DOLAR 34,5972
EURO 36,2367
ALTIN 2992,322
BIST 9367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

“İki ayda 750 baz puan faiz indirimin ne anlama geliyor”

12.09.2019
A+
A-

Selva Demiralp:  Ne kadar TCMB tarafından gelen faiz indirimleri henüz kurda bir tepkiye neden olmadıysa da, bu durum atılan adımların piyasalar tarafından takdir gördüğü anlamına gelmiyor.

Zira atılan adımlar TCMB enflasyon raporuna koyulan tahminlerle tutarlı değil. Temmuz enflasyon raporunda yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 14 iken iki yıl sonra bu oranın yüzde 6 olacağı idda ediliyor.

Merkez Bankası Temmuz’daki 425 baz puanlık faiz indiriminin ardından bugün 325 baz puanlık ikinci bir yüklü faiz indirimine giderken piyasaları pek şaşırtmadı.

Zira eski başkan Murat Çetinkaya’nın görevden alınmasını takiben hükümet kanadından yapılan açıklamalar, Çetinkaya’nın faiz indirimleri konusunda isteksiz olmasını azledilmesine gerekçe olarak göstermişti.

Bu şekilde, yeni başkan Murat Uysal döneminde yüklü faiz indirimleri geleceği mesajı verilmişti.

Normal şartlar altında, makroekonomik kırılganlıkları ve dış borcu yüksek olan bir ülkede art arda gelen faiz indirimleri yabancı yatırımcının iştahını kaçırır ve kuru yükseltir.

Çünkü risklerin yüksek olduğu bir ortamda, o riski almayı haklı çıkaracak bir getiri bulamadığı anda yatırımcı başka limanlara yönelir. Bu da yerli parayı zayıflatır.

Ancak zaman zaman “normal şartlar” lehinizde ya da aleyhinizde değişebilir. Biz şu anda şartların lehimizde geliştiği şanslı bir dönemden geçiyoruz. Zira gerek ABD Merkez Bankası Fed gerekse Avrupa Merkez Bankası (AMB) gibi büyük merkez bankaları yeni bir düşük faiz bol likidite döneminin sinyalini veriyorlar.

Fed henüz bunun geçici bir yumuşama olduğunu not etse de o taraftan gelecek toplam 50 baz puanlık bir faiz indirimi bile bizim verdiğimiz faizi görece daha değerli hale getirdiğinden yatırımcıları içeride tutabiliyoruz.

Öte yandan, kontolümüz dışında gelişen global rüzgarların her an ters yönde esebileceğini de hesaba katarak kırılganlık biriktirmememiz lazım.

Ortada önemli bir sorun var. Her ne kadar TCMB tarafından gelen faiz indirimleri henüz kurda bir tepkiye neden olmadıysa da, bu durum atılan adımların piyasalar tarafından takdir gördüğü anlamına gelmiyor.

Zira atılan adımlar TCMB enflasyon raporuna koyulan tahminlerle tutarlı değil. Temmuz enflasyon raporunda yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 14 iken iki yıl sonra bu oranın yüzde 6 olacağı idda ediliyor.

Hedef büyüme mi, sürdürülebilir büyüme mi?
Eğer Merkez Bankası böylesine bir dezenflasyon hedefinde ciddi ise, ki kanuni görevi budur, o zaman agresif faiz indirimleri bu hedeflerle bağdaşmaz.

Bu durum enflasyon çıpasını kırar, kırılganlıkları artırır ve bir tetikleyici olayla bizi hiç istemediğimiz yerlere sürükler.

Hükümetin faizleri düşük tutma arzusunun altında ekonomik büyümeyi canlandırmak yatıyor.
Bunu anlıyoruz. Ancak enflasyon beklentileri çıpalanmadan gelen faiz indirimleri uzun vadede hep enflasyonun daha çok yükselmesi, bunun kuru ve piyasa faizlerini sıçratması ve sonrasında hızlı yavaşlamalarla sonuçlanır.

İktisat yazını kısa vadeli büyümenin cazibesine kapılıp uzun vadede resesyon yaşayan ülke örnekleriyle doludur.

Sürdürülebilir büyüme hepimizin ortak arzusudur. Bunu gerçekleştirebilmek icin öncelikle enflasyon hedeflemesinde başarı, yani yüzde 5’lik hedefin ulaşılmaz bir hayal olmaktan çıkıp gerçekleşen enflasyona dönüşmesi gerekiyor.

Çünkü ancak o zaman piyasa faizleri kalıcı olacak düşer. Merkez bankalarına da olası bir resesyon ihtimalinde enflasyon tehlikesini düşünmeden faiz indirimi yapma alanı doğar.

Bu durumda ekonomi dibe vurmadan tekrar toparlanmaya başladığından büyüme rakamlarında ani iniş çıkışlar görülmez.

Bir örnek vererek toparlayalım. Uygun global şartlarda bir kerelik faiz indiriminden bir şey olmaması ile bir dilim baklava yer yemez şişmanlamamak benzer şeylerdir.

Ancak nasıl ki arka arkaya gelen faiz indirimleri ekonomik kırılganlıklarınızı artırır ve enflasyonu körüklerse, arka arkaya yediğiniz baklava da birikim yaparak sizi obez yapar.

İradeye hakim olmak
Mevcut yüzde 15’lik enflasyon rakamımızla Türkiye’yi obez bir insana benzetebiliriz. Obez kişi, eğer ideal kilosuna ulaşma konusunda kararlı ise artık baklava yeme lüksü yoktur.

Canı çok da istese iradesine hakim olması gerekmektedir. İşte bu nedenle Türkiye de şu anda bir ekonomik daralma döneminden geçse de eğer koyduğu enflasyon hedeflerinde samimi ise yüklü faiz indirimlerine gitme lüksü yoktur.

Oysa ki kriz sonrası dönemde irademize hakim olup sıkı para politikasını sabırlı bir şekilde uygulamış ve enflasyon hedefine diğer gelişmekte olan ülkeler gibi ulaşmıs olsaydık bugün çok farklı bir noktada olurduk.

O zaman ideal kilosundaki bir insanın canı istediği zaman yediği bir dilim baklava misali biz de bugün rahatça faiz indirimine gider ve bunun enflasyon üzerinde bir tehdit oluşturmayacağını bilirdik.

Çünkü çıpalanmış enflasyon beklentileri, Merkez Bankası’na olan inanç sayesinde faiz indirimi olsa da yüzde 5’ten sapmazdı.

BBC Türkçe

YASAL UYARI

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.


YORUMLAR

Solve : *
30 ⁄ 10 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.