“Demonolojist” olmak ister miydiniz?
Yakın çevrem bilir. Korku filmi izlemeye bayılırım. Şeytanlı, cinli hikâyeler dinlemeye de… Hem korkarım hem dinlerim! Hem korkarım, hem izlerim!
Korku hikâyelerine olan merakım çocukluktan geliyor sanırım. Çocukken ailece film geceleri düzenlerdik. Babamla ben yakınımızdaki bir film dükkânından VHS film almaya giderdik. Hemen yakınındaki çerezciden çiğdemimizi (evet İzmirliyim) alırdık. Annemle ablam mısırımızı patlatırdı. Dördümüz geçerdik TV karşısına. Herkes uzanır çerezini yerdi. Bazen de uyuyakalırdık. Tabi ben uyanıkken canım ailem “Polis Akademisi” izlemeye gayret ederken, ben uyuduğum anda “Elm Sokağındaki Kabus” ve “The Exorcist” gibi filmlere geçiş yaparlardı. Film değiştiği anda gözlerim açılırdı! Uyuduğumu sanırlarken ben yorganın altından gizli gizli izlerdim filmin sahnelerini. Ertesi gün tuvalete yalnız gidemeyince anlarlardı benim kaçaklarımı!
İşte o günlerden gelen huzurla, bugün korku filmi izlerken huzur duyan ama sonraki gün tuvalete korka korka gitmeye devam eden (en azından refakatçi olmadan gidebiliyorum artık) biri haline geldim. “Demonolojist” terimiyle de beni tuvalete gitme konusunda en çok zorlayan filmlerden biriyle tanıştım: “The Conjuring”. Perron ailesinin şeytanla mücadele etmek için Ed ve Lorraine Warren’a başvurması ve devamında gelişen olayları konu alan “Korku Seansı”, gelmiş geçmiş en iyi korku filmlerinden biriydi. Korku filmlerinde abartılı sahnelerden, yaratık gibi makyajlardan nefret ederim. Gerçeklik algısını iyice bozuyor böyle makyajlar. Onun yerine oyuncuların jest ve mimikleriyle, sıra dışı hareketleriyle canlandırmalarını seviyorum “şeytan tarafından ele geçirilme” sahnelerini. İşte “The Conjuring” deki sahneler gerçeğe baya yakındı. Oyunculuklar çok iyiydi. Özellikle Ed ve Lorraine Warren’ı canlandıran Vera Farmiga ve Patrick Wilson’a bayıldım. 2016’da “The Conjuring 2” devam filmi geldi. Çiftimiz bu kez Hodgson ailesinin şeytan tarafından ele geçirilen kızları Janet’a yardımcı oluyordu. Birinci film kesinlikle daha iyiydi. Çünkü ikinci filmde bahsettiğim gerçeklikten uzak sahneler daha çoktu ve gereksiz uzatmalarla ikinci yarı biraz sıkıcı hale gelmişti. Müjdeli haber: “ The Conjuring 3” büyük ihtimalle 2020 yılında beyaz perdede olacak.
Ed ve Lorraine Warren
Filmde adı geçen Ed Warren’dı beni demonoloji ile tanıştıran. Demonoloji kötü ruhlarla ilgilenen bir bilim dalı. Polis memuruylen bu alanda dersler alarak şeytan çıkarma seanslarına başlayan Ed’e, medyum eşi Lorraine Warren’da eşlik ediyormuş. On binden fazla vakaya tanık olan çift, düzenbaz olmakla suçlansa da, yaşadıklarının hepsinin gerçek olduğunu iddia ediyorlar. Topladıkları büyülü objeleri sergiledikleri biz müze var. “The Conjuring”e konu olan ünlü bebek Annabelle (devamında bu isimde de bir film çekildi) bu müzede sergilenenler arasında. Ed ve Lorraine Warren ölse de, anlattıkları hikâyelerden daha çok film çıkacağa benziyor. The Conjuring: Patrick Wilson ve Vera Farmiga Ed ve Lorraine Warren rolünde.
Ben demonoloji dersi almak isterdim. Ders içeriğini çok merak ettim. Ne yapıyorlar ki? Bir vaka getirip ayin mi düzenliyorlar. Ayinlerin içeriğini mi anlatıyorlar detaylı olarak? Vatikan’da ders olarak işleniyormuş demonoloji. Biliyorsunuz ki orada şeytan çıkarma ayinlerine sıklıkla rastlanıyor. Şahsen ben derslere girerdim ama devamında bu işi asla yapamazdım. Değil şeytan çıkarmak, yanına adımımı bile atamam! Hatta bu yazıyı yazarken bile evdeki çatırtıları dinlemeye başladım! Peki siz? Demonojist olacak yürek var mı sizde?