitimi almaları yeterli gibi gözükse de, bir hukuk fakültesi mezunu veya bir mühendisin de bu sektörde ne kadar başarılı bir kariyere imza attığını biliyorum. Ve bu meslekte asılolan, doğru zamanda doğru bilgiyle hızlı karar almaktır.

Kariyer basamaklarını yavaş yavaş çıkmak, mesleki prensiplere sahip olmak ve kariyer basamaklarını çıkarken, gerek basamağa gerekse o basamaktaki yüzleri unutmamak; zamanı geldiğinde o kariyer basamaklarından birer birer geri inerken bu yüzlerle karşılaşacağını unutmamak son derece önemlidir. Rekabetçi ortamın son derece yoğun olduğu finansal piyasalarda insan faktörünü göz ardı edemezsiniz.

Ve zaman içerisinde zaaflarınızı ve kendinizi kontrol etmeyi öğrenmelisiniz. En önemli kontrol ise, hırs ve öfkedir. Para hırsını, kazanma hırsını frenlemek kadar öfkenizi kontrol etmeyi de öğrenmelisiniz. Bu, kazandığınız parayı kontrol etmekten çok daha önemlidir.

‘PARAYI KAZANMA DEĞİL KORUMA DÖNEMİNE HOŞGELDİNİZ’

Piyasalardaki son gelişmeler ve beklentileriniz nedir?

Son dönemlerde piyasalardaki yaşanan gelişmelere baktığımızda, 2008-2016 sürecinde yaşanan tarihi bol para döneminin yavaş yavaş sonuna geldiğimizi söyleyebilirim. Doların anavatanına dönmeye başladığı bu süreçte dünya krizi şimdi yaşamaya ve anlamaya başlayacak.

2017 tüm dünyada seçimlerin, referandumların, yeni pazarların ve globalleşmenin sancılarını yaşayacak. ABD’de Trump’ın başkan seçilmesiyle birlikte başlayacak olan bu süreçte her ülke kendi iç dinamiklerine dönerek küreselleşmenin yarattığı yaraları sarmaya çalışacak.

Sıcak paranın ne denli ekonomileri altüst ettiği, negatif faiz uygulamasının finans sektörü dâhil hiçbir ekonomiye fayda sağlamadığı ve tam tersi, borçlanma araçları üzerinde ciddi bir baskı yarattığını tüm dünya 2017 sonrasında anlayacak.

Merkez sağ partilerinin daha ağırlıklı olacağı Avrupa’daki referandum ve seçimler, tarihin akışını değiştirebilir. Bu konuda kritik seçim Almanya’nın ve Şansölye Merkel’in olacak bana göre. Göçmen sorunu ve Türkiye’nin Avrupa Parlamentosu ile dondurulan ilişkileri, Merkel’i, Çin’in yavaşlaması da eklendiğinde koltuğundan edebilir bana göre.

Faizlerin önce gelişmekte olan ülkelerde, sonrasında gelişmiş ülkelerdâhil olmak üzere artış eğilimine başlayacağı 2017 yılında, yatırım fonları ve borçlanma araçları daha ön planda olacak bana göre. Parayı kazanma değil, parayı koruma dönemine hoş geldiniz…

YASAL UYARI

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.