Bir Güneş hikâyesi!

Akçaabat Sebatspor’ da başlayan Trabzonspor’da başarılarla dolu on beş yıldan sonra hikayesi Beşiktaş’ ta üst üste iki yıl şampiyonluk ve Milli Takım’da dünya üçüncülüğü ile taçlanmış olan

“İnsan psikolojisi, “Takım ruhu”, “Birlikte başarmak” ve “Önce sen” cümlelerine derin anlamlar katarak karşı tarafa empoze etmeyi başaran kendi halinde, Güçlü, Ne yaptığını bilen, Yerinde durmasını beceren, Hakkını ise her zaman arayan ve soran biri olarak tanırım Şenol GÜNEŞ hocamızı.

Yerli yerinde ve tam kararında konuşur. Kimsenin arkasından konuşmaz ve arkasından konuşmasına izin vermez. Futbol bilgisi ise dünya futbolu içinden gelen insanlar arasında hatırı sayılır düzeyde.

Her gittiği takımda elindeki sihirli değneği kullanarak bir anda değişikliğe kavuşturan ve seyir keyfi yüksek maçlar izlettiren bir teknik anlayışın adamı. Onun adı “Şenol GÜNEŞ”

Hocamızın hikâyesi anlatmakla bitmez, Sayfalara sığmaz. Başarılı ve beyefendi kişiliktir. Tabir olarak çok kullanılan “Adam gibi adamdır.”  Sözüne tam olarak yakışanlardandır.

Milli Takıma 2019 yılında çağırıldığında görev yaptığı takımın başındayken milli sorumluluk üstlenerek bir taraftar kısmını karşısına alarak geldi. (Burada mutabık kalmayan ve muhalif olan değişik görüşler olabilir.)

 Gelir gelmez milli takımın havası değişti ve ayağının tozu ile Arnavutluk maçını kazandı. Bu milli takıma “Güneş doğdu” başlıklarını attırdı.

Kimin canı acıdıysa ekip olarak yanında oldu destek oldu. Bunları anlatıyorum ama sevgili okurlar uygulaması çok güç meziyetlerden bahsediyoruz. İnsanoğlunun içinde tüm duygular saklıdır.

Hangisi ağır basar ise hangisini etkili kullanmak isterse onu çıkarır ve dilediğince kullanır. Sevgi ve paylaşımcılık bunlardan iki tanesi. Hocam çok değerli olduklarını düşünmesi sebebi ile takım içerisinde sürtüşme ve gereksiz rekabette olan Milli takıma küsmüş olan oyuncuların gönlünü alarak takıma dahil etti. Spor camiasına bence şu mesajı verdi. Doğru iletişim ile yüksek verim nasıl elde edilir birebir uygulamalı olarak izletti. Geçmişe hızlıca süngeri çekti ve vakit hesap sorma vakti değil! Kim ne yaptı vakti değil! Hesap, Verimli ve etkin olma bir olma vakti diyerek tüm hesapları sıfırladı. Kavga ortamını bitirdi. Bazı kesimler bunları kaldıramadı ve hazmedemediler. Kudurdular ve konsantrasyona odaklandılar.

 Hatırlayalım;

Şenol hocamız Milli Takım ile dünya üçüncüsü olduğunda bazı taraflar ve taraftar grupları hocanın karizmasından, futbol anlayışından, pasif duruşundan bahsettiler. Milli takımın hocası karizma olmalı masaya yumruğunu vurmalı sesi gür çıkmalı dediler. Maçlar masalarda kazanılmıyor oynanarak kazanılıyor da dediler.

Hocamız ne yaptı;

Kulaklarını tıkadı, duymamazlıktan geldi Büyük bir algı operasyonu ile karşı karşıya kaldı. İnsanoğlunun et ve tırnak yapısından kalbi duygular ağır bastı çok zorlandı. Bence bu yerine gelecek kişinin ve ekibinin yapmış olduğu psikolojik baskı ortamı ile hoca görevi bırakmak zorunda kaldı. Zorladılar çünkü. Kıskandılar. Daha büyük başarılar elde edilecek diye korktular.

 Bırakmasaydı belki O Milli Takım yakaladığı yeni nesil ile uzun zaman başarılara imza atabilecekti. Bu benim görüşüm. (Bazı okurlar 2004 örnek gösterebilirler ama sorunlar öncesinden)

Şimdi geldiğimiz nokta da ise okurlarımıza tarih tekerrürden ibarettir sözlerini hatırlatmaya;

Dünya üçüncüsü olarak bıraktığı milli takımı Avrupa Şampiyonu yapacak olan hocamızın grupta oynayacağı son iki maçında bir puan alması ile takımı şampiyonaya götürmesi tesadüf mü?

Bence değil! Aksine büyük bir başarıdır. Şenol hocam sayesinde Hayatım boyunca milli takımın istatistik ve hesaplamalara maruz kalmadan çıkış yaptığı ve bir aksilik olmazsa ilk kez gruptan lider olarak çıkacağı bir başarı yakalayacaktır.

Tarih tekerrür edecek ve milli takımımız Euro 2020’ de kupayı kaldıracak veya çok iyi bir derece alacaktır. Böylelikle hocamıza ne kadar adaletsizce davranıldığını herkes teyit etmiş ve tam manasıyla anlamış olacaktır.

İmparatorlar gelip geçicidir. Önemli olan tarihe iz bırakabilmek, İyi bir şekilde hatırlanabilmektir.

İnsan kendisi için değil karşısında ki için iyi şeyler düşündüğünde iyilik galip gelmiş olacaktır.