Bel ağrısı, güven ve kabullenememenin işareti…

“Bir kaç senedir ağır bir bel ağrısı çekiyorum,fizik tedavi,kremler,düzenli egzersizler ve daha neler neler denedim ama bir türlü belimde ki ağrı çözülmedi hatta giderek hareket etme kabileyitimi kısıtlamaya bile başladı.

Bana benim sorunumla yaşamak zorundasın, ya çöz ya çöz beni diyordu sanki. Tuhaf gelmesin bazen insan bedenine kulak verince onunla konuşabildiğini öğreniyor. Neyse daha fazla sizi sıkmak istemem bundan iki ay önce bir Kişisel Gelişim Seminer etkinliğinde oldukça kulağıma yapışıp kalan bir cümle oldu ; Güven ve kabullenememinin işaretidir bel ağrısı…

Konunun peşine düştüğümde Çakralarımla yani eterik bedenimle ilgili enerji eksikliği ya da durağanlık hissine kapıldım. Bir aydır Yoga ile terapi sürecime başlamaya ve çakra enerjimi dengelemeye karar verdim fakat oldukça zorlanıyorum bir yerlerde bir şeyler bana izin vermiyor. Güven sorunum olduğu ise kesindir,en başta kendimi kader kurbanı gibi görmekten bıktım,içimde kaybolan inanç kavramı beni boşluk içinde bırakıyor. Tanrı ya bile güvenmiyorsanız insanlara nasıl güvenebilirsiniz ki? Evet durumum üzerinde kendimi epey inceledim,masaya yatırıp ameliyat ettim ama ben cerrah değilim bunu başka bir şekilde geçikmeden çözmek isteğim yükseldi. Yaşım 38 oldu,henüz bir çocuğum ya da mutlu bir evliliğim yok,sorunların içinde mücadele etmekten kendime zaman kalmadı belki de. Sizi bir arkadaşım tavsiyesi ile aramak isterim. Titreşim Tıbbı ve Çiçek Terapisi üzerine yazdığınız makaleleri takip ettim. Ve şimdi size soruyorum,tespitlerim ve aldığım yol konusunda Çiçekler bana ışık tutabilecek mi? Üstesinden gelmem gereken bir kabullenememe sorunum var ve o yaşadıkça bana sorunlar çıkartıyor,çiçekler buna nasıl destek olacaklar? Sizden heyecanla güzel haberler bekliyorum…”
Bir çoğumuz Bayan Y gibi sorunlarını tespit edip çözme eğiliminde olmaya başladı farkındalığımız arttıkça,bütünsel tedavinin ruh,beden ve zihin birliği ile olması gerektiğine ikna olduk. İkna oldu ki sadece enerjitik düzenin içinde her birimizin farklı titreştiğine ve farklı iyileştiğine. Hepimiz kabullenme yeteneğimizin pırıl pırıl çalışmasını istiyor,hepimiz biliyoruz ki,her şeyi kabullenerek yaşamak,değişime uyum sağlamak mutlu olmak anlamını taşıyor. Kabullenmek zerafet dolu bir davranış ve bunu Yaradan bize lütf etmiş. Kabullenemediğimiz zaman ortaya acı çıkıyor,öfke çıkıyor,geçmişe takılıp kalmak gibi takıntılar oluşturuyor. Eterik beden üzerinden baktığımızda,Kök Çakra alanımızla bağlantılı enerji alanını oluşturur. Kök Çakramız bizim İzafi dünya ile olan sıkı sıkıya bağlantımızı kurar,bu yaşamda ki ilk evet dediğimiz,kabullendiğimiz bu yaşamın ta kendisidir. Toprak elementi ile içe içe,güçlü olduğunda ayakları yere sağlam basabilen,güven duygusu gelişmiş kök çakra enerjisine sahip insanlar, kabullenmeyi ve affetmeyi başarabilenlerdir. Gücenmek,alıngan olmak,kızmak ya da yaşama kızgın olmak gibi kavramlar zayıf enerjili Kök çakrayı temsil eder. Alışkanlıklarımız yine bu olanda oluşur. “Önce alışkanlıklar edinirsiniz sonra da bu alışkanlıklar sizi oluşturur.” Yogi Bhajan’ın Kök Çakra ile ilgili söylediği hoş bir cümleyi de anımsatmak isterim. Bedenimizde omurganın en altında,bağırsakların ve anüsün birleştiği güç merkezindedir. Kök Çakra rengi Kırmızıdır,bir çok terapi deneyimlerimde,Kırmızı yı yaşamlarında kullanma cesaretinden yoksun bir çok insan vardı. Kök çakra enerjisinde blokaj olduğunda ise sert bir karekter oluşmaya başlar,her şeye sert ve keskin bir bakış açısı ile yargılama oluşur,güvensizlik kavramı içerlerde öylesine güçlenip büyür ki iş omurganın,bel ağrıları,oturup kalkamamak noktasına kadar getirir.
Terapi süreci Kök Çakra Vakalarında oldukça durumu zorlaştırır,kişi terapiyi almak ve kendisine fayda getireceğine ikna olmak konusunda fazlaca ümitsiz olur,Güven ilk çatlamalarını bu terapi sürecine taşır. Güvensizlik korkuları çağırır,korkular üzeri üzerine endişeler yumağı oluşturur. Çiçek Terapide çalışırken sorunun Çakra alanı eğer Kök Çakra ise farklı titreşimde bu enerji alanın eş değer çiçekleri ile çalışılır. Elbette ki Kök çakra çiçekleri ağaçların çiçek skalasından oluşur. Meşe,Zeytin ağacı çiçekleri,Karaağaç,Elma Ağacı ve Sedir gibi güçlü titreşimde ki çiçekler Kök Çakrayı destekler. Çam ağacının yaşama köklenmesi ve tüm negatif enerijiyi temizlemesiyle bilinir,Ceviz,değişimlerin ve dönemsel süreçlerin (ergenlik-menapoz-doğum sonrası gibi) şifa annesidir. Güven duygusunu size tekrar yürekten hissedecek ve zihinle onaylatacak bir titreşim kalitesinden söz ediyorum. Söğüt ağacının minnacık çiçeklerinde yüksek frekanslı titreşimler öylesine büyktür ki,kullanmaya başladıktan bir hafta sonra köklerinizi toprakda hissetmeye başlarsınız. Kendinize olan öz güvenin,yaşama olan pozitif bakış açınızı fark edersiniz. Tıpkı Bayan Y gibi bel ağrılarınız kilit noktası olan kabullenme ve güven duygusunun çözülmesi ile giderek hafifler ve dağılır. Yapılması gereken tek şey sabah,öğlen ve akşam Terapistinizin belirlediği Çiçek kürünüzü kullanmaktır. Bir çok Çiçek Danışanım,ayak ve bacak ağrılarından başlayan süreçlerini,bellerinde k nihai kilitlenme uyarısı ile ortaya çıktığını anlatıyor,Avrupa da bir çok Çiçek Terapi sisteminde,Bel,omurlik,ayak ve bacak sendromları yaşayan hastaların Çiçek kürlerini düzenli kullanmaya başladıktan ilk bir ay içinde duygusal,zihinsel ve ruhsal rahatlamalarla çözüldüklerini anlatıyorlar.
Evrenin en saf ve en güçlü ifadesi olan çiçekler,o minnacık desenlerinde,enerjitiklerinde sizin sorunlu bölgelerinizin şifa frekansını temsil eden titreşimler barındırırlar. Her Çiçek bir Çakra enerji alanı ile direkt bağlantılı titreşimlere sahiptir. Sadece 100 yılda bir kez açan Çam Çiçekleri (Yakutia) ile Kök Çakranın tüm blokajlı enerji durumunu açtığını,yeniden uyumlandırdığını ve dengelediğini biliyor muydunuz?
Belinizi daha fazla ağrıtmadan Çiçek Terapi sürecini deneyimleyin derim…
Çiçeklerin selamı ile…