Cüneyt Akman: Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete…
TÜİK eylül enflasyonunu açıkladı: Enflasyon “milimetrik” çapta dev adımlarla düşmeye başlamış. Hadi gene iyiyiz. Usta oyuncu rahmetli Erdal Tosun’un hayat verdiği unutulmaz Eyvah Necdet karakterinin söyleyebileceği gibi: “Midyat, Seyfo! TÜİK’in bu müjdesine abartmadan gülün!”
Şimdi gelelim şeytanın illegalite hücresi olan ayrıntılar meselesine…
Konuyu biraz daha deşiverelim hadi…
TÜİK’in açıkladığı enflasyon hiç değilse en az 3 soruna işaret ediyor bana kalırsa:
1. Güven 2. Halkın enflasyonu sorunu 3. Enflasyonun yakın gelecekte de süreceği gerçeği. Üçüncü şıkka bakıp “Yalnız o kadar mı acaba? Öyleyse garp cephesinde yeni bir şey yok; kader utansın!” deyip geçeriz belki de…
Ne var ki işler bu kez biraz daha netameli.
Eninde sonunda pandemi ve arz darboğazlarının bir şekilde hafiflemesini bekleyecek olsak ve bunun enflasyon üzerinde olumlu bir tesir yaratacağını umsak bile Yeşilçam külhanbeylerinin ağzıyla “durumun vaziyeti” yine de alengirli.
IIF : TCMB faiz indirimi enflasyonu kötüleştirecek
Gelin mesela GÜVEN meselesinden girelim mevzuya.
Ne de olsa “güven biterse her şey biter” demişler. İnsan ilişkilerinde öyledir ya! Pek fark etmesek de aslında enflasyon bir cins insan ilişkisidir neticede.
Güvenden kasıt 2 yönlü: Doğru veya yanlış, yönün birincisi TÜİK’in rakamlarına yönelik kuşkuyu anlatıyor. Şu son günlerde TÜİK harici iki kurum daha ölçtü enflasyonu. Birincisi İstanbul için İstanbul Ticaret Odası, diğeri Enflasyon Araştırma Grubu. İşte bu üç kurumun Eylül ayı rakamları:
ENAG= TÜFE: 2,89; İTO= TÜFE %2,22 ÜFE:2,90; TÜİK= TÜFE: 1,25 ÜFE:1,55 TÜİK ile her iki ölçümcü grup arasında bu ay fark nerdeyse 2 misli.
Fakat belki de asıl sorun bu bile değil..
Varsayalım ki doğru olan aslında TÜİK’in ölçümleri olmuş olsun; ama eğer vatandaş bunun böyle olduğuna, ister hissettiği enflasyon nedeniyle, ister bir başka sebeplerle inanmıyorsa, bizzat bu güvensizliğin kendisi enflasyonun sürmesine neden olur. Ve burada vatandaşı ikna etmek TÜİK’e düşüyor, farklı rakam bulan diğer kurumlara değil.
Fakat asıl sorun güvensizliğin bu şekli de değil.
Asıl güven sorunu şurada yatıyor: Enflasyon çok uzun süredir orta yerde mevcut ve halkta, bunun asla çözülmeyeceğine dair bir kanaat oluştu. Devlet kurumları da enflasyonla ilgili rapor, plan ve tahminlerinde bu kanaati kıracak yönde değil, tersine tahkim edecek yönde davranıyorlar.
Devlet kurumlarının enflasyon tahminleri birbirini tutmuyor. TCMB ile OVP‘nın yıl sonu enflasyon tahmini bile farklı. TCMB zaten yıllardır %5 hedef koyup sonra da bunun 2-3 katına varan yıl sonu tahminler yayınlamakla meşgul. Bizatihi bu tam anlamıyla ciddiyetsizlik.
Enflasyonu önlemekle görevli kurum TCMB. Fakat ne halk ne iktisatçılar TCMB’nin kendine ait bir iradesinin bile artık var olduğuna inanmıyor. Alın size “güven”e bir darbe daha… Bu şartlar altında enflasyon beklentilerinin kırılması mümkün olmuyor. Sonuçta mitolojideki oroboros yılanı gibi bir enflasyon kısır döngüsü oluşuyor.
Enflasyonda “GÜVEN SORUNU”nun unsurlarına kısaca değindik. Her ne kadar çok ciddi bir sorun olsa bile keşke tek sorunumuz güven olsaydı.
Eylül enflasyonunda 2. sorun HALKIN ENFLASYONU konusu.
Devamı: Paraanaliz.com
Cüneyt Akman yazdı: BİNDİK BİR ALAMETE GİDİYORUZ KIYAMETE – Paraanaliz
YASAL UYARI
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.