DOLAR 34,5424
EURO 36,0063
ALTIN 3005,886
BIST 9549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Emekli maaşını yükseltmek için 3 döneme dikkat!

21.08.2019
A+
A-

Cem Kılıç, Milliyet’teki yazısında emeklilik hayali kuran milyonlarca çalışanı ilgilendiren konuya değindi. Emekli maaşının nasıl yükseltileceğini anlatan Kılıç’ın yazısı şöyle:

Emekli aylıklarının hesaplanması yönteminde memur, kendi hesabına çalışanlar ve işçi ayrımı söz konusu. Bunun yanı sıra, çeşitli dönemlerde yapılan sosyal güvenlik reformlarıyla sadece emekli olma yaşı değil emekli aylığı hesaplama yöntemleri de değiştiği için birkaç farklı hesap dönemi var. Bu dönemler 2000 yılı öncesi dönem, Ocak 2000 ile Ekim 2008 arası dönem ve Ekim 2 008 sonrası dönem olarak üçe ayrılmakta.

Maaşın % 50’si aylık bağlanıyor

Memurlar emekli aylıkları en rahat hesaplanan grup. Memurun emekli aylığını memurun derecesi, kademesi, hizmet süresi ve ek göstergesi belirliyor. Memurların emekli aylığını en çok etkileyen husus ise ek gösterge.

Bu da memurun görevine ve unvanına göre belirleniyor. Ekim 2008’den önce göreve başlayan memurların emekli aylığı hesaplamasında gösterge ve katsayı sistemi esas alınıyor.
Bu hesaplamaya göre 25 yıl hizmet vermiş memurun aylık bağlama oranı yüzde 75. Yani ortalama aylık kazancın yüzde 75’i emekli aylığı olarak bağlanıyor. Ekim 2008 sonrası ilk kez sigortalı olan memurlar 25 yıl çalışmaları karşılığı ancak ortalama aylık kazançlarının yüzde 50’sini yani yarısını emekli aylığı olarak alabiliyorlar. Dolayısıyla bu durum, eski memurların emekli aylıkları ile yeni memurların emekli aylıkları arasında ortalama yüzde 30’luk bir fark doğmasına neden oluyor.

Bağ-Kur’lular prime esas kazançlarını artırmalı

Bağ-Kur’luların emekli aylıklarının hesaplanmasında aynı SSK’lılar gibi üç dönem çalışmaları ve bu çalışmaların karşılığında belirlenen aylık bağlama oranı söz konusu. Bu çerçevede Bağ-Kur’lular da 2000 öncesi dönemde yüksek gelir düzeyi üzerinden yani yüksek basamaktan prim ödemişler ise emekli maaşları daha yüksek oluyor.

1 Ekim 2008 sonrasında ise Bağ-Kur’luların da emekli aylıkları ne yazık ki daha düşük hesaplanıyor. Bu nedenle, emekli aylığının yüksek olmasını isteyen Bağ-Kur sigortalılarının prime esas kazançlarını yükseltmeleri, yüksekten prim ödemeleri menfaatlerine olacak.

Askerlik borçlanmasını ‘tavan’dan yapın

Emekli aylığını düşürmeyecek aksine yükseltecek en basit çözüm prime esas kazanç tutarının yüksek gösterilmesi. Yani SGK’ya yüksek ücret seviyesinden prim yatırmak. Dolayısıyla çalışanların sık sık kendi adlarına SGK’ya yatırılan primleri takip etmeleri gerekiyor. İşverenlerinin gerçek ücretleri üzerinden prim yatırıp yatırmadığını kontrol etmek sigortalı açısından çok önemli. Aksi takdirde, emeklilikte hayal kırıklığı yaşanabilir.

Emekli aylığını yükseltecek bir diğer yöntem ise Ocak 2000 dönemi öncesi askerlik ve doğum borçlanmaları. Bu dönem için borçlanma yapılırsa, bir de tavandan yani en yüksekten ödeyerek borçlanılırsa emekli aylığını yükseltmek mümkün. Askerlik borçlanmasının emekli aylığına etkisi, prim ödeme gün sayısı, askerlik dönemi ve göstergeye bağlı değişiyor.

SSK’lılar için 2000-2008 arası en avantajlı dönem

SSK’lıların emekli aylığı hesaplamasında ise üç ayrı dönem ve üç ayrı hesap var. 2000 yılından önceki çalışmalar için gösterge sistemi esas alınıyor ve bu dönemde aylık bağlama oranı yüksek. Bu dönem içerisinde ne kadar çok prim ödenmiş ise emekli aylığı o kadar yüksek oluyor.yaratılmış olacaktır.

İkinci dönem 2000 sonrası ile 2008 Ekim ayı öncesi dönem. Bu dönemde aylık hesabında gösterge sistemi yerine TÜFE ve gelişme hızının birlikte dikkate alındığı güncelleme katsayısı sistemi uygulanıyor. Bu tarihler arasında aylık bağlama oranı düşük olduğu için ödenen primlerin etkisi biraz daha az.

2008 sonrası kritik

Üçüncü dönem 1 Ekim 2008 sonrası dönem. Bu dönemde en düşük aylık bağlama oranı ortaya çıkıyor. Çünkü bu dönemdeki hesaplamalarda güncelleme katsayısı hesaplanırken gayri safi yurt içi hâsıla gelişme hızının yüzde 30’u dikkate alınıyor. Dolayısıyla, üç dönem içerisinde en düşük aylık bağlama oranı bu dönemde oluşuyor.

Eski SSK’lıların şimdiki adıyla 4/a’lıların emekli aylıkları da bu şekilde üç dönemdeki aylık bağlama oranları ve ortalama aylık kazançları üzerinden hesaplanıyor. Ancak aylık bağlama oranı hesaplanmasındaki farklılık dolayısıyla düşükten prim ödeyenler açısından 2000 öncesi dönemlerdeki çalışmaların karşılığı en yüksek, 2000 sonrası ile Ekim 2008 öncesi dönemdeki çalışmaların karşılığı daha düşük ve Eylül 2008 sonrası çalışmaların karşılığı en düşük aylık bağlama oranı üzerinden hesaplanıyor ve emekli aylığını etkiliyor.

Ek gelir arayışı

Belirtmek lazım, yüksekten prim ödeyenler açısından da 2000 ile 2008 dönemleri arası en avantajlı dönem, 2008 sonrası dönem de 2000 öncesi döneme göre daha fazla emekli aylığı ödenmesini sağlıyor. Bunun en büyük nedeni 2000 yılından önce yüksekten prim ödeyenlere düşükten prim ödeyenlere nispeten düşük maaş bağlanması.

Sosyal güvenlik reformu ile getirilen değişiklikler daha çok sistemin ekonomik dengesini gözettiği için emekli aylıkları eskiye nazaran düşük olacak. Bu nedenle, emeklilikte gelir desteği sunacak bireysel emeklilik gibi sistemlerin tercih edilmesinde fayda var. Bu şekilde emeklilikteki maaş düşmesiyle mücadele etmek için ek bir gelir.

 

Read more: http://www.sigortagundem.com/haber/emekli-maasinizi-nasil-yukseltebilirsiniz/1429723#ixzz5xDca3vwK


YORUMLAR

Solve : *
29 − 16 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.