Deprem sonrası psikolojik durum
Öncelikle, İzmir’de 6.6 büyüklüğünde meydana gelen depremden dolayı hepimize çok geçmiş olsun diliyorum. Yaşadığımız bu doğal afette gördüklerimizin ve duyduklarımızın psikolojimizi de sarsarak yaşam dengemizi ve günlük işlevimizi etkileyen günler geçirmemize sebep olmasından ötürü bu durumun etkilerinden bahsetmek isterim. Her birey yaşanan doğal afetlerde çeşitli duygusal tepkiler gösterebilir. Deprem Psikolojisini ele alacak olursak 3 evreden söz edebiliriz.
Birincisi ŞOK DÖNEMİ; Olaydan etkilenen kişi şoktadır. Bazı bireyler şaşkın ve sersemlemiş olup donakalırken bazıları panikten çılgınca davranabilir (Balkondan kendini atarak kurtulabileceğine inanmak gibi).
İkinci Dönem ise PASİFLEŞME DÖNEMİ; Kişi telkine açıktır, gelen önerileri dinleyip yapmaya çalışır fakat basit işleri bile yapmak konusunda yetersizlik ve becerisizlik sergileyebilir.
Son olarak Üçüncü Dönem, TOPARLANMA DÖNEMİ; Bu süreçte kaygı düzeyi yüksek olmakla birlikte, olayla ilgili dikkat artmıştır, irkilme ve uyarılma tepkileri yüksektir. Uyku kalitesi bozulur, düşüncelerinde ve rüyalarında birey o olayı tekrar tekrar yaşar. Bazı tepkiler deprem sonrasındaki belli bir süre zarfında normal görülür. Çoğunlukla bu tepkiler zamanla azalır.
Deprem sonrası erken dönemde korku, endişe, suçluluk, karamsarlık, panik, çaresizlik gibi duygular yaşanabilir. Kendinizi daha sinirli daha gergin veya daha duygusal daha hassas hissedebilirsiniz. Olayları tekrar tekrar anlatma ihtiyacı duyabilir, yaşananlara inanmakta zorluk yaşayabilirsiniz. Bunun yanında uyku, yeme düzeni bozulabilirken bedeninizde de yorgunluk, göğüste ve baş bölgesinde ağrı, kafa karışıklığı, mide bulantısı, ani irkilmeler, yaşayabilirsiniz. Canınız hiçbir şey yapmak istemeyebilir, çevrenizdeki insanlarla olan ilişkilerinizde sorun yaşayabilirsiniz.
Peki, Kendinizi daha iyi hissetmek için neler yapabilirsiniz?
– Öncelikle bu durumla başa çıkabilmek için kendinize zaman tanıyın,
– Yaşadığınız bu olayı sizi dinleyebilecek yakınlarınızla konuşmaktan kaçınmayın. Olumlu ve destekleyici ilişkilerinizi devam ettirmek travma sonrası iyileştirici bir etkiye sahiptir
– Duygularınızı (kaygınızı, üzüntünüzü, korkunuzu) bastırmaya çalışmayın. Duygu ve düşüncelerinizi ifade ederek yakın çevrenizle paylaşın
– Fiziksel olarak hareketsiz kalmamaya çalışın, bol sıvı tüketin (özellikle su), rahatlamak adına alkol ya da sakinleştirici kullanmayın. İlk günlerde uykusuzluk, iştahsızlık, halsizlik isteksizlik hisleri normaldir. Zaman içerisinde tekrar düzene girecektir
– Mümkün olduğunca deprem öncesi yaptığınız faaliyetleri devam ettirmeye çalışın. Bunun yanında gevşeme egzersizleri, doğa yürüyüşleri, arkadaşlarınızla konuşmak size iyi gelebilir
Peki ya çocuklarınız için neler yapabilirsiniz?
– Çocuklarınızın en temel ihtiyacı kendilerinin ve sizin güvende olduğunuzu bilmesidir. Kaygının ve tehlikenin olduğu yerde güven olmaz bu nedenle onlara “sen güvendesin, biz güvendeyiz” mesajı verilerek onların her zaman yanında olduğunuzu hissettirin
– 12 yaş altındaki çocuklar soyut düşünemezler bu nedenle deprem onların zihninde belirsiz bir kavram olup ürkütücü olabilir. Çocukların kaygılarını azaltmak için oyunlar ve oyuncaklar kullanarak depremi anlatabilirsiniz. Depremi somutlaştırarak anlatmak çocuğunuzun rahatlamasına ve olağanüstü anlamlar yüklememesini sağlar
– Çocuklarınıza “Geçti”, “Bir şey olmaz” demek yerine, çocuklarınızla birlikte hayat üçgeninin nasıl oluştuğunu konuşmak herhangi bir deprem sırasında ne yapması gerektiğini göstermek, beraber uygulamak sizin ve onların kaygısını azaltıp iyi hissetmenizi sağlayacaktır
– Çocuklarınıza bedensel olarak yakın olmayı, elini tutmayı ve onlara sarılmayı ihmal etmeyin
– Okul öncesi dönemde olan çocuklar yaşanılan durumdan ötürü kendilerini suçlu hissedebilirler. Onlara kendilerinin suçu olmadığını net ve basit bir dille ifade edin. Tekrarlayan sorularına yanıt verin
– Çocuklarınızın korku, kaygı gibi duygularını ifade etmelerine izin verin, ağlamalarını önlemeyin
– Çocuklarınızla depremle ilgili konuşmaktan kaçınmayın fakat dehşet verici detayları da konuşmayın
UNUTMAYIN! Sizin ve çocuğunuzun psikolojik sorunları daha sonraki haftalarda ve aylarda devam ediyorsa ya da gittikçe artıyorsa ruh sağlığı uzmanlarından destek alın.
Yaraların sarılarak yaşanan trajedinin kabul edildiği, yaşamın anlamını tekrar kazanıp kaldığınız yerden devam edebildiğiniz sağlıklı günleriniz olması dileğiyle.
Uzm. Klinik Psk. Ecem Mizmizlioğlu