Haklıdır haksız Pereira!
Fenerbahçe Futbol takım antrenörü Portekiz asıllı Vitor Pereira yönetime haber vermeden ekibiylebirlikte ülkeden ayrılmış. İdmana gelen futbolcular hocanın ve yardımcılarının olmadığını görünce hemen yönetime haber verip başlamışlar hocayı aramaya.
Aramışlar taramışlar bulamamışlar. Kimsenin haberi yok! Sonra bir haber alıyorlar ki hoca tası tarağı toplamış ülkesine gitmiş. Ne oldu Hocam? Ülkemizin nesini beğenmedin de apar topar ülkene döndün. Hem de liglerin başlamasına günler kala. Bu işte bir gariplik olduğu kesin ama üç beş güne her şey anlaşılacaktır.
Pazartesi (15.08.2016) günü antrenmana katılmayan ve takımın başında olmayacak olan Pereira için kulüp yönetimi, noter huzurunda yapılacak tutanak ile sözleşme ihlali gerekçesini göstererek, sözleşmenin tek taraflı fesih etme yoluna gidip, dört milyon avroluk tazminat ödemekten kurtulmanın yoluna bakacaktır.
Peki, Ne oldu?
2015-2016 sezonunda takımın başına geçen Pereira neden gitti. “Gitti mi? Gönderildi mi?”
Gönderildi ise neden sezon başı gönderilmedi. Sezon bitiminde güven tazeleyen ve takımı Pereira’ ya emanet eden yönetimin kararını değiştiren ne oldu? Pereira görüntü olarak tipik bir Akdeniz insanıdır. Samimi, duygusal ve doğal biridir. Duygularını olduğu gibi dışarı vuran bir yapısı vardır. Peki, “Haklı olduğu yanlar var mıdır?” Bence haklı olduğu ve haksız olduğu yanları vardır.
Haklı olduğu taraf; Kendi işine müdahil edilmesini istememesidir. Sizce bu konuda haklı değil mi? Hangimiz yaptığımız işte bir üst yöneticimizin yanımıza gelip sürekli “ Hayır, Bu iş böyle yapılmaz şöyle yapmalısın” söyleminden hoşnut oluruz? Bence hiç birimiz. Eleştiriden önce duygudaşlık yapmak en doğru eleştiriyi ve yorumu getirir. Bu konuda 1998 yılından itibaren Fenerbahçe Yönetiminin dosyası bana göre biraz kabarıktır. Keza Sayın Yıldırım’ın görev aldığı süre zarfında Mustafa DENİZLİ ve Arthur ZİCO dışında ağır eleştirdiği ve ters düştüğü bir teknik adam olmadığını düşünüyorum. Bu iki hocayı ayrı bir yere koyuyorum. Bunların dışında Sayın Aziz YILDIRIM’ ın işine müdahil olmadığı teknik direktör olmadığını düşünüyorum. Bu konuda Sayın YILDIRIM’ ın farklı bir bakış açısına sahip olduğunu ve teknik direktörlerle ters düşme sebebi olarak işlerine müdahil olmasını söyleyebilirim. Başarısızlık sonucu ilgili teknik adam için ağır eleştiri yapılan basın toplantıları hatırlıyorum. Kaldı ki kulübe varını yoğunu dişini tırnağı veren başarı için her branşta aksiyonlar alan başkanın bana göre tek handikabı anlık fevriliği ve saman alevi çıkışları olmuştur. Özünde koca yürekli, yardımsever ve babacan yaklaşımı bu özelliklerini maalesef kapatamamıştır. Eğer kırdıysa gönlünü almasını da bilen bir yapısı da vardır. Fakat Pereira bu konuda son derece haklıdır. Ortada bir başarısızlık var ise bu tek bir kişinin değil kulübün başkanından malzemecisine kadar herkes tarafından eşit bir şekilde kabul edilmesi gereken elzem bir durum değil midir?
Pereira’nın Haksız olduğu taraf nedir?
Kusura bakma hocam ama “Dere geçilirken at değiştirilmez” bu deyimi maalesef bilmiyorsunuz. Takımdaki yıldız oyuncularının bazılarını kaybetmiş olabilirsiniz fakat giden oyuncuların yeri fazlasıyla doldurulmuştur. Şampiyonlar ligi gibi bir dünya vitrinine çıkma şansı yakalamışken buradan da kulüpte bilançosuna pozitif katkı, Yüksek gelir ve nakit akışı hesapları yapılırken siz burada takımın alışık olduğu oyun dizilişini ve sistemini bir çırpıda değiştiremezsiniz. Özellikle de şampiyonlar ligi ön elemesi arifesinde bunu deneyemezsiniz. Telafisi olmayan bir maçta üçlü savunma ile defans yapıp gol atmayı düşünürken, Bıraktığınız boş alanlardan gol yemeyeceğiniz hesabını yanlış yapamazsınız. Burası büyük bir kulüp büyük bir camiadır. Bu hataları kabul edilemez. Bundan dolayı kulübü zarara uğratamazsınız. İşte burada hoca bana göre tamamen haksızdır. Pereira burada takım taraftarını ve kulübünü mağdur etmiştir. Pereira’yı eleştirdiğim ve haksız bulduğum tek nokta burasıdır. Pereira kötü hocadır diyemem. Yaptıkları ortadadır. Ona yapacağım haksızlık, Sanırım “Başarısız hocaydı” demek olurdu. Tek kritik ettiğim ve dikkat çekmek istediğim nokta takımın sistemi ile oynayıp kulübü milyon avrolardan etmesidir. Kulübe hem maddi hem de manevi zararı oluşturmasıdır. Taraftarlardan büyük tepki toplamış taraftarlardan tehditler aldığını öne sürerek takımı yalnız bırakmıştır. Bu işte olup tehdit almayan teknik ekip örneği gösterebilir misiniz? Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdır. İlk sezonda takımın başına yeni gelmiş olması oyunculardan çoğunun yeni olması takımın şampiyonlar ligine katılamaması için hafifletici sebepler olabilir ama ikinci sezonda şampiyonlar ligine kalamamak hocanın haksızlığını ve rüştünü ortaya koymakta ve göstermektedir. Bunu da sistemi değiştirerek yapıp telafisi olmayan maçta yapıyor olmanız sizi iki kez haksız duruma düşürmektedir.
Kaybedilen maç ve girilemeyen şampiyonlar ligi platformu sonrası üzülen taraftar ve kulübün başarı tarihçesine olumsuzluk olarak yansımıştır. Tüm takımlarımız başarı için sezon başlamadan kısa vadeli değil uzun vadeli plan yapmalı bu plan içerisinde olumsuzluk yaşanır ise en azından yılsonuna kadar plana sadık kalmalılardır. Aksi takdirde planlama dışı her yaşanan olay sorun olarak kulübe yansıyacaktır. Bu yapılanma ve planlamalar tüm takımlar da yapılmalıdır. Bunu sadece bu olayla Fenerbahçe kulübü için söylememiz eksiklik olur. Bu benim şahsi görüşüm. Ayrıca kulüp yönetimlerinin görevi ise takımın başarısı için teknik ekipten eksiklikleri gidermek için geri bildirim almak ve bunlar için çalışmalar yapmaktır. Bunun dışında yönetim ve teknik ekip bir araya gelmemelidir. Yani tabiri caizse kimse kimsenin işine karışmamalı herkes iyi olduğu ve bildiği işi yapmalıdır.
Ülkemiz şartlarında biraz zor olsa da bunu yapabilecek potansiyelimiz ve hala gidecek yolumuzun olduğunu düşünüyorum. Umarım Pereria ile tekrar anlaşılır. Takımın kimyası ve ruhu bozulmadan yola devam edilir. Yoksa Fenerbahçe kulübü için başarısız ve karanlık günler çok uzakta görünmemektedir.