Stagflasyon risklerini aşmak için borsa dahil 3 yatırım stratejisi
Stagflasyon korkuları son aylarda yatırımcıları rahatsız etti, çünkü henüz tam olarak hızlanmayan bir ekonomide fiyatlar yükselmeye başladı. Ancak analistler, yatırımcıların bu riskler etrafında işlem yapmak için birkaç strateji kullanabileceğini söylüyor.
Stagflasyondan geçen bir ekonomi, aynı anda durgun aktivite ve enflasyonu hızlanan bir ekonomidir. Bu fenomen ilk olarak 1970’lerde bir petrol şokunun uzun bir süre daha yüksek fiyatlara yol açmasına ancak GSYİH büyümesinin keskin bir şekilde düşmesine yol açtığında tanındı.
Benzer şekilde, enerji fiyatları da son zamanlarda yükselerek enflasyon korkularına katkıda bulunuyor.
Ekim ayında yayınladığı bir raporda Morgan Stanley, stagflasyon risklerinin yatırımcıların dikkatini çektiğini ve bunun bir “arz şokundan” kaynaklanabileceğini kaydetti.
“Küresel tedarik zincirlerinin bozulması enerji ve yarı iletkenler gibi alanlarda kıtlıklara neden oldu. Bu durumlar gelecek yıla sürüklenebilir ve bu da enflasyonist baskıları kısa vadede yüksek tutacaktır.” diye yazdı.
Stagflasyon ekonomi politika yapıcıları için bir sorun teşkil ediyor, çünkü enflasyonu frenleme önlemleri – ücret ve fiyat kontrolleri veya daralma para politikası gibi – işsizliği daha da artırabilir.
Goldman Sachs da ekim ayında stagflasyonun hisse senetleri için kötü olabileceği konusunda uyardı.
Aşağıda, analistlerin yatırımcıların stagflasyon risklerini aşabilmeleri için birkaç yaklaşım bulunmakta.
Bir ‘halter’ stratejisi
Morgan Stanley, yatırımcıların halter stratejisini benimseyebileceğini ve yüksek serbest nakit akışı ve temettü vaat eden ucuz değerli hisse senetlerine sahip olabileceğini söyledi. Serbest nakit akışı, bir şirketin harcamaları desteklemek için çıkışları hesaba kattıktan sonra ürettiği nakit miktarını temsil eden bir karlılık ölçüsüdür.
Bu yılın başlarında, yatırım bankası bir halter stratejisinin piyasa geri çekilmelerine karşı koruma sağlayabilir olduğunu söyledi. Bu strateji, piyasanın bir sonraki hamlesi hakkındaki belirsizliğe karşı korunmak için iki farklı hisse senedi grubunda alım öneriyor. Halter yaklaşımı, risk ve ödül arasında bir denge kurmaya çalışırken yüksek risk ve risksiz yatırımın iki uç noktasından geçiyor.
‘Fiyat belirleyicilerine” yönelin ve büyüme hisselerinden kaçının
Gam Investments’ın gelişmekte olan piyasalar hisse senedi yatırım müdürü Rob Mumford’a göre, bir yaklaşım da yukarı yönlü üretim yapan şirketlere yatırım yapmak olacaktır.
“Kilit nokta, gerçekten aşağı yönlü şirketlerde değil fiyat belirleyicilerinde olmaktır.” dedi.
Yukarı akış, mal üretmek için gereken malzemelerini ifade ederken, aşağı akış işlemleri, ürünlerin yapıldığı ve dağıtıldığı müşterilere daha yakın olanlardır.
Mumford Salı günü CNBC’nin “Squawk Box Asia” gazetesine verdiği demeçte, yukarı yönlü üretimin bir örneğinin yarı iletken firmalar olacağını söyledi. Otomobillerden tüketici elektroniğine kadar her şeyi etkileyen küresel bir kıtlık nedeniyle çip fiyatları bu yıl yükseldi.
Yatırımcıların nelerden kaçınması gerektiği konusunda Mumford, büyüme hisse senetleri konusunda dikkatli olunması çağrısında bulundu.
“Özellikle enflasyon beklentinin üzerinde seyretmeye başlarsa, büyüme hisselerinin savunmasız olacağını düşünüyorum.” dedi.
Büyüme şirketleri, piyasadaki ortalamanın önemli ölçüde üzerinde bir oranda büyümesi beklenen hisse senetleridir.
Şimdilik değer ve döngüsel stoklara bağlı kalın
Morgan Stanley, enflasyon beklentileri yükseldiğinde en çok değer ve döngüsel hisse senetlerinin fayda sağladığını söyledi. Değer hisse senetleri, analistlerin hesapladıkları değerin altında işlem görüyor gibi görünen hisselerdir. Döngüsel hisse senetleri, makroekonomik koşullarla birlikte yükselen ve düşen ekonomik döngüleri takip etme eğilimindedir.
Yatırım bankası, “Stagflasyon riski ortaya çıkmaya devam ederse, karlılık açısından bir ‘tersine ticaret’ stratejisi öne çıkabilir.” diye de ekledi. “Bu, geçen aya göre en kötü fiyat performansı gösterenleri satın almayı ve bir sonraki ay fiyat değişimi beklemeyi gerektirir.”
CNBC
YASAL UYARI
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.