Aldat-ma…
Öyle bir noktaya geldik ki her canlının bir gün ölümü tadacağı gerçeği gibi her kadının da aldatılabileceği gerçeği kabul edilir oldu. Adriana Lima’dan Hülya Avşar’a, Hillary Clinton’a kadar kimler kimler aldatılmadı ki.
İnsanoğlunun biyolojik özellikleri birden fazla eş ile çiftleşip çocuk yapmaya uygundur. Ancak, dini inançlar, kültürel ve sosyal yapı neredeyse her zaman tek eşliliği savunur. Tekeşliliği büyük oranda da kadınların desteklediğini görüyoruz. Kadınların aldatma gerekçelerinin en büyük nedeni olarak duygusal yoksunluk, erkeklerin ise cinsel doyumsuzluk gösteriliyordu. Ancak, aldatan erkeklerin sadece % 8’inin cinsel tatminsizlikten dolayı, % 48’inin ise duygusal tatminsizlik nedeniyle eşini aldattığı son zamanlarda saptanan ilginç bir gerçektir. Bu durumda temel duygusal ihtiyaçları karşılanmayan erkek veya kadının aldatma ihtimali eşittir.
“Tek eşlilik insanın doğasına aykırı” tezinin sahibi Prof.Dr. Doğan Kuban’ın dünyadaki bilimsel çalışmalara dayandırdığı görüşleri kısaca şöyle; “Çağdaş toplum tek erkek, tek kadın diye bir düzen icat etmiş. Monogami de insan icadıdır. Günlük yaşamda tarih boyunca monogami hiç olmamıştır. Kadın ya da erkeğin evlilik dışında seksüel davranışlarına ilişkin bir şey içermiyor. Amerika’da yapılan araştırmalarda, herkesin tahmin edebileceği sonuçlar var. Erkeklerin yüzde 70’i, kadınların yüzde 40’ı evlilikleri dışında kaçamak yapıyorlarmış.” diyor.
Bir aile terapisti olarak bu durumun bilimsel araştırmalara da dayandırılarak normalize edilip sıradanlaştırılmasını sağlıksız buluyorum. Güçlü ve sağlıklı bir toplumun en küçük yapı taşı aile, ailenin temelini oluşturan ise her anlamda tatmin edilmiş sadece iki kişiden oluşan kadın-erkek birlikteliğidir.
Öncelikle belirtmeliyim ki sağlıklı ve güçlü bir ilişkide taraflardan birinin eşini başka biri ile paylaşması kabul edilebilir bir durum değildir. İlişkide bağlılık yani karşı tarafa ve ilişkiye adanmışlık ve güven temel unsurdur. Ortak hayaller, kendini var etmede destek, onay, beğeni, takdir, birbirlerinin dünyasına, ilgi alanlarına yönelme ve paylaşımlar ile kadın erkek ilişkisi renklenir ve güzelleşir. Böyle ilişkiler içindeki kadın ve erkek daha mutlu ve huzurlu olur. Bu birlikteliklerde yetişen çocuklar, geleceğin ruh ve bedenen sağlıklı yetişkinleri olurlar.
Psikolojik açıdan sağlıklı bir birey ister kadın olsun ister erkek olsun aldatma eylemi içindeyken mutlu ve huzurlu bir şekilde kendini gerçekleştiremez.
Öncelikle ilişkilerdeki aldatma olayını normalize edip önemsizleştirmektense, olmaması gerekirken olan ve istenmeyen bir durum olduğunu kabul etmeliyiz. Ve aldatmaya neden olan kalitesi düşük ilişkileri bir uzmanla çalışarak onarmalı, yol gösterici yazılar okuyup, belgeseller izleyerek sağlıklı hale getirmeliyiz. İlişkiye olumlu anlamda bir şey yapılamıyorsa şık bitişlerle noktalamalı. Yeni deneyimlerimizi, tecrübelerimizi yanımıza alarak bize mutluluk ve huzur verecek, karşımızdakinin de mutluluğuna, huzuruna katkı sağladığımız yeni bir ilişkiye şans vermeliyiz.
Nur Meriç
Psk. Gelişim ve Aile Danışmanı