Tedavi bilimi ve sanatı homeopati!

“ SİMİLİA SİMİLİBUS CURANTUR” (HİPOKRAT)

Benzeri benzer ile tedavi temel ilkesine dayanan Homeopati , Dr. Friedrich Samuel Hahneman tarafından geliştirilen bir tedavi yöntemidir.

Hahneman 10 Nisan 1755 yılında Almanya‘nın Meissen şehrinde dünyaya gelmiştir . Hahnemanın doğum günü olan 10 Nisan tarihi , dünya homeopati günü olarak kutlanmaktadır .

Bir sistemi tanımadan önce kurucusu ve tarihi hakkında bilgi edinmek her zaman daha öncelikli gelmiştir bana . Bu nedenle kısaca Hahneman ‘ın kim olduğundan bahsetmek istiyorum .

Dr. Friedrich Samuel Hahneman kimdir?

Kendisi , Tıp öğrenimine Leipzig ‘de başladı.Uygulamalı Tıp eğitimini Viyana’da tamamladı . 9 yabancı dile hakim olan Hahneman Tıp eğitimini tamamladıktan sonra Romanya‘ya yerleşti ve orada Baraon Samuel Bruckenthal ‘in özel hekimliğini yapmaya başladı bu vesile ile çok zengin bir kütüphaneye erişim şansı edindi ve bu okumaları sırasında “ SİMİLİA SİMİLİBUS CURANTUR” ( HİPOKRAT ) prensibi ile karşılaştı .

Bu karşılaşma sonrası o dönemin tedavi sistemi içindeki eksiklikleri de gözlemlemeye başladı . Tıbbi tedavilerin yol açtığı problemler üzerine daha derin araştırma sürecine girdi . Muayenehanesini kapattı ve hekimlik yapmaya bir süre ara verdi. Bu süreçte zamanını kimya alanında yaptığı araştırmalar için ayırdı ve yine bu süreç içinde geçimini kitap yazarak ve tercümanlık yaparak sağladı .

Tercümanlık yaptığı dönemde ünlü hekim ve kimyager olan İskoçyalı William Cullen’ in “ MATERİA MEDİCA “ sını tercüme ederken çok etkilendi . Bu bilgilerden yola çıkarak ilaçlardan bir tanesini kendi üzerinde denedi .

Tedavi bilimi ve sanatı homeopati!

Cinchona ( kına kına kabuğu ) nun sıtma hastalığına iyi geldiğini okudu ve bu kabuktan elde edilen KİNİN maddesini küçük miktarlarda ve tekrarlayan dozlarda aldı .

Sıtma semptomları göstermeye başladı ve doz kesildikten sonra semptomların kaybolduğunu gördü. Bu şekilde diğer maddeleri de sağlıklı bir çok insan üzerinde deneyerek homeopati yolculuğuna ve homeopatinin temel prensiplerini oluşturmaya başladı . Yaptığı ilaç denemelerini kayıt altına alarak ilk homeopatik materia medica ‘nın temelini oluşturdu .

Hahnemanın makaleleri ve kitabı Organon

1807 yılında “benzerlik prensibi” makalesi yayınlandı . 1810 yılında homeopatinin temel kitabı olan “ ORGANON “ un ilk baskısını yayınladı . Daha sonra ORGANAON kitabını , kendisinin yaptığı çalışmalar ile geliştirerek 5 kez daha yayınlanmıştır. Günümüzde en son hali olan 6. Baskısı kullanılmaktadır.

Organon’ un ilk 4 paragrafında hekimin temel görevlerinden bahsetmektedir , bu paragraflara göre özetle ;

Hekimin birinci görevi zarar vermeden , hızlı , yumuşak ve sürekli iyileşmeyi sağlamak , hastalıklarda hem iyileştirilmesi gerekeni aramak , hem de ilaçların iyileştirici etkisini bilmek ve tüm bunları bir araya getirebilmek için ayrıca insanların sağlığını nasıl koruyabileceğini anlamaktır.

Tedavi bilimi ve sanatı homeopati!

Temel prensipleri gereği insan özüne ve ruhuna en uygun şifa yöntemi olan homeopatinin en temelde 2 kuralı vardır .

• Sağlıklı bir insanda hastalık belirtisi ve semptomları üreten her hangi bir madde, minimal dozda kullanıldığında aynı semptom ve hastalık belirtisi ile gelen kişileri iyileştirir.
• Homeopati ‘ de HASTALIK YOKTUR , HASTA VARDIR .

Her hangi bir grip virüsü nedeni ile salgın bir hastalık yaşandığı zamanlarda kişilerin bu virüse karşı olan tepkileri farklı olabilir.

Kimi insanın gözleri kızarır , burnu tıkanır , başının sağ tarafı ağrır , kimisinin gözü hiç etkilenmez burnu akar , başının sol tarafı ağrır , kimisi daha ön planda kemik ağrısı şikayetinde bulunur , bazı insanlar aşırı ateş ile tepki verir ve bazen ateşlenince canları limon isteyebilir .

Kimisine bu bulgulara öksürük eşlik eder gibi daha bir çok kişisel tepki farklılığından bahsedebiliriz. Bu nedenle homeopati de gribin ilacı diye bir şey yoktur. O etken karşısında kişi ne tür semptomlar üretiyor ise tek tek kişiye özgü olan bir semptom bütünlüğü elde edilerek o kişiye özgü olan homeopatik ilaç reçete edilir. Bir kişi için reçete edilmiş bir ilaç başka bir kişinin aynı semptomu için bile olsa kullanılamaz. Her semptom o kişinin kişisel özelliği ile birlikte değerlendirilir.

Tedavi bilimi ve sanatı homeopati!

Organon’ un 9. Paragrafında HAHNEMAN “Sağlık durumunda İMMATERYAL bir güç ( otokrasi , yaşam gücü ) organizmayı canlandırır ve ahenkli bir düzende tutar “ der. Burada bahsi geçen kişinin yaşam gücüdür .

Her insanın yaşam gücü birbirinden farklıdır. Hastalık ile benzer belirtiler oluşturan homeopatik ilaçlar vücuda alındığında yaşam gücünü harekete geçirir , kişinin kendisine ait olan bu muazzam yaşam gücü hastalığa ait semptomların ortadan kalkmasını ve iyileşmenin doğal yolla gerçekleşmesini sağlar . Homeopatinin temel prensiplerine ve kurallarına uygun olarak seçilmiş doğru homeopatik ilaç , yaşam gücünü uyarır ve dengeler , böylece hastalık belirtileri baskılanmadan ortadan kaldırılmış olur .

Şimdi gelelim homeopatik tedavinin nasıl uygulandığına ;

Homeopat tarafından danışan kişinin uzun bir anemnezi alınır , bu anemnez sırasında kişinin ailevi geçmişi , kişisel geçmişi , hastalığına dair tüm süreç ve etki eden mekanizmaların tamamı , danışana ait kişilik özellikleri , hayata bakış açısı , danışanın fiziksel özellikleri , uyku düzeni ,rüyaları , bedenine ait başından ayaklarına kadar tüm şikayetleri ve bu şikayetlerin kişide nasıl geliştiği ile ilgili çok ayrıntılı sorular sorulur .

Hatta Dr. Friedrich Samuel Hahneman kişinin yaşam ortamının da homeopat tarafında görülmesinin gerektiğine dair organonda açıklamada bulunmuştur. Bu anemnez süreci tamamlandıktan sonra homeopat kişinin hastalığının ve kişilik özelliklerinin tümünü kapsayacak totaliteye uygun olan bir homeopatik ilaç seçer ve yine kişiye özel dozu ve potensi seçerek danışanına reçete eder.

Tedavi bilimi ve sanatı homeopati!

İyileşme süreci ,kişiye özgü ve hastalığın geçmişine bağlı olarak değişir. Akut hastalıklarda iyileşme süreci çok daha hızlıdır .

Hoemopatik ilaç kullanımı sonrası tedavi süresince kişide bedensel ve zihinsel değişimler başlar . Bazı durumlarda hastalığın semptomlarında kısa süreli bir artış görülebilir .

Homeopatik ilaç kullanımı sonrası çok geçmişte yaşanan ve alopatik tedavi uygulanan hastalıkların yeniden gündeme gelmesi gibi bir durum yaşanabilir . Bu durumda danışan ve homeopat irtibat halinde kalmalıdır . Bu değişimler homeopatik ilacın doğru işlediğine dair belirtilerdir .

Homeopatik tedavi süresince burun akıntısı , terleme gibi vücudun kendini temizleme mekanizmalarının devreye daha çok girdiği gözlenebilir. Tüm bu değişimler sonrası kişilerin yaşam gücünde artış olur ve bir süre sonra hastalığa dair tüm semptomlar ve kişinin şikayetinden bağımsız olan, homeopat tarafından incelenen diğer tüm semptomlarda dahil olmak üzere ortadan kaybolur .

Hastalığın iyileşme süreci Hering kuralına göre gerçekleşir , yani hastalık içten dışa doğru ve yukarıdan aşağıya doğru iyileşir . Bu durumu kısaca açıklamak gerekirse egzaması ve böbrek problemi aynı anda olan bir kişide önce böbrek ile ilgili problem iyileşmeli en son cilt ile ilgili olan problem iyileşmelidir. Bir kişi kronik bir depresyonda ve aynı zamanda egzaması var ise yine önce depresyona ait semptomlar iyileşmeli daha sonra egzemaya ait semptomlar iyileşmelidir.

Homeopatik tedavi temel prensiplere bağlı kalınarak her türlü canlıda kullanılabilir. . Bitkiler , hayvanlar , çocuklar hamile kadınlarda kullanılabilir. Cerrahi müdahele gerektirmeyen her türlü hastalığın tedavisi için uygulanabilir.

Homeopatik ilaçlar ; bitkiler, hayvanlar , mineraller ve hastalıklı dokular kullanılarak doğanın içinden alınan maddelerin belirli oranlarda seyreltilerek potentize edilmeleri sonucu hazırlanır .Seyreltme ve potentize etme işlevinin sonucunda homeopatik ilaçlar etkili olabilecekleri en küçük dozlarda hazırlanırlar . Dünyanın bir çok ülkesinde homeopatik eczanelerde satışı mevcuttur .

Homeopatik ilaç kullanımı ve tedavisi süreci boyunca mentol içeren her türlü diş macunu , krem vs . , kafur içeren her türlü yiyecek içecek veya kremler , okaliptüs yağı gibi yüksek düzeyde koku barındıran yağlar gibi bazı maddelerden ve kahve tüketiminden uzak durulmalıdır.

Bu kadar kısa bir yazı ile özetlenemeyecek Homeopati yöntemi ve felsefesi ile ilgili diğer yazılarda buluşmak üzere , yazının sonunu Sevgili Dr. Friedrich Samuel Hahneman ‘ın güzel bir sözü ile bitirmek istiyorum .

“ İyi bir gözlemle fark edilen gerçek bulgular ve sistematik yaklaşım iyileştirme sanatının temelidir “

Sevgi ve şifa ile kalın ..

Arzu Bilgili Demircan

Eğitimci – Biyolog