Teknolojik cihazlar yüzlerce insanı öldürüyor – Dr Hakan Yaman
Bu başlık size birçok cihazı aklınıza getirecektir, ancak cep telefonunuz (neredeyse telefon dışında neredeyse her şey için kullandığınız-örn. fotoğraf, ders çalışmak, video izlemek, not almak, adım saymak, nabız ölçmek, yön bulmak vb.) aklınızın ucundan geçmeyecektir.
Günümüzde artık fotoğraf makinesi gibi özellikler cep telefonunun iletişim özellikleri önüne geçmiştir.
iPhone akıllı telefon olarak 2007 satışa sunulduğunda, bu tarz bir etkisinin olabileceği tahmin edilmiyordu. Sonraki yıllarda cihazların ve baz istasyonlarının yaymış oldukları elektromanyetik dalgalar önemli bir tartışma konusu olmuştu, ancak deney hayvanlarında beyin üzerine olan olası etkileri üzerine durulmuş olsaydı da insanlar üzerine herhangi bir riskli etkisi olmadığı ileri sürülerek, telefonların satışı devam etmiştir.
Ancak, bu konuyla ilgili trafik cezaları kesiliyor olsa da trafikte cep telefonu kullanımına bağlı ölümcül kazaların sayıca artışı dikkatimizden kaçmaktadır. Kazalar artık araç kullanırken telefon görüşme yapılmasına ya da kısaca gelen bir sms ya da whatsapp mesajına bakılmasına bağlı gelişmemekte, artık sürücüler araç seyir halindeyken mesaj yazmaktalar ve tamamen trafikten kopmaktadırlar. Yapılan bazı çalışmalarda mesaj okuyan ya da instagramda mesaj gönderen sürücülerin oranı üçte birini bulduğu bulunmuştur.
Yine yurtdışında 2009 yılından beri cep telefonuna bağlı ölümcül yaya kazaları yarı yarıya arttığı ve 2017’den beri yılda %20 oranında arttığı bildirilmiştir.
Akıllı telefonlarının vazgeçilmezliği nereden kaynaklandığını inceleyecek olursak, bedenimizdeki dopamini karşımızda buluruz. Akıllı telefonunun çalması, titreşimi, yaydığı sinyali her gün bize yüzlerce defa dopamin sıçramasına bağlı haz verirken, yarattığı strese bağlı kortizol düzeyimizi de yükseltir. Bu haz duygusu ve stres etkisinden ibaret kalmıyor. Ek etkiler ortaya çıkıyor. Uykumuzu, dikkat süremizi, belleğimizi, özgüvenimizi, karar verme yetimizi, hatta bedensel sağlımızı bile etkilemektedir. Özellikle sosyal medyadaki beğenme düğmeleri ve sayıları beynimizdeki kimyayı değiştirmektedir. Hatta kumar bağımlılığı benzeri etkiler yaratmaktadır. Google dahi, yayınlamış olduğu bir raporda akılla cihaza yüklenmiş sosyal medya, e-mail ya da haber uygulamalarının yüklenmiş olması, bireysel (bakma) mecburiyeti ve buna bağlı stres yaratmaktadır.
Yine yurtdışında yapılan bir çalışmada bir vatandaş ortalama günde dört saat akıllı telefonunun ekranına bakmaktadır. Bunun yaratmış olduğu stres yanı sıra bir de gelen haber ve mektupların yaratmış olduğu üzücü etkiler ve kortizol salınımını artıracaktır.
Kortizol hormonu aslında bedensel tehditlerde korumak için salınır. Kalbimiz daha hızlı atar, adrenal artar, kan şekerimiz yükselir vb. Ancak duygusal tehdit algılarında da bu hormon yükselir. Akıllı telefon kullanımı da bu durumu yaratmaktadır. Hatta akıllı telefonunuzu kullanmıyor olsanız dahi, telefonun yakınınızda ve görme mesafesinde bulunması bile kortizol düzeyini artırmaktadır. Stresinizi azaltmak için elinizi telefonunuza atarsınız ve kullanırsınız, yeni bir şeyler ararsınız, mutlu olmaya çalışırsınız, stresinizin geçmesini beklersiniz. Ancak telefonda sizi üzecek, heyecanlandıracak bir şey görmeniz stresinizi daha da artıracaktır ve böylece stres döngünüz devam edecektir. Bu kronik kortizol yüksekliğinin devam etmesine ve uzun vadede kalp krizi, demans, diyabet ya da depresyon gibi kronik hastalıkların gelişimine neden olacaktır.
Akıllı telefonların size olan etkiler yanı sıra çevrenizi de etkileyecektir. Çocuklarınız telefonu elinizde görecektir ve çok erken yaşta akıllı telefonunuza bağımlı olacaktır. Çok erken yaşlarda sizden akıllı telefonu almanızı şart koşacaktır ve cep telefonunun etkilerine erken yaşta maruz kalacaktır.
Ergenlik çağında beyin gelişimi devam etmektedir. Beynimizdeki prefrontal korteks büyümektedir ve gama aminobütirik asid (GABA) sistemi geçici olarak devre dışı kalır. GABA sisteminin inhibisyonu bağımlı kalma riskini artıracaktır. Bu nedenle özellikle ergenler alkol, sigara ya da maddelere bağımlı kalma riskleri fazladır. Bu yaşlarda yapılan müdahaleler alkol, sigara ya da madde bağımlılıklarını azaltmış olmasına rağmen; endişe ve depresyonu azalmamıştır, hatta iki misli artış göstermiştir. Yapılan incelemeler akıllı telefonların buna neden olduğu şüphesini ortaya çıkarmıştır.
Ergenlerde hormonlar cinsiyetlerine göre farklı çalışmaktadır. Kızlarda etrafında bulunan arkadaşları tarafından onaylanmaları oksitosin hormonunun salgılanmasına neden olmaktadır. Bu da sevildiklerini hissetmelerini ve mutlu olmalarını sağlar. Akıllı telefonundaki uygulamalar ve özellikle sosyal medyadaki onaylanma ve beğenilme benzeri hormonal etkileri ortaya çıkarması olasıdır.
Erkeklerde ise tehlike hazzı önem arz eder. Kumara benzer uygulamalar erkeklerdeki risk ve tehlike uyarımı ve oyunlarda başarılı olma ya da hayatta kalma başarısı haz verir, rahatlatır. Bir de bunları yaparken arkadaşlarınızla yarışıyor olmanız ve onlarla iletişim kurabiliyor olmanız bu oyunlara bağımlılığınızı artıracaktır.
Aslında Steve Jobs bu cihazları üretirken, ne derece bağımlı bırakıcı olabileceklerini öngörmüş ve kendi çocuklarını bu cihazlara yaklaşmalarına izin vermeyeceğini bildirmiştir. Bu günlerde Silikon Vadisi yöneticilerinin, çocuklarının akıllı cihazlara yaklaşmamaları konusunda dadılarına talimat verdikleri bildirilmektedir. Hatta bu cihazları vermek yerine çocuklarıyla doğrudan ilgilenmeyi ve konuşmayı yeğledikleri, akıllı cihaz vermenin aslında sosyokültürel düşük grupların alışkanlığı olduğunu vurgulamaktadır.
Akıllı cihazları on yıldır hayatımızda ve önümüzdeki yıllarda ne tür etkilerinin olacağı daha net ortaya çıkacaktır. Ancak topluma, yeni neslimize, sağlığımıza olumsuz olacağı şimdiden tahmin etmek mümkündür. Hayatımızı birçok yönüyle rahatlatsa da artık telefon olmaktan çıkmış olan bir cihazdır. Her yıl ülkemizde milyonlarca cihaz almak için önemli ekonomik bir yük altına giren ülke vatandaşımızın, cebinde küçük bir bilgisayarı taşıyor olması bilgisayar okur yazarlığı bağlamında sevindiricidir. En azında okuma oranını bu vesileyle artmış olması, bireylerin çekmiş olduğu fotoğraflarla toplumsal belleğimize katkıda bulunması ve bu fotoğrafları sosyal medyada paylaşıyor olmaları olumlu gelişmeler arasında bulunmaktadır. Ancak cebimizde bulunan bu “sinsi” cihazının yayma olasılığı olan tehlikelerden söz etmek de önemlidir. Yapılan ön çalışmalar ve gözlemler uyarıcı niteliğindedir. Akıllı telefonların amacına uygun kullanımı elimizdedir. Aksi taktirde ayağımıza kurşun sıkmış oluruz.
Not: Tıpa tıp tercüme edilmemiştir. Yazarın görüşlerini de içermektedir.
Çeviren/Derleyen: Dr Hakan YAMAN
Kaynak: Corby S. The everyday device in your home killing hundreds
around the globe. Erişim: theceomagazine.com/business/innovation-technology/smartphones-killing-globe . Erişim tarihi: 14.12.2019.