Seçim sonrası borsa, dolar altın ne olur, uzman görüşleri…
“Seçim sonrası mükemmel piyasa bekleyemeyiz” Omurga Portföy GMY Aybek Sel seçimler sonrası piyasaların yurt dışı kaynaklı hareket edeceğini ve dalgalanmaların sürebileceğini söyledii
Bloomberg HT’deki Yatırım Kulübü programına konuk olan Omurga Portföy GMY Aybek Sel seçimler sonrası piyasaların yurt dışı kaynaklı hareket edeceğini ve dalgalanmaların sürebileceğini söyledi.
Son günlerde yurtdışı kaynaklı satışlar yaşandığını belirten Sel gelişen piyasalardan Mayıs ayında yaklaşık 2.5 milyar dolarlık çıkış olduğunu ifade etti. Sel, “doların güçlenmesi, Fed’in ve gecikmeli olsa da Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişlemeyi bırakıp sıkılaşmaya gitmesi ve likiditenin azaldığı bir ortama girilmesi satışlardaki en büyük unsur. Bu dalgalı ortamları yaşamaya devam edeceğiz. MB’lerin likidite çekmeye devam etmeleri, faiz artırımları, ticaret savaşları, Almanya’da koalisyon krizi gibi faktörler eklendikçe dalgalanmalar bize yansıyacak” diye konuştu.
Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Refet Gürkaynak
Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Refet Gürkaynak, 24 Haziran seçimlerine beş gün kala seçim sonrası ekonomin nasıl şekillenebileceğini Bloomberg HT’de değerlendirdi.
“Seçim geçmişi değiştirmiyor” diyen Gürkaynak, Türkiye için önemli olan “geçmişin” yüksek borçluluk oranı olduğunu söyledi.
Geçmişten gelen yanlış iktisat politikalarının neticesinde seçim sonrası bir durgunluğun kaçınılmaz olduğunu vurgulayan tecrübeli iktisatçı, seçime de bir durgunluk içerisinde girileceğinin altını çizdi. Gürkaynak, “”Bunu endüstriyel üretimde görüyoruz, milli gelirde de yavaş yavaş görmeye başlayacağız” dedi.
“GELEN ‘ENKAZ DEVRALDIM’ DİYEBİLİR”
“Seçimden çıkacak herhangi bir sonuç bizi borç sorunuyla boğuşan bir ülke olmaktan, dünyada likidite daralırken likiditenin bol olduğu zamanda çok fazla borçlanmış bir ülke olmaktan çıkarmayacak” diyen Gürkaynak’a göre şu anda yaşanan sıkıntıların özellikle reel kısmı seçimden sonra da yaşanmaya devam edecek.
Şirketlerin yüksek borçlarının yanı sıra hane halklarının da tarihte ilk defa sektör olarak borçlu olduğunu söyleyen Gürkaynak “Yani gelen gönül rahatlığıyla ‘Enkaz devraldım’ diyebilir” dedi.
“BİRKAÇ HAFTA DALGALANMA OLACAKTIR”
Seçim sonrası iktidara kim gelirse gelsin, sürecin yavaşlamayla mı yoksa krizle mi atlatılacağının belirlenecek politikalara bağlı olduğunu aktaran Profesör, şöyle konuştu:
“Seçim sonrasında bir iktidar değişikliği olursa mâli piyasalarda birkaç haftalık bir dalgalanma beklemek gerekir. Çünkü uzun süredir memleketimizde olmayan bir şeyin gerçekleşmesi nedeniyle ‘Yeni gelen neye benzeyecek, nasıl bir iktisat politikası çıkacak, hangi bakanlığı kim alacak’ gibi kaygılar açığa çıkacak. Bir güven tesis edilene kadar da bir sallanma olur. Fakat sonrasında doğru iktisat politikaları uygulanırsa buradan iyi bir yere doğru gideriz.
Eğer iktidar değişmezse o zaman soru ‘Erdoğan ve AK Parti’nin bize şimdiye kadar sunmuş olduğu iktisat politikalarının devam edip etmeyeceği’ olacaktır. Etmesi iyi bir sonuç değil. Geldiğimiz yere bunlarla geldik zaten.”
“YABANCI YATIRIMCININ KORKUSU VAR”
Yabancı yatırımcının tavrıyla ilgili de konuşan Refet Gürkaynak, özellikle 2007 ve sonrası seçimlerde yatırımcının piyasa yanlısı bir iktidardan memnun olduğunu ancak bu durumun da artık söz konusu olmadığını ifade etti. Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi, “Doğrudan yabancı yatırımlarla fabrika açmış, şirket satın almış olanların bir korkusu olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
Yüksek faizle birlikte özellikle döviz kurlarının kısa bir geri çekilmenin ardından tekrar yükselişe geçmesi dikkat çekti. Daha kalıcı bir etki bırakması beklenirdi. Faiz paranın kirasıdır, fiyatını belirler. Milli para değer kaybederse faizi yükseltilerek cazibesi artırılıp milli paraya dönüş ve değer kazanımı beklenir. Aynı zamanda etkili bir para politikası aracı olarak faiz artışı karşısında yükselen döviz kurlarının gerileyerek kur geçişkenliği nedeniyle enflasyonu aşağı çekmesi, enflasyon düşüşü ile de faizlerin tekrar geri çekilmesi hedeflenir. Fakat son faiz artırımları bu yönde beklentileri çok da karşılamadı. Bir bakıma ‘atılan taş ürkütülen kurbağaya değmedi’ dense yeridir. Bununla birlikte faiz artırımları olmasaydı ne olurdu diye sorulsa onun da cevabı muhtemelen döviz kurlarının daha yukarıları test edebileceği şeklinde olacaktı.
YERLİ SERMAYE DE İNANMALI
Bu noktada piyasalarda güven ve öngörülebilirlik konusu öne çıkmakla birlikte 24 haziran seçimleri önem kazanıyor. 24 haziran sonrası siyasi tablo netleşirse piyasalara güven gelebilir. Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalır veya Cumhurbaşkanı ve meclis çoğunluğu farklı olursa belirsizlik bir süre daha devam edecek haliyle. Ekonomide sorunlar ve çözüm için yapılacaklar belli. İlk aşamada OHAL’in kalkması yönünde genel bir mutabakat oluşması iyiye işaret. Seçim sonrası Türkiye’yi yönetecek kadroların gerekli hamleleri yapabilmeleri açısından önünde uzun bir görev süresi olacak. Siyasi kaygıların azalmasıyla atılacak doğru adımlara piyasalar da kredi tanıyacaktır. Siyasi gelişmelerin piyasalar üzerindeki etkisini geçtiğimiz günlerde İtalya’da, güven eksikliğini de Arjantin’de gördük. İçerideki tasarruf zayıflığı nedeniyle piyasaların tekrar canlanması yine yabancı sermaye ile olacak. Ancak dışarıya yerli sermaye çıkışlarında da durması lazım. Bu açıdan başbakan yardımcısı Şimşek’in 12 Haziran Salı günü basına yansıyan “isim vermek istemiyorum ama bazı firmalar 3-5 milyar dolara yurt dışından şirket almış” açıklaması kayda değer. Öncelikle yabancı kadar yerli sermayenin inanması gerekecek.
SIKILAŞTIRMA VE TASARRUF
Geçen hafta açıklanan 2018 yılı ilk çeyrek ekonomik büyümesi ve nisan ayı cari açık verileri beklentilerin üzerinde geldi. Yüzde 7.4’lük büyümenin ithalat ve tüketim ağırlıklı olması, ihracat etkisinin çok zayıf olması temkinli karşılandı. Yüksek faiz ve yüksek kur ile birlikte kredi garanti fonu (KGF) desteği azalacağı için önümüzdeki dönemlerde büyümenin devamlılığı konusunda zaten bir şüphe vardı. Bununla birlikte gerek Maliye Bakanı Naci Ağbal gerekse Başbakan Yardımcısı Şimşek, mali disiplinin korunması adına seçim sonrası kamuda sıkılaştırmadan ve tasarruftan söz ettiler. Seçim vaatlerinin bütçeye ek bir yük getirdiği malum. En büyük yatırımcı, finansör ve işveren devlet olduğuna göre kamudaki daralma doğal olarak ekonomiye de yansıyacak. Türk ekonomisinin yumuşak karnı cari açığın da beklentilerin üzerinde olması faiz artırımlarına rağmen döviz kurlarındaki yükselişini destekleyen nedenlerin başında geliyor. Çünkü yüksek cari açık demek yüksek döviz açığı, kredi ihtiyacı ve dış borçlanma demek. Portföy büyüklüğünü dikkate aldığımızda ciddi pozisyon değişimleri için yabancı yatırımcılar son haftayı beklemezler elbette. Yine de seçim öncesi son işlem haftası olması nedeniyle önümüzdeki hafta pozisyon ayarlamalarına bağlı olarak dalgalı bir piyasa bizi bekliyor.
BORSA TUTUNMA ÇABASINDA
BORSADA düşüş trendi devam ediyor. 92.750 ve 90.000 ilk destekler olarak görülürken 90.000 daha önemli. Sonraki destekler 88.000-85.000 seviyelerinde. Tepki alımlarının devamı için 95.500 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Sonraki dirençler 98.800-100.000 seviyelerinde bulunuyor. Destek noktalarında görülen tepki alımları direnç seviyelerinde satışla karşılaşabilir.
DOLAR/TL KURUNDA ÇIKIŞ SÜRÜYOR
TEPKİ çıkışının devamı için 4.80 seviyesinin geçilmesi önemli. Sonraki direnç 4.92 seviyelerinde. 4.60 seviyesinin üzerinde çıkış hareketi gücünü koruyacak. Aksi takdirde sonraki destek noktaları 4.48-4.44 seviyelerinde bulunuyor. Direnç seviyelerinde satış denemeleri görülse de tepki yükselişi etkisini sürdürebilir.
SAYFADA YER ALAN BİLGİLER TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAYIP YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR, YATIRIMCI PROFİLİNİZE UYMAYABİLİR.
YASAL UYARI
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.