Daha iyi ilişkiler için ilişki koçluğu
İnsanı diğer türlerden ayıran en önemli unsur “düşünebilmesi ve dil aracılığı ile düşünceyi aktarabilmesi”. İnsan, bu aktarımı gerçekleştirerek kendisi ve öteki ile bağlantı kuruyor, bir anlamda kendisini ve ötekini var etmeye çalışıyor. Bu nedenle ilişkiyi yönetme becerisi diye tanımlayabileceğimiz iletişim, insanın çevresine uyumlu ve mutlu yaşayabilmesi için en gerekli becerilerden biri. Tüm yaşamımız ilişkiler ağı içinde geçiyor. İyi ilişkiler sürdürmek her açıdan bize fayda getiriyor. Sağlığımız, verimliliğimiz, başarımız, mutluluğumuz büyük ölçüde ilişkilerimizin durumuna göre belirleniyor. Modern yaşamda iyi ilişkilere olan ihtiyacımız artarken ne yazık ki, olanaklarımız ve becerilerimiz neredeyse o oranda azalıyor. Günümüzde yalnızca duygusal ilişkilerimizde değil tüm ilişkilerimizde aksaklıklar, zorlanmalar yaşıyoruz sıklıkla.
İlişkilerimiz konusunda yapılan sosyal ve bilimsel çalışmalar giderek yaygınlaşması tesadüf değil. Konuyu duygusal ilişkilerimizle sınırlandırarak ele alacak olursak sağlıklı ve mutlu çiftlerin alışkanlıkları, neleri daha farklı yaptıkları, mücadeledeki bir ilişkinin nasıl kurtarılabileceği hakkında araştırmaların pek çok şekilde bize rehberlik ettiğini söyleyebiliriz. Öyleyse bakalım “Aşk ve İlişkiler Bilimi” neler söylüyor.
Aşkın ilk aşamaları heyecan, canlılık ve olumlu motivasyonlarla, gidişatı Eros’un oklarına teslim ettiğimiz ve “yüce sevgi”, “arzu” ve “aşk” gibi halleri tatlı bir doğaçlamayla deneyimlediğimiz zamanlar. Ancak ilişkinin sonraki basamaklarında günlük yaşamın rutinine kapılarak zamanın yıpratıcılığına yenik düşmeye ve kişisel yüklerin ağırlığıyla ezilmeye başlayabiliyoruz ve artık bu noktada akışına bırakmanın yararından çok zararını görmeye başlıyoruz. Yokuş aşağı inişi durduramıyor ve kimi zaman bunu, yolun sonuna geldiğimizde fark ediyoruz. İncinmiş duygularımız, zorlanmalarımız, artan çatışmalar bazen sadece ilişkiden kaçarak kurtulabildiğimiz noktaya geliyor. Sonra eğer dersimizi almamışsak gelsin yeni yüklerle bir başka hikâye… Mutlu ve sağlıklı ilişkiler kurmak ve sürdürmek için emek ve sorumluluk gerekiyor. “Bu emeği hangi alanlarda vereceğiz?” derseniz, kısaca cevap: empati, pozitif olmak ve kabul. Bir diğer değişle, partnerimizin ihtiyaçlarını görebilmek, olumlu olmaya niyet etmek, farklılıklarımızı olduğu gibi kabul etmek…
Mahşerin Dört Atlısı ve Olumlu Olmanın Gücü
1970’lerden beri ilişki laboratuvarında binlerce çifti birçok açıdan gözlemleyen Gottman Enstitüsü kurucusu John ve Julie Gottman’a göre ilişkilere en çok zarar veren davranışlar -onlar buna mahşerin dört atlısı diyor- “eleştiri, aşağılama, duvar örme, savunma”. Bunların yerine koymamız gerekenler ise birbirini takdir etme ifadeleri. Küçük de olsa sık sık olumlu şeyler yapmanın, birbirini takdir etmenin ilişkiyi ayakta tutmaktaki gücü hatırı sayılır derecede büyük. Bu tür rutin temas noktaları duygusal bağları ayakta tutmakta hayati bir role sahip. Bu, eşinizin onaylandığını hissetmesini sağladığı gibi sizin de onu neden seçtiğinizi size sürekli hatırlatan bir araca dönüşüyor. Aksi durumda; yani takdir yoksa, hoş söz yoksa, hor görme ve eleştiri çoksa duygusal kopukluklar çorap söküğü gibi geliyor…
İlişki koçluğu ilişkilerimize nasıl destek olur?
İlişkinin akışında kontrolden çıkmamaya, olumlu olmaya karar versek dahi karşımıza bizden veya partnerimizden kaynaklanan engeller çıkabiliyor. İşte bu noktada profesyonel destek almak gündeme geliyor. Bu profesyonel desteklerden biri de ‘koçluk’. Koçluk, klinik olmayan konularda kişilerin yaşam, kariyer ve ilişki kalitelerini arttırmaya odaklanan bir uzmanlık alanı. Günümüzde ilişkiler ile ilgili koçluk hizmeti alma kültürü ve alışkanlığı giderek yaygınlaşıyor. Elbette bunda en önemli neden, daha iyi ilişkiler için desteğe, vizyona ve araçlara olan ihtiyacımızın artması. Bir yandan, psikoloji biliminin son yüz yılda insan mutluluğuna sağladığı büyük katkılar koçluk ekollerini de şekillendirip geliştirerek yeni ve işlevsel olanaklar sağlıyor.
Günümüzde metot ve bilgiye ulaşmak kolaylaştığı halde, bu bilgiyi pratiğe dönüştürüp hayat kalitemize hizmet eder hale getirmek zorlaşmış durumda. İlişkilerimizi daha iyi yönetmek ve böylece daha mutlu bir yaşam sürmek için hesaplaşmamız gereken çok sayıda kavram ve geliştirmemiz gereken çok sayıda beceri var. İlişki koçluğu kendimizi ve yaşamımızda değerli olan birçok kavramı daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor. Kimiz ve yaşamdan ne bekliyoruz? Bu beklentilere uygun bir yaşam sürebiliyor muyuz? Nasıl bir ilişki içindeyiz? Bu ilişki bize neler katıyor? Aşk bize ve partnerimize ne ifade ediyor? Kendimizi kurban etmeden özsaygımızı nasıl koruyabiliriz? Çatışmalara rağmen karşılıklı güven ve saygıyı nasıl sürdürebiliriz? Cinsellik ilişkimizi nasıl etkiliyor? Mutluluk getirmeyen bir ilişkiyi ne kadar devam ettirebiliriz? Ayrılık ve boşanma gibi aşamalara gelirsek, buradaki zorluklarla nasıl baş ederiz? İlişkilerimizde toplumun beklentilerini ne derecede gözetmek zorundayız? Bireysel ve ortak dünyamızda nasıl doyumlu yaşayacağız? Yeni ilişkilere nasıl adım atacağız?
Bütün bu soruları masaya yatırmak ve uygun yanıtları araştırmak durumundayız. İlişki koçu, doğru soruları sormanız ve kendi özgün yanıtlarınızı bulmanızda olduğu kadar, verdiğiniz yanıtlara uygun bir yaşam tarzını pratiğe dönüştürmeniz için de size eşlik ediyor.