Alışveriş yaparken bunlara dikkat edin!

Bilinçli alışveriş size ayda en az yüzde 20 kazanç sağlar. Bilinçli alışveriş stratejileri aile bütçenizin bir anda hafiflemesi anlamına gelir. peki alışveriş yaparken nelere dikkat etmeli?

Aışveriş yaparken Uzmanlar alışverişi üç dört aşamaya bölüyorlar. Alışveriş öncesi, alışveriş sırasında ve alışveriş sonrasında uygulayacağınız pratik stratejiler…

A- Alışverişe çıkmadan önce

1. İhtiyaçlarınızı en iyi şekilde tespit ederek alışverişe çıkın.

2. Alışverinizi aceleye getirmeyin, Son ana bırakmayın.

3. Reklamlara fazla itibar etmeyin.

B- Alışveriş esnasında

1. Üzerinde etiketi bulunmayan gıda maddelerini (sebze, meyve hariç) mecbur kalmadıkça satın almayın.

2. Etiketlerde üretim ve son kullanma tarihleri ile üretici firma adını mutlaka arayın. Son kullanma tarihi geçmiş gıda maddelerini kesinlikle satın almayın.

3. İlk gördüğünüz gıdayı hemen satın almakta acele etmeyin, daha iyilerinin olabileceğini düşünün.

4. Tanımadığınız kimselerden veya bir daha göremeyeceğiniz satıcılardan mal almayın. Eğer alacaksanız daha özenli bir seçim yapın.

5. Mahalle pazarlarında açıkta satılan gıda maddelerini (sebze ve meyveler hariç) mecbur kalmadıkça satın almayın.

C- Alışveriş sonrasında

1. Aldığınız gıdaları dayanıklılıklarına göre uygun bir şekilde muhafaza edin. Özellikle çok çabuk bozulabilecek hayvanî gıdaları mutlaka buzdolabında muhafaza edin.

2. Aldığınız gıdaların bozuk veya hatalı olması durumunda durumu mutlaka satıcıya iletin ve mümkünse geri iadesini sağlayın. Şikayetinizi dikkate almayanları da yetkililere (belediyelere, sağlık müdürlüklerine.. vs.) bildirin.

Unutmayalım ki kendimiz için en iyi seçimi yine kendimiz yaparız. Bunu yaparken de bilinçli olmak ve hata yapmamak zorundayız. Bu da ancak ilgi duymak ve araştırmakla sağlanır. Öyleyse yediğimiz içtiğimiz herşeye daha bir özenle yaklaşalım ve bu konuda uzmanların görüşlerine kulak verelim. Onca zahmetlerle kazandığımız paramızla çöp çoğaltacak gıdalar almayalım.

Alışa gidin, satışa gelmeyin

Çoğu ailede yoğun iş temposu ve eşlerin çalışmasından dolayı semt pazarlarına yolculuk azaldı, sebze-meyveyi daha pahalı sattıklarından dolayı manavlara rağbet de eski oranda değil.

Marketler gerek promosyon indirimleri gerekse ‘hijyana dikkat ettikleri’ gerekçesile daha çok tercih edilir oldu. Bu çok yanlış bir önkabul değil kuşkusuz, ama dikkati elden bırakmamızı gerektirecek kadar ciddi bir güvenlik çemberinden de bahsedemeyiz.

Marketlerin en önemli bölümleri şarküteri ve olan şarküteri, et reyonunun bulunduğu bölümlerdir. Paketlenmiş ve Sağlık Bakanlığı’ndan onaylanmış ürünlerde mikrobik ya da rahatsızlık verici bir şey yoktur. Ancak bakteri üretmeye müsait et ve şarküteri ürünlerinin satıldıkları bölümün hijyen şartlarına uygun olup olmadığını gözlemleyerek anlayabilirsiniz. Bu iki reyonun birbirinden ayrı olmasına ve ayrı kişiler tarafından hizmet verildiğinden emin olmalısınız. Böylelikle aynı bıçağın kullanılmadığından emin olabilirsiniz. Eti parçalamak için kullanılan bıçak ile şarküteri ürünü kesildiğinde, et üzerinde bulunabilecek “bakterileri” çiğ olarak da tüketilen salamın, pastırmanın üzerinde midenize indirmekten kurtulmuş olursunuz!

Bu yazıyı okumadan Ramazan alışverişine çıkmayın! TIKLAYINIZ!

Size servis yapan kişilerin bile, ellerinde aralıklı olarak yenisiyle değiştirdikleri kullan-at eldivenler, başlarında boneler ve ağızlarında ağız maskesi bulunması şart. Hatta Avrupa’daki marketlerde aynı önlük ile 2. gün servis yapmak, kısa kollu önlüklü bir servis elemanının hijyenik olması için kollarını tıraş etmesi bile sağlık için getirilen önemli kurallardan bazıları. İngiltere’de sırf bu yüzden 1998 yılında 71 market ve benzeri yer kapatılmış.

Ambalajlı ürünleri satın alırken delinmiş, açılmış ürünleri almayın. Bazı kişiler ‘daha ucuza satılıyor’ diyerek bazı marketlerde satışa sunulan paketi yırtılmış veya hava almış ürünleri satın alıyor. Market, enfekte olmuş bir üründen para kazanırken, siz sağlığınızı riske atıyorsunuz. Satılan ürünlerin üretim ve son kullanım tarihlerini kontrol edin ve evinizde de bu tarihlere uyarak tüketin. Çok ünlü market zincirlerinde bile son kullanım tarihi geçmiş ürünler satılabiliyor; marketin büyüklüğü ve ticari ünvanı sizi yanıltmamalı.

Saklama koşulları önemli

Uygun koşullarda saklanamadığında filizlenen patates gibi ürünleri de satın almayın. Dayanıksız gıdalar dediğimiz et, balık, tavuk, su ürünlerini dondurmadıktan sonra satın aldığınız günü takip eden 48 saat içinde tüketmeye özen gösterin. Şoklanarak dondurulmuş ve doğru şekilde saklanmış olan tavuklar besin değerini koruduğundan her zaman tercih edebilirsiniz. Eğer paketlenmemiş alıyorsanız tavuğun derisinin nemli ve açık renkte olmasına dikkat edin.

Taze balığı anlamanın püf noktaları. TIKLAYINIZ!

Tazeliğini anlamanın bir yolu da göğüs etinin dolgun olması ve göğüs kemiğinin ucunun esnekliğidir. Tavuğu saklarken gevşek bir biçimde sarmanız da önemlidir. Böylece havasız bırakmamış ve iki gün tazeliğini korumuş olursunuz. Donduracaksanız da ette de olduğu gibi iç organlardan ayrı olarak, folyoya sarıp veya dondurucuya dayanıklı kaplarda dondurun.

Taze sebze, yumurta ve meyve de dayanıksız dediğimiz, en geç bir hafta içerisinde tüketilmesi ve soğukta saklanması gereken gıdalar. Dayanıklı olan şeker, un ve baklagilleri ise, satın aldıktan sonra mümkünse cam ve ağzı vakumlu, kapaklı kavanozlarda saklayın.

Dondurulmuş gıda satın aldıysanız da çözülmeden hemen derin dondurucuya atın. Eğer çözülmüş ise “kesinlikle tekrar dondurmayın”. Muz alırken mümkünse yeşil olanlarını alın ve oda sıcaklığında iki gün bekletin. Çünkü yeşil muzlara çabuk olgunlaşsın diye gaz verilir. Siz yeşil muz alıp evde olgunlaştırarak gazsız muz yemiş olacaksınız. Nar alırken de tırnağınızla hafifçe kazıyın ve suyunu kaybetmemiş olduğunu görün. Bir de üzeri lekesiz nar almaya dikkat edin.

Bir ürün aldınız ve sorun çıktı, ne yapmalısınız?

Yasalarla belirlenen insan sağlığı için önemli olan kıstaslara uymayan mal ve hizmetler “ayıplı mal ve hizmetler” olarak tanımlanıyor. Arızalı, bozuk, yırtık, kullanım tarihi geçmiş, defolu, özürlü mal ve hizmetlere (ayıplı mal ve hizmetler) karşı tüketici haklarını aramalı.

Tüketici; arızalı veya bozuk malı iade edip parayı alabileceği gibi, bozuk ürünü verip yenisi ile değiştirebilir. Ya da maldaki sorunun giderilmesini isteyebilir, indirim talep edebilir. Bunların arasından hangisini yapacağı tüketicinin inisiyatifindedir, üretici veya satıcının bu konuda bir yönlendirmesi olamaz.
Alışveriş yapmadan önce hangi mal ya da hizmete ne oranda ihtiyaç duyduğunuzu tespit edip sıraya koyun. Bir mal veya hizmeti talep etmeden önce piyasa araştırması yapmak gerekir ki, aynı mal ayrı satıcılarda farklı fiyatlarda bulunabilir. Mal ve hizmeti talep etmeden önce piyasa araştırması yapın; broşür ve reklamlarını incelemenin yanında yakın çevrenizde de soruşturun. Ayrıca markaların hem kalite hem de fiyat açısından karşılaştırmasını yapın.

Bunlara dikkat edin:

Etiketsiz ürünleri asla almayın

Aldığınız ürünün etiket üzerindeki bilgileri dikkatle okuyun. Örneğin; etiketinde çamaşır makinesinde yıkanmaması gerektiği yazılı ise ve siz de çamaşır makinesinde yıkamış iseniz doğacak herhangi bir zarardan tüketici olarak siz sorumlu olursunuz.

Fişsiz veya faturasız alışveriş yapmayın!

Dayanıklı tüketim mallarında garanti belgesine dikkat ediniz, yetkili firmaya imzalatınız ve bu tip ürünlerde TSE veya TSEK damgalarını arayın. Mümkünse ambalajı serviste açıp, kullanım şeklini öğrenin. Satış sözleşmesini, özellikle ince ve küçük yazılan yazıları imzalamadan önce dikkatlice okuyun.

Dışarıdan gelen (ithal edilen) ürünlerin Türkçe açıklaması olmayacağından risk taşırlar pek fazla itibar etmeyin.

Özellikle gıda, ilaç ve kozmetik ürünlerinde son kullanma tarihlerine dikkat edin.

Performansı sonradan ortaya çıkacak durumlarda, paranın tamamını ödemeyiniz. (Pimapen, mobilya, tamir vb.)

Satıcılara özel bilgilerinizi vermeyin (meslek, eğitim, ekonomik durum), satıcının her önerdiğini kabul etmeyin.