Yeni jenerasyon Türk milli takımı
Uzun bir aradan sonra yeni yazımla karşınızdayım. Yoğun iş temposundan bulamadığım yazarlık fırsatını Yeni Jenerasyon Milli Takım yazım ile görüşlerinize sunuyorum.
Evet! Yeni Jenerasyon! Nedir? Bu Yeni jenerasyon. Bireysel yeteneklerin ön planda olduğu, Türk Futbolunu dünya vitrine taşıyan gençlerimizin ve geçmiş zamanlarda Avrupa’ya göç etmiş orada doğmuş, büyümüş, Avrupa Futbol kültürünü almış gurbetçi gençlerimizin oluşturduğu Milli Takım’ın adıdır.
Yeni jenerasyon Türk milli takımı
Genelde tüm çevremde düşünülen ve çoğu okurumuzun da hemfikir olacağına inandığım Milli Takım ve Türk futbolu anlayışının “Geri dönüşlerin takımı” veya “Biz bitti demeden bitmez” felsefesi anlayışının aklımızda yankılandığını görüyor ve hissediyorum.
Bunu milli takım seviyesinde biz futbol severlere milli takımımızın katıldığı tüm organizasyonlarda bu felsefeleri yaşadığımızı ve bu duyguları bizlere yaşattığını söyleyebilirim.
1996 yılında İlk defa Avrupa Şampiyonasına katılmamız son maçta olmadı mı?
Yine 2000 Yılında son maçta aldığımız Belçika galibiyeti ve Portekiz Milli takımına yenilmesi ile turnuvadan elenmesi.
2002 Dünya kupasında averaj ile son maçta bir üst tura yükselmesi. Buna keza grupta karşılaştıktan sonra üst turda aynı takıma mağlup olarak turnuvaya veda etmesi.
Yeni jenerasyon Türk milli takımı
2008 yılında ise tamda “Biz bitti demeden bitmez” felsefesini futbol literatürüne getiren bir turnuva bizlere yaşatmadı mı? Aslında söylemek istediğim şudur;
Bizler, Türk milleti olarak Milli takım maçlarında ne kadar rahat idik. Bizim futbolda makus tarihimiz hep üzülen, stres içinde maçlar seyreden, Gruplarda matematik hesapları yapan bir durum içerisinde olmadı mı? Aksini iddia eden var ise mail olarak paylaşmalarını rica ediyorum.
Milli takımımız EURO 2020 Avrupa şampiyonasına gidiyor. 2021 yılında düzenlenecek ve İtalya-Azerbaycan ortaklığının ev sahipliğini yapacağı turnuvada olacağız. Fakat yine bu turnuvaya hak kazanmamız bizleri çok heyecanlara maruz bırakmadı mı? Fransa’nın ardından grup ikincisi olarak turnuvaya gideceğiz. Aşırı stresli maçlar ve galibiyetler.
Yeni jenerasyon Türk milli takımı FİFA ‘nın organize ettiği ve 55 ülkenin içinde bulunduğu UEFA ULUSLAR liginde A liginden B ligine düştük. Milli takımımız FİFA’nın organize ettiği B liginde mücadele etmekte. Rusya, Sırbistan, Macaristan, Türkiye. Böyle devam ederse alınan sonuçlar ve oyun olarak C ligine düşeceğiz gibi durmakta. Rusya ve Sırbistan karşısında son dakikalarda gelen goller ve sevinçler. Biz bunların değişmesini ve bu jenerasyonun biz Türk milletine güzel oyun ve rahat galibiyetler yaşatmasını bekliyoruz. Çok şey mi? İstiyoruz. Gerçi düzelmesi gereken bir çok konu var iken Futbol belki son sırada olabilir. Fakat; Futbolun birleştirici güç olması sebebi ile bir şeylerin düzelmesinde etken olabileceğini düşünen biriyim. Her galibiyet sonrası stres yaşamayan bizlerin bir sonraki güne daha mutlu olabileceğini düşünüyorum.
Evet;
Çok iyi bir jenerasyon yakaladık. Doğru oyuncu kurgusu ile çok iyi maçlar çıkaracağımıza inanıyorum.
Bizde neyin eksik olduğunu inanın bulamıyorum. Milli takıma gönül veren birisi olarak ülkemizi uluslararası liglerde ve turnuvalarda temsil eden milli takımımızın artık rahat maçlarını ve seyir keyfi yüksek maçlarını izlemek isteyen bir futbol gönüllüsüyüm.
Eminin bu rahatlığı isteyecek milyonların olduğunu da hissediyor ve düşünüyorum.
Yeni nesil milli takım jenerasyonumuzu çok iyi kullanmamız gerektiğini, Bunun için dünya futbolu baz alınıp, Örneklerinin değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu bağlamda nasıl bir yol izlenmesi gerekiyor ise Federasyonumuz ve teknik ekibimiz uzun vadeli planlamalarının yaptıklarını umut ediyorum.
Ben yeni nesil milli takım oyuncu jenerasyonumuzun, Avrupa hatta Dünya şampiyonu olacağına ve bu potansiyelin olduğuna inan biriyim. Doğru oyuncu kurgusu ile birlikte güzel işler çıkacaktır.
Güzel günler göreceğiz. Umut ederek bekliyoruz.