DOLAR 34,521
EURO 36,4469
ALTIN 3107,566
BIST 9129,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Çocuk gelişiminde babanın önemi

03.03.2017
A+
A-

Baba rolünün insan hayatına etkileri

Yapılan araştırmalar Amerika’da suçun en belirgin sebeplerinden bir tanesinin de babasız büyüme olduğunu göstermektedir. Şiddete dayalı suçlar, çocuk suçluluğu, madde kötüye kullanımı ile baba yokluğu arasında direkt bir korelasyon vardır…

 

Bununla birlikte, sorumluluk sahibi bir babanın varlığı bu sosyal hastalıkların yerine geçebilen bir caydırıcı işlevi görmektedir.

 

Amerika aile yapılanması geçen 40 yıl içerisinden dramatik bir şekilde değişmiştir. Genç yetişkinler evlenmek yerine birlikte yaşamayı tercih etmektedir. Boşanma oranlarında ise bir sıçrama görülmektedir. Bu durum endişelendiricidir çünkü çocuklar, aileler ve tüm toplum üzerinde etkili olmaktadır. Yapılan araştırmalar, sadece annenin bulunduğu ailelerde büyüyen çocukların, akranlarına göre göreceli olarak daha dezavantajlı olduğunu ve bu dezavantajın çocukluk dönemi boyunca sürdüğünü göstermektedir.

Michignan Üniversitesi’nden Micheal Lamb tarafından yapılan bir çalışmada, 7 aylıktan 13 aylığa kadar olan çocukların ebeveynlerinden ayrılmaya benzer tepkiler gösterdiğini bulunmuştur. Örneğin, baba ayrıldığında, tıpkı anne ayrıldığında olduğu gibi çocuklar ağlamakta ya da yakınmaktadır. Diğer bir araştırmanın sonuçları ise, 7 ay ile 2 yaş arasındaki çocukların ebeveynlerine bağlandıklarına işaret etmektedir. Bu sonuçlar, çocukların erken dönemdeki gelişimlerinde her iki ebeveynin de önemli olduğunu göstermektedir. Babalık yadsınamaz çünkü çocuğun büyüme sürecinde önemli bir rol oynarlar.

Araştırma sonuçları tutarlı bir şekilde göstermektedir ki, sıcak ve sevecen babalar sadece çocuklarının pozitif bir kendilik değeri geliştirmesine yardımcı olmaz, aynı zamanda çocuklarda cinsiyet rollerinin gelişimini de etkilerler. Örneğin, erkek çocukları bir erkek olarak büyürken babalarından erkeklerin ilgileri, faaliyetleri ve sosyal davranışlarını öğrenirler. Kız çocukları ise babalarından erkeklerle güvenli ve rahat bir ilişki kurmayı öğrenirler.

Sevgi dolu babalar, erkeklerde başarı, kızlarda kişisel uyum üzerinde olumlu etkiler yaparlar. Sevgi dolu babalar aynı zamanda ahlaksal mantık yürütmeyi öğreten, limitleri sağlayandır bu da çocuğun yeterliliğine olumlu katkılar yapar. Dolayısıyla, açık bir şekilde, babalar anneler kadar önemlidir.

Ebeveynin yokluğu ya da çocuğun ebeveynle (genellikle de babayla) sık iletişim kuramaması ise çocuk üzerinde bazı olumsuz sonuçlara nende olmaktadır. Araştırmalar, çocukları büyük çoğunluğunun babalarını çok fazla özlediklerini göstermektedir. Küçük çocuklar, babaları boşandığında, babası sanki ölmüş gibi derin bir üzüntü duyabilmektedir. Babanın yokluğu ya da devamlı uzaklık hali ise bu büyük üzüntünün uzamasına neden olmaktadır. Ek olarak, babanın yokluğu hem kız hem de erkek çocuklarının sosyal davranışlarının olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Araştırma sonuçları, baba yokluğu yaşayan çocukların davranış problemleri göstermesinin daha olası olduğunu ve okulda, özellikle matematik ve fen derslerinde pek başarılı olamadıklarını göstermektedir.

Eğer, çocuk ile baba görüşmüyorsa, çocuk için olumlu rol modeli olması için erkek kardeş, büyük baba gibi kişileri kullanabilirsiniz. Daha sonra okul programları, kız – erkek kulüpleri ve gençlik programları yararlı kaynaklar olabilir. Olumlu erkek karamanlar hakkında kitaplar okumak da bir diğer seçenektir.
Baba Yokluğunun Sonuçları Üzerine Araştırma;

 

Burada çocuğun yaşamından ziyaretçi olarak babanın çıkarılmasının gözlenen etkilerinden bazıları yer almaktadır;

Özet olarak, bu çalışmadaki çocukların %30’u ebeveyn ayrılığını izleyen şekilde akademik başarılarında belirgin bir düşüş yaşamışlardır, bu durum ayrılığı izleyen 3 yıl içinde gözlenebilmektedir. Bu da her iki ebeveynin de çocuğun akademik uyumunda önemli bir faktör olduğunu göstermektedir. Dahası, veriler velayeti alamayan ebeveynleri (çoğunlukla babaların) çocuklarının gelişimini oldukça etkilediklerini göstermiştir. Nitekim yine verilere göre, velayeti alamayan ebeveynleriyle daha fazla zaman geçiren çocukların er türlü uyum alanında daha iyi olduğu saptanmıştır.

6 yaşından önce ya da 6 ile 9 yaşları arasındayken ebeveynleri boşanan ergen kızlar, aileleri birlikte olan kızlara göre daha fazla alkol ya da madde kullanımına yönelmektedir. 6 yaşından önce ebeveynleri ayrılan ergen kızlar, aileleri ile birlikte olan kızlara göre daha fazla okuldan kaçma bildirirken bu oran, kendileri 6 ile 9 yaşları arasındayken ebeveynleri boşanan kız öğrenci grubundakinden de fazladır.

Ebeveynlerin ayrılığının daha çok kız çocuklarını etkilediğini gösteren sonuçlar da vardır, nitekim onlarda ebeveynleri ayrılan erkek çocuklarına göre daha sık okuldan kaçma, daha depresif davranışlar gösterme ve sosyal desteği daha olumsuz ifadelerle tanımlama gibi bulgular saptanmıştır.

Kadınların ergen ve yetişkin populasyonları içinde ebeveyn ayrılığı düşük kendilik değeri, erken başlayan cinsel etkinlik, büyük ölçüde suça ilişkin davranışla ilişkilendirilirken, bu kadınların uzun ve memnuniyet verici heteroseksüel ilişkiler kurmakta da zorlandıkları görülmektedir. Bu da, boşanma yıllar öncesinde kalsa da sonuçların gözlenebilir olduğunun altını çizmektedir.

Kadınlarda bu duyguya yol açanın ise, babanın duygusal olarak kaybının onların kendilerini reddedilmiş gibi hissetmeleriyle ilişkilendirilmektedir. Pek çok kız bu reddedilmeyi kendilerinin yeteri kadar sevimli, yeteri kadar sevilebilir, yeteri kadar zeki vb. olmadıkları şeklinde algılamaktadırlar.

Kalter ve Rembar tarafından daha önceden yapılmış olan bir araştırmada, ebeveynleri boşanmış olan 144 çocuk ve ergen hastada, yaygın olarak şu üç problemin görüldüğü saptanmıştır;

a) Katılımcıların %63’ü psikolojik problem bildirmiştir; endişe, üzüntü, fobiler, depresyon gibi)
b) %56’sı becerilerde ve performansta azalma tariflemiştir.
c) %43’ünde ise ebeveynlere karşı öfke vardır.
d) latans döneminde olan 32 kişilik bir alt grupta ise, %69’u psikolojik üzüntü, %47’si akademik problemler, %41’i ebeveynlere


YORUMLAR

Solve : *
17 + 20 =


Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.